AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı
Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için harekete geçtiler.
Başbakan Binali Yıldırım, "Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için harekete geçtiler. Bizim Başika Üssü'ndeki askerlerimizden, oradaki unsurlarımızdan yardım istediler. Biz de oradaki topçularla, tanklarla, fırtına obüsleriyle destek veriyoruz." dedi.
Yıldırım, AK Parti 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı Başbakan Yıldırım'ın kapanış konuşmasının ardından sona erdi. Yıldırım otelden ayrılırken, basın mensupları için, kampın yapıldığı otelde kurulan basın çadırını ziyaret etti. Basın mensuplarıyla tek tek tokalaşan Yıldırım daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, onlarla sohbet etti.
Bir gazetecinin, "Musul operasyonu kapsamında Başika'ya yönelik operasyon yapılmıştı. Oradaki topçu birliklerinin bu harekata ateşle destek verdiği bilgileri var. Bu doğru mudur?" sorusu üzerine Yıldırım, "Doğrudur. En kısa cevap budur. Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ'tan temizlemek için harekete geçtiler. Bizim Başika Üssü'ndeki askerlerimizden, oradaki unsurlarımızdan yardım istediler. Biz de oradaki topçularla, tanklarla, fırtına obüsleriyle destek veriyoruz." diye konuştu.
Yıldırım, "İlerleyen günlerde Musul'a yönelik operasyon olur mu?" sorusu üzerine, "Bu ne? Yapılan ne?" ifadesini kullandı.
Başbakan Yıldırım, daha sonra kampa ilişkin gazetecilerle sohbetine devam etti. Yıldırım, kampta termal imkanlarından yararlanıp yararlanmadığına ilişkin, "Çok iyi dinlendik, bol bol keselendik. Ne manada siz anlarsınız." cevabını verdi.
"Milletvekilleri sizi yordu mu?" sorusu üzerine Yıldırım, "Bunlar yorgunluk sayılmaz. Biz milletin derdiyle dertlenmeye alışkın olduğumuz için vekillerimiz de milletin derdini bize aktarıyorlar. Her şeyin daha güzel olması için görev yapıyorlar. Bundan ne rahatsız oluruz ne de yoruluruz. Ne zaman millet bizden yüz çevirirse o zaman bizde yorgunluk başlamış demektir." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, kampın imkanlarından en çok hangi milletvekilinin istifade ettiğinin sorusu üzerine daha kulis bilgilerini alamadığını söyledi.
Yıldırım, Afyon'un sucuk ve kaymağıyla ilgili, "Aynen Afyon havası vardı, büyülediler, bizi efsunladılar." şeklinde konuştu.
AK Parti'nin kampının İzmir'e taşınma ihtimalinin sorulması üzerine Yıldırım, şunları söyledi:
"Kulağa hoş geliyor ama Afyonkarahisar vekillerinin yanındayken böyle soru sorulur mu? Afyonkarahisar AK Parti için bir marka oldu. AK Parti Afyonkarahisar'dan yola çıktı, yürüyüş buradan başladı, burada devam ediyor. Hiçbir karar Afyonkarahisar'ın kararının üzerine çıkamaz. Alkışlayan yok ya..."
Yıldırım, torunlarının bazılarının kampa geldiğini ancak onlara da vakit ayıramadığını dile getirdi.
Başbakan Yıldırım, "Yarın Antalya'ya gidecek misiniz?" sorusuna karşılık, "Antalya yok, Antalya bize yaramaz. Milli Eğitim Bakanımız gidiyor, vekaleti ona verdik. Biz tekrar Ankara'ya gidelim boş bırakmayalım. Bakanlar Kurulu olmayacak size müjde vereyim. Grup da yok. Rahatsınız. Yarın öbür gün kulağım rahat, sizler de yoksunuz, kimse yok. Şöyle düşünüp taşınıp önümüzdeki işleri gözden geçirip hazırlıkları yapalım. Yeni anayasa var biliyorsunuz. Yeni bütçe var." ifadelerini kullandı.
Yıldırım bir gazetecinin, "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e göndermede bulunmuşsunuz." şeklindeki sözleri üzerine, şunları kaydetti:
"Ne göndermişim ben, selam gönderirim başka birşey göndermem. Arkadaş şunu demek istiyor. Benim FETÖ ile mücadeleyle ilgili konuşmamdan 'Yıldırım'dan, Gül ve Davutoğlu'na FETÖ iması' haberleri yapılmış. Arkadaşlar tam bir masa başı, saçma sapan bir haber. Eğer bütün haberler böyle yapılıyorsa yandık ama öyle olmadığını biliyoruz. Biz bir tarihi gerçeği ortaya koyduk. FETÖ tehlikesine siyasi anlamda ilk dikkati çeken merhum Erbakan. Bunu cümle alem biliyor. Allah rahmet eylesin. AK Parti dönemindeki bütün başbakanlar, cumhurbaşkanları bu örgütle mücadele etmiştir ama bunların içinde hayatını ortaya koyup kıyasıya mücadele eden Recep Tayyip Erdoğan'dır. Benim dediğim bu."
Yıldırım, spor yapıp yapmadığıyla ilgili ise, "Spor yapmak isterim ama yeterince yapamıyorum. Eski bir ulaştırma bakanın en iyi bildiği şey yürümek. Yollarda geçiyor ömür. İyi yürürüm. Başka sporlarla ilgilenme vaktimiz olmadı. 10-15 kilometre yürürüm bir seferde." dedi.
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç birşey gizli kalmıyor, ne konuşuyorsak dışarıda. İçeride ne konuşuyorsak dışarıda da onu konuşuyoruz. En iyisi rahat, herşeyi olduğu gibi söylemek, millete teslim olmak, başka çaresi yok. Herşey çok güzel olacak. Merak etmeyin memleketimizin geleceği parlak. Bir yandan bölücü terör örgütü bir yandan PYD terör örgütüyle mücadele kararlılıkla devam ediyor. Bölücülerin asla ve asla bu ülkenin geleceğinde hiç bir yeri yok. FETÖ'cülerin de yeri yok. 79 milyonun rengine, fikrine, zikrine bakmadan tek hedef gelecek, muasır medeniyetler seviyesi, 780 bin kilometrekare vatan toprağı. Bölünmeden parçalanmadan 79 milyon millet aynı bayrak altında istikbal mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemizi, gelecek yıllarda dünyanın karar veren ülkeleri arasına sokacağız. Sözünün daha çok dinlendiği, dünyaya, barışına, güvenliğine daha fazla katkı yapan bir Türkiye hedefimiz var. Bunun yolu da kardeşlikten, birlikten, beraberlikten geçiyor. Bunun yolu çok çalışmaktan geçiyor. Farklılıklarımızı büyütmek değil, küçültmek ortak yanlarımızı ön plana çıkarmak, sorunlarımızı torunlarımıza bırakmadan kararlılıkla geleceğe emin adımlarla yürümek. Özet bu."
AK Parti hareketinin projelerini, düşüncelerini halkla paylaşmasına yardımcı olan, gece gündüz fedakarca çalışan basın mensuplarına teşekkür eden Yıldırım, basın mensuplarının 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü'nü de kutladı.