"AK Parti Bayrağını Dalgalandıracağız"

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "İzmir gibi bir dünya kentini, dünyaya çıkarmaya çalışıyoruz. İzmir'i, tüm becerisi bir şey yaptırmamaya odaklanmış bir yerel yönetime teslim edemeyiz. Onlara bu şehri teslim etmek tarihe karşı saygısızlıktır" dedi.

AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Meclisi Toplantısı; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla gerçekleştirildi. AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar'ın ev sahipliğindeki AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Danışma Meclisi Toplantısı'na, Bakanların yanı sıra, AK Parti İzmir Milletvekilleri Rıfat Sait, Ali Aşlık, İlhan İşbilen, Aydın Şengül,

Hamza Dağ, Nesrin Ulema, İlknur Denizli, Mehmet Tekelioğlu; AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Zafer Çubukçu, AK Parti İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Özen Kızılırmak, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, İl Başkan Yardımcısı Yardımcısı Nazmi Kalyoncu ile AK Parti İzmir Gençlik Kolları'nın ilçe teşkilat başkan ve üyeleri katıldı.

Balçova Termal Otel Kardelen Salonu'nda saat 13.30'da başlaması gereken toplantı, bakanların 5. Büyükelçiler Konferansı'ndaki programlarının uzaması nedeniyle saat 15.30 civarında başladı.

Toplatıda konuşan ve AK Parti'nin sadece okuma-yazma oranı düşük yerlerden oy almakla iftihar edemeyeceğini kaydeden Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Peki bunlardan daha ilerici, daha demokrat, daha Türkiye'yi

sivilleştirme gayreti içinde bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi hareketi bu seçimde de İzmir'i kazanamazsa bunu kime nasıl anlatacağız? Biz tarihten kök alan bir siyasi hareketiz. Biz kökü mazide olan atiyiz. Bizim yüzümüz geleceğe dönük. Tarihimizi, geleneğimizi, inancımızı biliyoruz. Köklerimiz sağlam. Ama bu köklerden yepyeni dallar, filizler yüzü geleceğe dönük bir hareketiz. Yüzü geleceğe dönük bir hareket okuma yazma düzeyinin düşük olduğu yerlerden oy almayı kendine yakıştırmaz. Salt bu yerlerden oy almakla iftihar edemez. Biz Türkiye'nin doğusunu, ortasını, kuzeyini yönetiyorsak, İstanbul'u, Ankara'yı yönetiyorsak; İzmir'i de Aydın'ı da Balıkesir'i de Muğla'yı ve Antalya'yı da yönetebiliriz. ve bugün olduğundan çok daha güzel yönetebiliriz."

2007-09 seçimlerine yönelik öz eleştiri yapılmasını isteyen Bakan Günay, kimsenin eşini, dostunu listenin ön sırasına yazmak için kimsenin ayağına çelme takmamasını istedi.

Bakan Günay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Birinci ve ikinci bölgede başa baş sonuçlar çıkaran bir siyasi hareketin bununla ilgili bir muhasebe, özeleştiri yapmaması, kabul edilemez. Bir yanlış var, ve o yanlışı biz yaptık. Şimdi geçen sefer söylediğim gibi, şimdi o yanlışı yapmayacağız. Eşimizi, dostumuzu, listenin ön sıralarına yazmak için birbirimizin ayağına çelme takmayacağız. Şimdi küçük olsun benden olsunlar yetinmeyeceğiz."

Siyaseti çatışma aracı olarak görmediklerine vurgu yapan Bakan Günay, gençlik teşkilatının her üyesinin İzmir'in her sokağını adım adım dolaşmasını istedi ve genel merkezin tüm imkanlarının kendilerine sunulacağını belirtti.

Günay, hamasetle zaman geçirmeye tahammül ve vakitlerinin olmadığını da dile getirerek, şunları söyledi:

"Biz siyaseti çatışma aracı olarak görmüyoruz. Hizmet aracı olarak görüyoruz. Bizim siyasi hareketimizin içinde herkes var ve sizin gibi ilk defa bu siyasi harekete gözlerini açmış insan var. Biz Türkiye'nin ekonomisini, demokrasini ileriye götürmeye çalışıyoruz. Türkiye'yi geriye dönük modele değil çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmaya çalışıyoruz. Atatürk'ün işaret ettiği yerdir bizim Türkiye'yi taşımaya çalıştığımız yer. Sabırla, dikkatle, gayretle dersimizi çalışacağız şimdi. 15 ayın her günü her sokakta her sandıkta dikkatle izleyeceğiz. İzmir'i daha güzel yönetebileceğimizi anlatacağız. ve bu yerel seçimlerde Ege'de AK Parti'nin ilerici, değişimci, dönüşümcü bayrağını dalgalandıracağız. İşimiz, görevimiz budur. Başka hamasetle zaman geçirmeye vaktimiz ve tahammülümüz yoktur."

Günay'dan sonra konuşan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da, İzmir'in basiretsiz yerel yöneticilerin elinden kurtarılması gerektiğini söyledi.

