Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Son depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

19 ilde daha okullar tatil edildi

19 ilde daha okullar tatil edildi

Adalet Bakanı Bozdağ Hakkındaki Gensoru Önergesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, "2015 yılında tutuklu sayısı hükümlülerin yüzde 13'üne tekabül etti.

Ak Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü, "2015 yılında tutuklu sayısı hükümlülerin yüzde 13'üne tekabül etti. Ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ soruşturmaları devreye girdi ve bu arada tutuklananlarla birlikte cezaevindeki tutuklu sayısı yüzde 34'e yükseldi." dedi.

Köylü, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hakkında HDP tarafından verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde, AK Parti Grubu adına söz aldı.

FETÖ'nün darbe girişiminin daha önceki darbelerden farklı olarak vatanın ve devletin bağımsızlığına, bütünlüğüne yönelik bir hareket olduğunu dile getiren Köylü, "Yaşanan tam bir vatan hainliğidir." ifadesini kullandı.

Darbe anının ve sonrasının, darbe girişiminden sonra yapılacak işlemlerin bu durum dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Köylü, yorum ve değerlendirmeler yapılırken işin vahametinin gözden uzak tutulmamasını istedi.

Köylü, "15 Temmuz sonrası düzen, tehlikeyi kökten kazımaya yönelik, yetki ve kaynağını anayasadan alan, anayasanın öngördüğü şekilde sınırlandırılmış bir düzendir. Başka bir deyişle, olağanüstü haldir. İçinde bulunduğumuz olağanüstü halin anayasal olduğundan elbette ki şüphe yoktur. Olağanüstü hal rejimi gerek işleyiş gerekse hukuki yapısı gereği saydamdır ve şeffaftır. Hatalar olduğu takdirde bunları düzeltme fırsatı tanıyan bir rejimdir. Nitekim itirazlar üzerine yerinde incelemeler yapılmakta ve bir haksızlık olabileceği düşünüldüğünde de yapılan tasarruf geri alınmaktadır." şeklinde konuştu.

-"Böyle giderse her yıl en az 20 cezaevi yapmamız gerekir"

Cezaevlerindeki duruma ilişkin de bilgi veren Köylü, bugün itibarıyla Türkiye genelinde 372 ceza infaz kurumu bulunduğunu, bunların standarda göre kapasitesinin 190 bin kişi olduğunu bildirdi.

Köylü, şöyle devam etti:

"Ama şu anda 197 bin kişi var. Geçtiğimiz günlerde çıkarmış olduğumuz yeni denetimli serbestlik kanununa göre cezaevlerinde önemli bir boşalma oldu, ondan dolayı 197 bin kişidir. Daha da fazla olabilirdi. Dünyadaki, Avrupa'daki örneklere bakacak olursak; onlarda da yüzde 90 ila yüzde 120 arasında doluluk var cezaevlerinde. Şu anda 129 bin hükümlü, 67 bin tutuklu vardır. 2001 yılında tutuklu, hükümlü oranı yüzde 50-50 oranındaydı. 2015'e geldiğimizde bu oran, kaldı ki biz bütün mevzuatımızda tutukluluğun bir tedbir olduğunu, buna en son başvurulması gerektiğini belirttik, işte bunlar işe yaradı. 2015 yılında tutuklu sayısı hükümlülerin yüzde 13'üne tekabül etti. Ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ soruşturmaları devreye girdi ve bu arada tutuklananlarla birlikte cezaevindeki tutuklu sayısı yüzde 34'e yükseldi."

Tutuklu oranının atmasında yapılan hukuki düzenlemelerle cezaların artırılmasının da etkili olduğunu dile getiren Köylü, "İnfaz kanununda yapılan değişiklikle yaklaşık 1/3 olan infaz, 2/3 olarak değiştirildi. Bu da artışa sebep oldu. Eğer böyle giderse bizim her yıl en az 20 cezaevi yapmamız gerekir. Şu anda Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre; bu yıl ve önümüzdeki yıl 21 cezaevinin hizmete gireceği düşünülüyor." dedi.

