AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu Açıklaması

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Adana'da bir seçim şirketi olduğunu ve bu şirketin seçim sonuçlarını alenen sabote ettiğini savunarak, "Bunda kimin kusuru varsa, bunda bugüne kadar kimin ortaya koyduğu eksiklik ve sorumluluk varsa, Yüksek Seçim Kurulu dahil olmak üzere bütün görevlileri herkesi göreve çağırıyoruz" dedi.

Soylu, partisinin Adana il binasında Adana milletvekilleri Necdet Ünüvar, Fatoş Gürkan, Mehmet Şükrü Erdinç, İl Başkanı Fikret Yeni ve partililer ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Adana'da seçim, sayım ve yürütme konusundaki maratonun devam ettiğini söyleyen Soylu, "Bizim ortaya koyduğumuz değerlendirmelerde hem yüksek bir şaibe olduğu ortadadır, hem Adana'da Türkiye'nin bütün vilayetlerinden ve bütün bölgelerinden farklı bir şekilde başka bir unsur da göze çarpmaktadır. Bu unsur 2009 seçimleri ve daha önceki seçimlerde de maalesef hem Adana kamuoyu tarafından tespit edilmiş, hem de Türkiye kamuoyu tarafından Adana seçimlerinin bundan önceki tartışmalarının üzerine bir şekilde değerlendirme altına alınmıştır. Adana'da bir seçim şirketi vardır. Yani Adana'daki seçim sonuçlarını belirlemek, halkın iradesinin sandığa ve tam olarak seçimin sayım, döküm işlerine ve seçim sonuçlarına yansımamasını kendi istekleri, arzuları, kendi idealleri çerçevesinde böyle bir değerlendirme ortaya koyabilmek için uzun yıllardan beri belki herkesin bildiği fakat maalesef buna karşı tedbir alınmayan bir seçim şirketi hususu söz konusudur. Yani Adana maalesef bugün bir seçim yolsuzluğuyla karşı karşıyadır" diye konuştu.

"BURADA İTTİFAK ÖTESİ BİR İTTİFAK SÖZ KONUSU"

Dün CHP'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldıray Arıkan'ın basın toplantısında, özellikle 1999'dan itibaren Adana seçimleri ile ilgili böyle bir kaygının şüphenin, yolsuzluk hadisesinin olduğunu net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Soylu, şöyle devam etti:

"Buna karşın Adana'nın CHP İl Başkanı ve CHP'nin Genel Başkan Yardımcıları bu açıklamayı şiddetle ret etme ihtiyacı duydular. Yani demokraside, seçim sistemlerinde hakkın ortaya çıkmasına özellikle siyasi partilerin bu denli itiraz etmeleri ve kendi adaylarının bu konudaki şüphelerini ortadan kaldırabilecek bir takım değerlendirmelerde bulunmalarını kabul etmek mümkün değildir. Anlaşılıyor ki burada ittifak ötesi bir ittifak söz konusudur. Cumhuriyet Halk Partisi ittifakı, bir taraftan Milliyetçi Hareket Partisi ittifakı, bir taraftan cemaat ittifakı, bir taraftan da özellikle Çukurova seçim bölgesinde yaşanan olaylar tamamıyla tüyler ürperticidir, hem seçim hukuku açısından da son derece zarar vericidir. Yani burada bir seçim kurulunun dün akşam seçimin sağlığı açısından itiraz edilen sandıkların ve geçersiz oyların sayılması konusunda almış olduğu kararı, bütün seçim kurulunun ertesi sabah hiçbir maddi değişiklik söz konusu olmadan, herhangi bir itiraz söz konusu olmadan, ilgili seçim kurulu hakimi Levent Özerol, durup tekrar biz bunu değerlendirmek zorundayız sözü getirmesi ve Saadet Partili üyenin dün akşam 'evet bunlar açılmalıdır. Burada şaibe vardır' demesine rağmen bu sabah bu şaibenin olmadığını iddia edip, dönüp bu sandıkların açılması konusunda ret oyu vermesi dün geceden bu sabaha kadar bir çok olayın seçim şirketi tarafından koordine edildiğinin ortaya çıktığının apaçık delilidir."

