Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Açıklaması
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye’yi karanlık günlere itenlere seslenerek, ampul yanınca etrafın aydınlandığını ve farelerin de kaçacak delik aradığını söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'yi karanlık günlere itenlere seslenerek, ampul yanınca etrafın aydınlandığını ve farelerin de kaçacak delik aradığını söyledi.
Bakan Bozdağ, bir takım ziyaretlerde bulunmak üzere Kastamonu'ya geldi. Burada ilk olarak Adalet Sarayı'nı gezen Bakan Bozdağ, ayrıca Cumhuriyet Başsavcısı Tarık Gür ile görüştü. Ardından partisinin Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş ile birlikte seçim otobüsüyle şehir turu atan Bakan Bozdağ, Zirve Düğün Salonuna gelerek burada vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Bakan Bozdağ, "Allah aşkına, CHP bir takım kursa kaptanı Sayın Kılıçdaroğlu, MHP bir takım kursa kaptanı Sayın Bahçeli, fakat Kastamonu'ya gezerken baktım. Tahsin Babaş ile Sayın Başbakanımızın fotoğrafını birlikte görüyoruz. Niye, benim yardımcım bu diyor Kastamonululara. Kastamonululara benim arkamda Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan var diyor. Bu gezide meydana çıkanlar, etrafı yakıp yıkanlar, başka başka işler yapanlar, Marmaray'ın yapılışını görmediler. Eğer Marmaray'ı denizin üzerinden yapsaydık, yemin ederim kıyameti koparırlardı. Çaktırmadan denizin altından yaptık, bu yüzden göremediler" dedi.
Bütün hesapların Başbakan Erdoğan'ı siyasetin dışına çıkarmak üzerine kurulduğunu anlatan Bozdağ, "Dünün Türkiye'sinde bir kısım sermaye, medya ve karanlık bazı odaklar ile güçler başbakan, bakan tayin ediyordu. Yatırımlar belirleniyordu. Şimdi 2002'den bu yana bunu yapamıyorlar. Ne başbakan ne de bakan belirleyebiliyorlar. Onun için karanlık ve kaos içinde, kendilerine muhtaç Türkiye istiyorlar. İçeriden dışarıdan Türkiye'nin geleceğine oyun oynayanlar var. Ama Türkiye'nin geçmişinde Başbakanları, Bakanları birileri tayin ediyordu. Ampulü yaktınız, karanlığı aydınlattınız, fareler kaçak delik arıyor. Artık millete yol tayin edemeyecekler. İktidar, Ankara'da, Avrupa'da ve Amerika'da veya karanlık güçlerin yanında aranmaz. İktidar, sadece sandıkta alınır, verilir. İktidarı alan da veren de millettir" dedi.
"BAŞBAKANI TUTAMAZSAK, TÜRKİYE'Yİ TUTAMAYIZ"
Türkiye'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı tutamazsa Türkiye'yi tutamayacağına işaret eden Bakan Bozdağ, herkesin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'yi taşladığını ifade ederek, "Doğru mu? Ağzını açan bize vuruyor. Sanki Türkiye'de tek parti AK Parti, başka parti yok. Sanki tek rakip AK Parti, başka rakip yok. Herkes Tayyip Erdoğan'ı eleştiriyor. Hepimiz diyoruz ki olmaz bu kadar, insanlar rahatsız oluyor ama bundan rahatsız değiliz. Neden biliyor musunuz? Meyvesi olan ağaç taşlanır da ondan. Hamdolsun, ağacımızda meyve var. Bunun için taş atıyorlar. Siz, kavağa, söğüde taş atanı gördünüz mü hiç? Yok, niye yok? Orada meyve yok. Onun için bizim muhalefet, kavak, söğüt gibi ancak ayakta duruyor ama meyveye durmuyor bir türlü. Taş atmakla bu işin bitmeyeceğini bilenler, bu sefer ağacı kökünden sökmek istiyorlar. Ama bu ağacın kökünden sökülmesi mümkün değil. 780 bin kilometrekareye yayılmış bir kök var, bu kökü de sökmeye kimsenin gücü yetmez. Sadece ayakta duran, Türkiye'nin muhalefeti var ama meyve veren yapısı yok. Onun için de istedikleri kadar ayakta dursunlar. Bu millet dönüp de onlara güç, imkan vermeyecektir çünkü milletin istediğini ortaya koyamadılar"