Cezaevlerinde işkence iddialarına da değinen Köylü, AK Parti iktidarlarının işkence iddialarına geçmişteki tüm iktidarlardan daha duyarlı yaklaştığını söyledi.

AK Parti'nin iktidara geldiğinde yaptığı ilk işlerden birinin işkence ile ilgili yasal hükümleri ağırlaştırmak olduğunu belirten Köylü, "Türkiye'de işkence var demek bence hiçbir şekilde doğru değildir. Olduğunu söyleyen varsa gider tek tek Adalet Bakanlığı'na isimlerini söyler, gereği yapılır." şeklinde konuştu.

-"Siz niye tedbir almadınız?"

CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek de görüşmelerde CHP Grubu adına söz aldı.

OHAL kapsamındaki uygulamaları eleştiren Erkek, "Siz, 'OHAL devlete karşı ilan edildi' dediniz ama görüyoruz ki OHAL, devletle birlikte gazetecilere, akademisyenlere, özgürlüklere ve demokrasiye karşı da ilan edilmiş." ifadesini kullandı.

Konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ ile mücadeleye de değinen, Adalet Bakanı Bozdağ'ın ABD'ye yaptığı ziyarette bu ülkeyi, FETÖ'ye karşı "Tedbir almazsanız 10 yıl sonra neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz" diyerek uyardığını ifade eden Erkek, şöyle devam etti:

"Peki Sayın Adalet Bakanı, siz niye tedbir almadınız? Kasten, bilerek ve isteyerek tedbir almadınız. Bunun kanıtı 2004 tarihli MGK kararıdır. Eğer siz bu MGK kararı uyarınca gereğini yapmıyorsanız, bu kararı yok sayıyorsanız, 'Bunu tanımıyoruz' diyorsanız, bu kasten hareket etmektir. Darbeleri Araştırma Komisyonu'nda gerçekler bir bir ortaya çıkıyor. Çünkü gerçeğin üstünü hiçbir güç örtemez."

Erkek, darbe girişimini engelleyen etkenlerden birinin de parlamenter sistemin güç birliği olduğunu, o gece Meclis'te toplanan milletvekillerinin bunun en güzel örneğini verdiğini aktardı.

Parlamenter sistemin korunması gerektiğinin altını çizen Erkek, "15 Temmuz gecesi ölen insanlar, sizin fiili güç birliğini başkanlık ambalajı adı altında bir hukuki zemine oturtmak isteğiniz için ölmedi. Başkanlık sistemi için de ölmedi. Anayasal sistemi, demokrasi ve özgürlükleri savundukları için öldüler. Büyük bir yangın var içeride ve dışarıda, sizin bütün derdiniz başkanlık sistemi maalesef." değerlendirmesinde bulundu.

-"Cezasını geçmişe yürütebilecek misiniz?"

Türkiye'nin tabi olduğu uluslararası anlaşma ve protokollere işaret ederek idam cezasının kaldırıldığını hatırlatan, ayrıca hukuki düzenlemelerin geriye doğru işletilemeyeceğini belirten Erkek, şunları kaydetti:

"Ben Sayın Adalet Bakanı'na soruyorum; siz idam cezasını geçmişe yürütebilecek misiniz? Meclis idam cezasını geçirebilirse siz, 15 Temmuz gecesi darbeye teşebbüs edenleri idam edecek misiniz? 15 Temmuz gecesi halkına silah sıkanları ve darbe girişimiyle ilgili olan herkesi yargılayın ve en ağır cezayla cezalandırın, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla. Ama idam çığlıkları maalesef hem uluslarası hukuk mevzuatına hem de bizim hukuk mevzuatımıza uygun çığlıklar değil Sayın Bakan."

Erkek konuşmasında FETÖ ile mücadelenin hukuk sınırları içinde şeffaf ve denetime açık bir şekilde sürdürülmesinin gerektiğini vurguladı.

Kaynak: AA / Politika
title