Haberler

Aile ve Sosyal Hizmetler ile Milli Eğitim bakanlıklarının 2024 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, iktidarın 21 yıldır eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamadığını ileri sürdü.

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, iktidarın 21 yıldır eğitimde fırsat eşitliğini sağlayamadığını ileri sürdü.

TBMM Genel Kurulunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının 2024 yıl bütçeleri üzerine CHP milletvekilleri söz aldı.

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, Türkiye'nin UNICEF verilerine göre, çocuk yoksulluğunda dünya 2'ncisi, çocuklarda gıda yoksulluğunda ise dünya 3'ncüsü olduğunu söyledi.

Yaz saati uygulamasını eleştiren Köksal, Milli Eğitim Bakanı'nın görevinin çocukları karanlıkta okula görmek değil, çocukların beslenme çantasını doldurabileceği bir ülke inşa etmek olduğunu belirterek, "Çocukları karanlıkta okula göndermek güneşten ve kahvaltıdan kesmektir, gelişim bozukluğunun ve stresin temelidir." dedi.

Köksal, okullara temizlik görevlisi ve güvenlik personeli atanmadığını velilerin aralarında para toplayarak temizlik malzemesi aldığını, bazı okullarda kayıt işlemlerinde bunun zorunlu tutulduğunu ifade ederek, "Okullarda güvenlik görevlisi yok; uyuşturucu okul içlerine kadar girdi. Özellikle yoksulluk oranının yüksek olduğu bölgelerde her gün bıçaklı kavga haberleri geliyor." diye konuştu.

Köksal, 8 Mart 2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un amacının "Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemek" olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

"Bakan diyor ki 'Kadınlar uygulanmasını istemiyor'. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin seçim döneminde '6284 bizim kırmızı çizgimizdir' demişti. Şimdi, soruyorum Sayın Bakan, neden sizin kırmızı çizginiz değil? Partinizin görüşü nedir? Biriniz 'kırmızı çizgimiz' diyor, biriniz 'kaldırılsın' diyor. Biz hanginize inanacağız?"

AK Parti milletvekilleri Genel Kurul Salonu'ndan ayrıldı

CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin kadın ve çocuk yoksulluğunun çözümünden uzak olduğunu öne sürdü.

Türkiye'de kadınlar için bir kara düzenin hüküm sürdüğünü savunan Özcan, "Bu düzenin sicilinde şiddet var, yoksulluk var, işsizlik var. Bu yılın 11 ayında 286 kadın cinayeti, 218 şüpheli kadın ölümü yaşandı." dedi.

Özcan, kadın cinayetlerinden bahsederken AK Parti sıralarına dönerek, "Sayın vekil gülüyor ama buradan ifade edelim, bu veriler gerçek. 142 kadın iş cinayetinde yaşamını yitirdi. Ayrıca, sosyal devletin boşalttığı alan kadınların görülmeyen emeğiyle doluyor." ifadelerini kullandı.

Bu sırada CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında tartışma yaşandı. Söz talebinin yerine getirilmemesi üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin "Biz çıkalım" diyerek, partisinin milletvekilleriyle Genel Kurul Salonu'ndan ayrıldı.

Özcan'ın konuşmasını tamamlamasının ardından salona dönen AK Parti Grup Başkanvekili Zengin ve beraberindeki partisine mensup milletvekilleri Başkanlık Divanı önünde toplanarak bir süre bekledi. Bunun üzerine Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, birleşime ara verdi.

Aranın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, "21 yılda bir ilke tanıklık yaptık. AK Parti Grubu, kürsü işgalinde bulundu, bir eylem ortaya koydu, inanın gözlerim doldu. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Grubu'na çok teşekkür ediyorum, AK Parti Grubu'na bile eylem yapabilmeyi öğrettiler." ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise "Biz bir defa eylem öğrenecek insanlar değiliz. Ben de arkadaşlarım da başörtüsü eylemlerini sizlere rağmen yapa yapa buraya geldik. Bizim hayatımız eylem." dedi.

CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, bütçe üzerine konuşmasında, üniversitelerdeki rektör atamalarını eleştirerek, "Yükseköğretim Kurulu 12 Eylül cuntasından bugüne devralınan en acımasız, en karanlık bürokratik vesayet kurumudur. Bu bürokratik vesayet kurumunu aldınız, kuvvetlendirdiniz, tepe tepe kullandınız, kullanmaya devam ediyorsunuz. YÖK Başkanımız Erol Özvar burada. Marmara Üniversitesinden kendisi geldi, ben de oradan barış bildirisine imza attığım için atıldım." diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesinden mezun olduğunu dile getiren Taşkın, şöyle devam etti:

"Orada yaşananlarda YÖK Başkanı'nın bir hakemlik yapmasını dilerdim. Ortalarda görünmüyor. Zaten YÖK çok enteresan bir kurum, olmaması gereken her konuya maydanoz oluyor, olması gereken ilkesel konularda ortalarda yok. Mezunu olmaktan çok büyük onur duyduğum, gurur duyduğum bu üniversite benim gibi bir köylü çocuğundan bir demokrat çıkarmış bir üniversitedir. Bu üniversiteden ne istiyorsunuz yahu? Neden bu üniversiteyi yok etmek istiyorsunuz?"

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal'ın 6284 sayılı kanunla ilgili sözlerine, "Bakan'ımız ve ben farklı görüşlerde olduğumuz iddia edildi. Hayır. Bakan Hanım kendisi söyledi, 'Kadınlar kaldırılmasını istiyor' dedi. Bu kanun, kadın hakları ve ailenin korunması açısından çok önemlidir, spekülasyonlara kurban edilemeyecek kadar mühim bir kazanımdır. Bu kazanımların örselenmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz." karşılığını verdi.

Bu arada Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Varank ile CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal arasında da üslup tartışması yaşandı.

Kaynak: AA / Politika
Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

DEM Parti Esenyurt İlçe Eş Başkanları tutuklandı

Mahkemeden DEM Partili başkanlarla ilgili karar

İstanbul'a kar sonunda geliyor! Valilik tarih vererek uyardı

İstanbul'a kar sonunda geliyor! Valilik tarih vererek uyardı

Yenidoğan davasında 4. gün sona erdi!

Uğruna savcının makamında ölümle tehdit edildiği başhemşireden skandal ifade

title