"MASA BAŞI HESAPLAR YAPANLAR BİR KEZ DAHA KAYBEDECEK"
Normal şartlarda bütün partiler arasında yarış olması gerekirken Türkiye'de sadece AK Parti'yle diğerleri arasında yarış olduğunu vurgulayan Bakan Bozdağ, Türkiye'de esasında iki parti bulunduğunu belirterek, "Diğer tarafta ise en güçlü kimi gördülerse, partisini, pürtüsünü bırakıp saf tutmuş yapı var. Burada ayarı verecek milletin kendisidir. Siz ayarı vereceksiniz. Türkiye'nin siyasetine de bugününe de geleceğine de siz karar vereceksiniz. Masa başı hesaplarla Türkiye'ye yol tayin etmek isteyenler bir kez daha Allah'ın izniyle kaybedecektir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN HER TARAFINI BÖLÜNMÜŞ YOLLARLA KAPLADIK"
Türkiye'nin 2002'den bu yana her alanda büyük değişim ve dönüşümü yaşadığını ifade eden Bakan Bozdağ, "Her alanda, hangi noktaya bakarsanız bakın, başka bir Türkiye var. Dünle bugünü mukayese ettiğimiz zaman geldiğimiz noktayı, çok ama çok iyi görmemiz gerekir. Dışarıda da kudreti artan Türkiye, başkalarını da fevkalade rahatsız ediyor. Sayın Başbakanımız, 2002'ye giderken şunu söyledi, 'bölünmüş yollarla bütün Türkiye'yi birbirine bağlayacağız.' Hükümet olduk, hiç unutmuyorum. Türkiye'nin yollarında yürüyecek greyderlerin deposuna koyacak doğru dürüst mazotu, bütçesi, aleti, edevatı yok. Ne oldu, talimat verdik. Kamuda ne kadar araç varsa yollara dökülecek. Besmeleyi çektik, o gün başladık. Kastamonu dahil, Türkiye'nin her yerini bölünmüş yollarla birbirine bağlayan adımları attık. İki yıl içinde 17 bin kilometre yol yapmışız ama bizden önce 79 yıl var, 6 bin 100 kilometre. 'Her yer üniversite şehri olacak, üniversiteler olacak Türkiye'nin dört bir yanında' dedik. 76 üniversite vardı, şimdi 180 üniversitemiz oldu" şeklinde konuştu.
"MARMARAY'I ÇAKTIRMADAN DENİZİN ALTINDAN YAPTIK"
Marmaray'ı çaktırmadan denizin altından yaptıklarını belirten Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Savunma sanayisi ihtiyacının yüzde 25'ini yerli imkanlarla karşılayabilen Türkiye'nin şimdi yüzde 60'ını öz kaynaklarıyla karşılıyor. Bakın, Marmaray yapıldı, bitti. Her şeye karşı olanlar var ya, eğer biz Marmaray'ı denizin üzerinden yaptırsaydık, ona karşı da emin olun sokaklara dökülürlerdi ama çaktırmadan, denizin altından yaptık, fark edemediler. Öyle, öyle. Fark edemediler. Fatih Sultan Mehmet Han, gemileri karadan yürütmüş, herkesi şaşırtmıştı ama şimdi onun torunu Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, denizin altından treni yürüttü. Olay bu, hizmet bu, milliyetçilik bu. Vatanı, milleti, devleti sevmek bu. Türkiye'nin dört bir yanı her alanda çok değişti. İnşallah daha da değişecektir"
"TÜRKİYE ÖZ KAYNAKLARIYLA BÜYÜDÜ"