"SEÇİM ŞİRKETİ SONUÇLARI ALENEN SABOTE EDİYOR"

MHP'nin iki gündür bütün seçim kurullarına gittiğini, itiraz ettiğini, baskı kurmaya çalıştığını söyleyen Soylu, "Biz arkadaşlarımızla biraz önce bir seçim kuruluna gittik. Kendilerine başarı diledik ve çıktık. Orada bulunan MHP taraftarları ona bile tahammül edemediler. Türkiye'de AK Parti'ye baskıcı bir yönetim tarzı diye eleştiride bulunanlar Allah bize şöyle bir yıl MHP'ye bu ülkede iktidar versin de bakalım bu millet otobüse binerken bile bu adamlar kendilerinden izin alınmasını arzu ederler. Böyle bir seçimin sağlıklı neticelenmesi mümkün değildir. Ben bu Adana'daki bu seçim şirketini anlayabilmiş değilim. Bu demokrasi açısından, bizim açımızdan ve Türkiye açısında en temel sıkıntılardan birisidir. Seçim kazanırsınız, seçim kaybedersiniz. Yani biz Sarıçam'da seçimi kaybettik, kime ne söyledik. Kazanana başarılar dilendi ve yoluna devam ediyor. Seçim sonucunun sağlıklı bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayan bir anlayışı hep beraber bu milletimize göstermemiz, bir oyun namusunu ortaya koyabilmeliyiz. Ben 2-3 gündür Adana'da karşı karşıya kaldığım olayların demokrasi açısından beni dehşete düşürdüğünü açık şekilde söylemeliyim. Adana'da bir seçim şirketi vardır ve bu şirket seçim sonuçlarını alenen sabote etmektedir. Bunda kimin kusuru varsa, bunda bugüne kadar kimin ortaya koyduğu eksiklik ve sorumluluk varsa, Yüksek Seçim Kurulu dahil olmak üzere bütün görevlileri herkesi göreve çağırıyoruz" diye konuştu.

"BURADA BİR ŞEBEKE SEÇİMLERİ İSTEDİĞİ GİBİ YÖNETİYOR"

Soylu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Madem çok başarılı bir belediye başkanısın sen, adaysın ve kazanıyorsun senin belediye başkanlığını yaptığın ilçeyi AK Parti kazanacak. Seyhan'ı alamayacaksın, Yüreğir'i alamayacaksın, Çukurova'yı alamayacaksın kardeşim sen nasıl Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanıyorsun. Hangi matematikle bu kazanılabilir. Burada paraleller, CHP, Allah selamet versin Saadet Partisi, öbür taraftan MHP herkes bir araya gelmiş, bu seçim şirketi ittifakını ortaya koymaya çalışıyorlar. Bunu AK Parti olarak biz milletimiz adına kabul edemeyiz. Böyle bir şey mümkün değil. Burada CHP'nin Adana Büyükşehir Belediye Başkanı açıklama yapıyor, 15 dakika, 20 dakika sonra yangından mal kaçırır gibi hemen Adana İl Başkanı, ardından genel başkan yardımcıları 'bu bizimle alakalı değildir' diyor. Bu sizin adayınızdı 3 gün önceye kadar. Adam diyor ki şaibe var bu seçimde. Buna duyarsız kalan ve bu şaibeyi örtmeye çalışan bir anlayışı bugün maalesef CHP ve MHP'de de görmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Bu kadar pespaye bir ortaklık olamaz. Pespaye bir ortaklıktır bu. Başka hiç bir şey değil. Bu haksızlık, yolsuzluk, usulsüzlük üzerinden bir ortaklıktır. Bizim bunu kabul edebilmemiz mümkün değildir. Bu olay hukuki ve teknik bir boyut. Ama Adana'da şu seçim ortamında yükselen bu koku bizi rahatsız ediyor. Bu doğru bir koku değil.

Burada bir şebeke seçimleri istediği gibi yönetiyor. İnanıyorum ki topyekun sağduyulu, aklı selim bir şekilde bu şebekenin ortaya koyduğu bu operasyonu halkın lehine döndürebilecek bir yapıyı oluşturmak gerekebilir." - ADANA