Bakan Yıldırım, "İzmir'i bu basiretsiz yerel yönetimen kurtarmaktan daha acil bir işimiz yok. İzmir'e daha fazla zaman kaybettiremeyiz. İzmir AK Parti hizmet siyasetini görme zamanı gelmiştir. Biz İzmir sokaklarında ilçelerinde dolaştığımız zaman bize getirilen sorunların yüzde 90'ı yerel yönetimlerle ilgili. bu çok önemli bir şey. İşte bu da gösteriyor ki İzmir yerel yönetimleri izmirlinin beklentisini karşılayamıyor. Tahsis edilen bütçeleri bile yılı içinde harcayamayan ama buna karşın dönüp de sürekli sızlanan hükümetten şikayette bulunan yerel yönetimlerin beceriksizliğinin hesabını İzmir halkı onlardan soracak" diye konuştu.

Partili gençlere, "İzmir'de ezberleri bozacağız, önyargıları yıkacağız. İzmir'de destan yazacağız. Hazır mısınız?" diye soran Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güzel İzmir'imizin talihi çok açık. 2 milyar

dolar ihracat yaparken, bugün 8 milyar

dolara çıktı. Bir buçuk yıl önce İzmir'de bu hareketlilik var mıydı yok muydu? Sesimiz bile yetiyor. Hizmetler cabası. 35 proje cabası. 15.'inci projenin dün temelini attık. Ne söz verdiysek yaptık. Söz vermediğimiz hiçbir şeyi de yapmadık, söylemedik. Örnekköy stadyumu da geliyor. Karşıyaka ve İzmir hazır mı? İşimiz çok zaman kısa. Fazla mesaiye vardiyalı çalışmaya hazır mısınız? izmir'i köşe bucak dolaşmaya hazır mısınız? İnşallah İzmir'e daha güzel hizmetleri hep birlikte yapacağız. İzmir'e Türkiye'de neler yaptığımızı kısa zamanda İzmirliler de görecek, görüyor."

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da İzmir'i ufuk şehir olarak gördüklerini belirtti. Davutoğlu, "İzmir bizim için ufuk şehirdir.

Şimdi gittiğimizde muhataplarımı biliyorlar ki artık Anadolu'da güçlü bir irade var. Biz burada sağlam duramazsak kimse bizden medet umamaz. Hem izmir'i alacağız hem tüm bu bölgelere şu mesajı vereceğiz. Türkiye'de sağlam bir irade var. Kendisine hak ettiği yerel yönetimleri kazandıracak makamlara devredecek. İzmir'de gördüğüm bu coşkudan büyük memnuniyet duyuyorum. Bu ufuk şehri, bu güzel izmir'i AK gençliğe emanet ediyoruz."

Bakanların dışında açılış konuşmasını yapan AK Parti İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Bilal Kırkpınar, şiddet içerikli eylemler ve ayrıştırıcı sloganlarla hareket eden gençliğin yerine bütünleştiren ve kucaklayan bir tavrı benimsediklerini söyledi.

İzmir'de 70 bin üye sayısına ulaştıklarını dile getiren Kırkpınar, gelmiş geçmiş en büyük gençlik yapılanması olduğunu söyledi.

Kırkpınar, "Bu toplantı AK gençliğin şeffaflığının hesap verebilirliğinin en somut göstergesidir. Ak gençlikten önceki gençlik siyasetini rafa kaldırıyor. Şiddet içerikli eylemlerle ayrıştırıcı sloganlarla ortaya koyanların aksine bütünleştiren, kucaklayan bir tavrın elçileriyiz. Yıllarca bu ülkede gençliği kendi örgüt ve yapılanmalarda karar alma mekanizmalarında söz vermeyenler gençliği sokaklarda

kullandılar. Fiziki güç olarak kullandılar, sendikal ve ideolojik. Gençliğin bu ülkede nefsini de istismar ettiler. Allah zulmü topu güllesi varsa hakkın da bükülmez kolu, dönmez gürzü vardır. Bugün tüm bu kirli alışkanlıkların aksine kalbiniz Kuran ile dolsun" diye konuştu.

Kırkpınar'ın ardından kürsüye gelen AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, AK Parti gençliğinin en önemli özelliğinin siyasetçi yetiştirme atölyesi olduğunu söyledi ve "AK parti gençliğinin en önemli özelliği siyasetçi yetiştirme atölyesidir. Ak gençlik kibirli değildir, geldiği noktayı sonuç olarak görmemektedir, sebep-başlangıç olarak görmektedir" dedi.

AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, "Niyetler halis olunca ameller de halis oluyor. Bu coşku ve kararlılığın karşısında Allah İzmir AK gençliğin karışsına öyle bir lütuf verdi ki,üç bakanımız da burada, ne mutlu size. Toplantının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sizlere yakışan inşallah bu çabalarınızın sonuçlarını 2014 seçimlerinde alacaksınız" temennisinde bulundu.

AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı Zafer Çubukçu, kurumsallaşmasını tamamlamış bir gençlik hareketi olduklarını kaydederek, "Ne bir ili ne bir bölgeyi

ne bir üniversiteyi kendimize kale olarak bilmedik. Eğer bir kale olacaksa o kalede Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamıdır. Bizim kalemiz kardeş halkların yaşadığı her yerdir" diye konuştu. - İZMİR