Türkiye'nin 2002'de bütçesinin 230 milyar dolar, 2013'te ise 800 milyar dolardan fazla olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti: "Bu, milletin emanetine adam gibi sahip çıkmamızdandır. Bölünmüş yol, havaalanları, bedava sağlık, okullar, üniversiteler buradan geliyor. Köyler toz topraktan kurtuluyor, asfalta doğru gidiyor. Bütün bunlar bu kaynaktan geliyor. Bugüne kadar emanetinize sahip çıktık. Bundan sonra da çıkacağız. Türkiye içeride büyüyünce dışarıda da büyüdü. Güçlü, kuvvetli ve kudretli oldu. Türkiye'nin gücünü ve kuvvetini dünyanın dört yanına gösterdik. Nerede sıkıntı varsa ülkemiz orada oldu. Dün vatandaşını bir yerden bir yere getiremeyen Türkiye, tam 30 bin vatandaşını geceden sabaha kadar Libya'dan ülkesine getirdi. İşte büyük devlet olmak budur. 'Milliyetçilik ve devletçilik' demek budur. Biz bunu yaptık ve yapıyoruz. Ülkenizin, bayrağınızın ve liderinizin adını her yerde saygıyla anılır hale getirmeyi başardınız mı büyüksünüz"
"30 MART SEÇİMLERİ NORMAL BİR SEÇİM DEĞİL"
Seçmenlere şer güçlere karşı 30 Mart'ta bir araya gelme çağrısında bulunan Bakan Bozdağ, şöyle devam etti: "Bu, sadece belediye seçimi değildir. Bu, Türkiye'nin geleceğinin seçimdir, karanlık güçlere, dış odaklara, hesapçılara, kitapçılara, bedduacılara ve kim varsa bu milletin önünü kesmek isteyen herkese sandıkta bizim millet olarak gür cevabımız olmalıdır. Öyle cevap vermeliyiz ki... Türk milletinin gücünü ve hakikatini görmeyenlere sandıkta verdiğimiz oylarla öyle bir Osmanlı tokadı atmalıyız ki gözleri fal taşı gibi açılmalı. Öyle bir Tokat atmalıyız ki siyasi partiler, karanlık odaklarla, kasetçilerle, falanla filanla işbirliği yaparak bazı sermaye, medya çevreleriyle el ele tutarak, iktidar olma rüyasını görmekten vazgeçsinler. Türkiye ve Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak isteyenler var. Hiç boşuna uğraşmayın. Türkiye'den de Tayyip Erdoğan'dan da kurtulamayacaksınız çünkü Türkiye de Tayyip Erdoğan da güçlü. Bizim dayımız güçlü. Biz dayımıza güveniyoruz. Bizim dayımız Kastamonululardır. Bizim dayımız 77 milyonluk Türk milletidir. Biz bu yola Türk milletine güvenerek çıktık. Bazı sermayeye, karanlık odaklara, gazete manşetlerine güvenerek yola çıkmadık. Size güvendik, sizinle yola çıktık"
"BİZ ADAMIN MİDESİNE OTURURUZ"
Sandıkta iktidarı alamayanlara, Ankara'nın karanlık dehlizlerinde iktidar peşinde koşanlara, Gezi yoluyla, 17 Aralık süreciyle, darbe teşebbüsleriyle iktidar arayanlara seslendiğini belirten Bakan Bozdağ, şöyle konuştu: "Bırakın bu işleri. Bitti bu işler. İktidarı Kastamonulu verir, Kastamonulu alır. İstiyorsanız gelin Kastamonu'ya, iktidarı buradan isteyin. CHP, MHP, milletten iktidar istemeye, iktidarı almaya alışkın değiller. Karanlık yerlerde iktidar pazarlıklarıyla hep iktidara gelmişler. Bundan sonra Türkiye eski Türkiye değildir. İktidarı sandıkta sadece halk verir, sadece halk alır. Başka yolu yoktur bunun. Bizi yiyemeyeceksiniz. Biz adamın boğazına dururuz, midesine otururuz"
Ayrıca Bakan Bozdağ, Kastamonu'da şehir turu attığı esnada diğer partilerin belediye başkan adaylarının afişlerinde resimlerini tek gördüğüne işaret ederek, "Çünkü genel başkanlarını yanına koyacak yüzleri yok. Adamlar nasıl koysunlar genel başkanlarını yanına. Ama Tahsin Babaş'ın Başbakanı var" dedi.
