Haberler

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu Gaziosmanpaşa'da

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu: "Allah, ailem, arkadaşlarım şahittir AK Parti'ye koltuk için gelen makam için gelen namerttir, alçaktır, haysiyetsizdir" "Siz 7 bin kişiyi dinleyeceksiniz sonra o rakam 500 bin kişiye çıkacak, sonra o rakam bir milyon kişiye çıkacak.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "Allah, ailem, arkadaşlarım şahittir AK Parti'ye koltuk için gelen makam için gelen namerttir, alçaktır, haysiyetsizdir" dedi.

Soylu, Gaziosmanpaşa'da Gopark Junior Salon'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 30 Mart seçimlerinin cumhuriyet ve demokrasi tarihinin en önemli seçimi olduğunu dile getirdi.

En önemli yaptıkları işlerden birinin insan kaynağının kuvvetlenmesini sağlamak olduğunu belirten Soylu, AK Parti'nin 100 üniversite kapasitesini ortaya koyarak, 81 ili üniversiteyle buluşturduğunu söyledi.

Soylu, Türkiye'nin attığı hiçbir adımın tesadüfi olmadığını ifade ederek, " Türkiye'nin yarına ait oluşturduğu hedefler, idealler ve duyguların hiçbirisi tesadüfi değil. Bu Anadolu coğrafyasında bizi lime lime ettiler kimimizi Türk, kimimizi Kürt, kimimizi Sünni, kimimizi Alevi, kimimizi sağcı kimimizi solcu, kimimizi başı açık kimimizi başı kapalı, kimimizi laik kimimizi irticacı dediler bu ülkenin enerjisini toprağa gömmeye çalıştılar" diye konuştu.

Bugün Türkiye'ye 39 milyon turistin geldiğini ve bu rakamın Türkiye'nin nüfusu olan 76 milyon 600 bine çıkarılabilmesi için Anadolu topraklarında oluşturulmaya çalışılan ihtilafın kaldırılmasının önemine dikkati çeken Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

" Türkiye'nin huzurunu istikrarını kaçırabilmek için her dönem araya o büyük duvarları ören birbirlerini duymamasını sağlayan o anlayışın üzerine gideceksiniz. Bunu yapanlara neler yaptıklarını size söylemek isterim, Sabancı cinayeti ortadadır. Niçin olduğu da ortadadır, kimin yaptığı da ne şekil yaptığı da bu topraklarda bu meseleleri takip eden insanlar tarafından bilinmektedir. Dün ağıza alınmayan sözler, dün söylenemeyen sözler bugün sadece kardeşliği tesis etmek için bugün ülkenin bütün yöneticileri tarafından Başbakanı tarafından hiç de korkmadan çekinmeden ortaya konulmaktadır. Çünkü biz Türkiye'yi karanlık ve kirli ittifakların bir ülkesi değil özgür, demokrat, güçlü, herkesin başı göğe değecek kadar onurlu yaşadağı bir Türkiye'ye ulaştırmak istiyoruz da onun için."

Soylu, 2009 yılı mayıs ayında siyaseti bırakma kararı aldığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Ama memleketimin ülkemin meseleleri olsa siyasetin dışında bulunsam da elimi taşın altından çıkarmayacağımı, kaçırmayacağımı herkese deklare etmiştim. Sayın Başbakanımız davet ettiğinde kendisine de söyledim bizatihi bir vesileyle kendim de paylaştım. Ben korktuğum için ürktüğüm için AK Parti'ye geldim. Neden biliyor musunuz? O eski Türkiye'ye dönme korkusu, eski Türkiye'ye dönme ürküntüsü, faili meçhul cinayetlere dönme korkusu, Türkiye'nin yeni bir cumhurbaşkanlığı öncesi yeniden kaosa, karmaşıklığa yeniden büyük bir depremle karşı karşıa kalmasından endişe ettiğim için. Burada söylüyorum Allah, ailem, arkadaşlarım şahittir AK Parti'ye koltuk için gelen makam için gelen namerttir, alçaktır, haysiyetsizdir. Ben 'sadece Allah'ın önünde, milletin önünde eğilirim' diyen Tayyip Erdoğan'a yol arkadaşı olabilmişsem hayatımın en mutlu günlerini yaşayacağım."

-"İstanbul'u ele geçirmek isteyenler avcunu yalar"

"İstanbul'u ele geçirmek isteyenler, İstanbul'u ele geçirip soyup soğana çevirmek isteyenler avucunu yalayacak" ifadelerini kullanan Soylu, "Sayın Bülent Arınç'a gidip 'biz şunları istemiyoruz' dediklerinde Gezi olayarından sonra, başlangıçta listede ne vardı? Nükleer santraller. Eğer rahmetli Menderes idam edilmemiş olsaydı Türkiye 1967 yılında ilk nükleer santraline bir şekilde kavuşuyordu" diye konuştu.

