ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in Başkenti Olarak Tanımasına Tepkiler
HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına ilişkin, "Trump'un kararı, 3. dünya savaşına bile yol açabilecek kadar çılgınca bir provokasyondur.
HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına ilişkin, "Trump'un kararı, 3. dünya savaşına bile yol açabilecek kadar çılgınca bir provokasyondur." dedi.
Mecliste düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasına Selahaddin Eyyübi'nin, "Mescid-i Aksa esir olarak ağlarken ben nasıl gülebilirim" sözleriyle başlayan Yıldırım, "Gerek Kudüs'ü 638 yılında fetheden Hazreti Ömer, gerekse 1187'de fetheden Selahaddin Eyyübi, onun bir barış yurdu olma ruhuna bağlı kalarak üç semavi dinin mensuplarının kendi dinleri, dilleri ve kültürleri açısından burada barış içinde ortaklaşmalarını garanti altına almışlardır." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'un kararının, 3. dünya savaşına yol açabilecek kadar çılgınca bir provokasyon olduğuna dikkati çeken Yıldırım, bu kararla aslında, İslam adına şiddete başvuran örgütlere bilinçli olarak bir nevi davetiye de çıkarıldığını vurguladı.
Kadri Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Trump, Ortadoğu İslam dünyasını oluşturan Türkiye, İran ve Arap devletlerinin başta Kürt sorunu olmak üzere etnik ve mezhepsel açıdan yaşadıkları ciddi iç sorunları bilerek ve bundan yararlanarak bu cesareti göstermiştir. Dolayısıyla bu devletlerin temel hak ve özgürlükler noktasında kendi bünyelerindeki farklı halk ve inançlarla derhal barışıp ortaklaşmaları gerekiyor. Aksi takdirde bütün hamasi nutuklar havada kalır ve Trump bunlara sadece gülüp geçecektir. Kudüs ve Mescid-i Aksa siyaset üstü olarak görülmeli, hiçbir siyasete alet edilmemeli ve kurban verilmemelidir. Başta Türkiye olmak üzere bu devletler bu ciddi meseleyi siyasi bir malzeme olarak kullanmaktan çekinmeli, içeride ve dışarıda yaşadıkları ekonomik, sosyal ve siyasal sorunları biraz daha soğutma amacını gütmemelidirler."
-"Bunun nasıl farkına varılmadı?"
Mavi Marmara bağlamında Türkiye ile İsrail arasında yapılan, tazminata ilişkin usul anlaşmasında, "Bu anlaşma, Ankara ve Kudüs'te 28 Haziran 2016 tarihinde eşit derecede akdedilmiştir." ifadesinin yer aldığını iddia eden Yıldırım, anlaşmanın bu haliyle de TBMM'den geçtiğini bildirdi.
Yıldırım, bunun nasıl farkına varılmadığı veya kimin ihmalinin söz konusu olduğu üzerinde durulmasını istedi.
Öte yandan, Mekke'nin bugünkü statüsünün de tartışılabilecek bir statü olduğunu belirten Yıldırım, "Tüm İslam ülkeleri dönüşümlü veya koalisyon şeklinde burayı eşit yönetmede de ortaklaşmalıdırlar. Bence elini güçlendirebilmiş, başta Kürt ve Alevi sorunu olmak üzere sorunlarına çözüm bulmuş bir Türkiye, uygun bir zamanda buna da el atmayı düşünmelidir." dedi.