Kastamonu'ya gelirken yapılan anketlere baktıklarını aktaran Bakan Bozdağ, salondaki kalabalıktan da anlaşıldığı gibi anket sonuçlarının çok olumlu ve Tahsin Babaş'ın açık ara önde olduğunu kaydetti.
"ÜZERİME DÜŞEN HER TÜRLÜ HİZMETİ EKSİKSİZ YAPACAĞIM"
Tüm vatandaşlara karşı birleştirici bir anlayışla belediye başkanlığı döneminde üzerine düşen her türlü görevi eksiksiz yerine getireceğine dikkat çeken AK Parti Kastamonu Belediye Başkan Adayı Tahsin Babaş ise, Türkiye'nin büyüme yolunda yapılan bütün çalışmalara Belediye Başkan adayı olarak katkı sağlama amacında olduğunu ifade ederek, "AK Parti'nin bu başarıyı elde etmesi için tüm insanlarımızı seferber ederek AK Parti'ye yakışır bir çalışma sergilememiz gerektiğine inanmaktayım. Geleceği kazanmanın yolu, bugünü ve geleceği şimdiden düşünmekten ve geleceğe şimdiden hazırlanmaktan geçmektedir. Herkesi kucaklayan bir anlayışla, yeni bir ruhla, yeni bir ekiple bütünleşmiş olarak huzurunuza geldik. Her AK Parti'li neferin görev alacağı, küskün kırgın herkesin kucaklaşacağı bir zihniyetin hakim olmasına var mısınız? Herkesi kucaklayan bir anlayışla, Kastamonu'nun her köşesindeki insanımıza kadar ayrım yapmaksızın tüm yaşayanlara hizmet getirmek, birleştirici ve bütünleştirici olmak, sevgi ve saygıyı ön plana çıkarmak, sorunlara çözüm aramak için herkese dost elimi uzatıyor, üzerime düşen her türlü hizmeti eksiksiz yapacağımı bir kez daha ifade ediyorum" dedi.
Siyasi Partilerin iki ana unsurundan birinin insan, diğerinin ise ideoloji olduğunu söyleyen Tahsin Babaş, siyasi partilerin nihai amaçlarının insanın doğuşu ile birlikte elde ettiği hakları ideolojilerine uygun olarak korumak, hatta mükemmele ulaştırmak olduğunu belirtti.
Babaş, şöyle devam etti: "Kişi ister iktidar ilişkisinde özne olarak ortaya çıksın, ister toplum bireyi olarak gündeme gelsin, iktidarlar mutlaka bireye dayanacak, onun insan hakları korunacak ve daha iyiye götürülecek, onun ekonomik ve sosyal menfaatleri gözetilecek ve onun tarafından iktidarlar denetlenecektir. Sosyal katılımı sağlamak, fikir üreten insanları bir araya getirmek, çözümler üretmek, projeler tartışmak, doğruyu bulmak, yaşayanların toplum yaşamına ilgisini çekmek, sorumlu bir yurttaş, bir AK Parti'li olarak kendisini etkileyen kararların alınma sürecine katılmak hepimizin vazgeçilmez ilkeleri olmalıdır. Türkiye'nin değişen dünyadaki yeni vizyonu yakalaması, samimi ve ciddi bir misyon üstlenmesi, radikal bir atılım stratejisi belirlemesi ve aksiyon planını oluşturarak süratle uygulamaya koymasını işaret ediyor"
AK Parti Kastamonu İl Başkanı Av. Metin Çelik de, 25 yıllık belediyecilik tecrübesine sahip Tahsin Babaş ile AK Parti'nin iktidar gücünü bir araya getirdiklerini belirterek, 30 Mart'ta Kastamonu halkından destek istedi. - KASTAMONU