"Biz bugün 17 Aralık darbesini gerçekleştirenlerin ne yapmaya çalıştığını Menderes'in döneminden biliyoruz" diyen Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz bugün 17 Aralık darbesini yapmaya çalışanların, o Aydın Doğan'ın, o gazetelerinde manşetler atarak, bu ülkeyi 2002'den 2014'e kadar dünyanın herkesin hayranlıkla seyrettiği bir ülke haline getirenlerden intikam almalarının neden olduğunu biz o günlerden beri biliyoruz. Aynısını rahmetli Özal'a yaptılar. Eşiyle ilgili yaptılar. Yetmedi Kartal Demirağ'a suikast yaptırdılar. Aynısını Erbakan'a yaptılar. Partisini kapattılar yetmedi. Partisinden trilyon zimmet aldı diye mahkeme mahkeme süründürdüler. Aynısını Demirel'e de yaptılar. Sedat Simavi Günaydın Gazetesi'nde birkaç gün sürmanşet yaptırdı. Hanımı Allah rahmet eylesin hiç siyasete bulaşmayan bir hanımefendiydi. Döndüler dediler ki 'bir ayakkabıcıyla ilişkisi var' bir Başbakana böyle bir iftira atmak bir ülkenin bağımsızlığına, bir ülkenin istiklaline, istikbaline yönelik saldırının ta kendisidir. Aynısını Tansu Çiller'e yaptılar. Doktorda çektirdiği fotoğrafları... Bu Aydın Doğan yaptırdı başka kimse değil. Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar, Emin Çölaşan yaptı. Dikkat edin bu kirli ittifaka. Aynı kirli ittifak 28 Şubat sürecinde bu milletin bütün benliğini, inançlarını, milli hasletlerini, geleneklerini, göreneklerini değiştirmeye yemin eden bir kirli ittifak yaptırdı bunu başka hiç kimse değil. Fotoğrafını çektirdiler sonra ana muhalefet partisi liderine verdiler, o da iki gün önce çıkmış 'ben böyle şeyler siyasi hayatımda hiç görmedim' diyor Mesut Yılmaz. Sen çukur bir adamsın çukur, çukurun çukurusun..."

-"21. asır Türkiye asrı olacak"

Soylu, 21. asrın Türkiye asrı olacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Siz 7 bin kişiyi dinleyeceksiniz sonra o rakam 500 bin kişiye çıkacak, sonra o rakam bir milyon kişiye çıkacak. Arkadaş siz kimsiniz de kim adına dinliyorsunuz bu insanları? Bu ülkenin Başbakanını, Cumhurbaşkanını, enerji bakanını, siyaset adamlarını, devlet adamlarını, bu ülkenin insanlarının mahremlerini niye dinliyorsunuz? Bu ülkeyi niye bir korku dehlizine döndürdünüz? Herkes 'acaba dinleniyor muyum, bir yerde bir kamera var mı' diye niye bir korku paranoyası içine girdi. Niye insanların özgürlüğüne demokrasisine halel getirmeye çalışıyorsunuz, kimin taşeronluğunu yapıyorsunuz? Tayyip Erdoğan'dan ne istiyorsunuz siz?"

Yapılanların hesabının 30 Martta sorulacağını, Allah'ın da öbür dünyada soracağını anlatan Soylu, şunları kaydetti:

"Bu devletten kimse parsel alamayacak. Bu devletten kimse Anayasa Mahkemesi benim olsun, istihbarat benim olsun, Yargıtay, Danıştay benim olsun diye bir parsel alamayacak. Çünkü sadece ve sadece 'ben milletin, ben Allah'ın önünde eğilirim' diyen dün akşam yaptığım telefon konuşmasında 'kefenimizle beraber yoldayız' diyen bu memleketin evladı var, Tayyip Erdoğan var, alamayacaksınız." - İstanbul

Kaynak: AA / Politika
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

İşte terör örgütünün acımasızlığı! Küçük çocuk havan saldırısında bu hale geldi

Terör örgütünün acımasızlığının en net kanıtı! Küçük çocuk hain saldırıda bu hale geldi

Canlı anlatım! Kıran kırana maçın ilk yarısında gol yok

Kıran kırana maçta kırmızı kart çıktı! İlk yarıda gol yok

title