2018 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, "İnsanların hareket kabiliyetini silahın belirlediği bir süreçte barıştan, özgürlükten ve eşit bir dünya toplumu hedefinden aynı hızda uzaklaşıyoruz." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Milli Savunma Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 20018 yılı bütçeleri görüşülüyor.

CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, hangi koşullarda olursa olsun Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı duyulan güvenin ülkenin her yerinde net olduğunu söyledi.

NATO tatbikatındaki skandalı kınayan Temizel, "Böyle bir ilkelliğin bu kurum içerisinde yaşanmış olmasını bir özürle geçiştirilebilecek bir olay olarak da görmüyoruz. Bu tür tatbikatların hepsi kademeli olarak kontrol edilir. Birisinin koyup yaptığı bir olay değildir. Dolayısıyla bu olayın niteliğinin ortaya çıkarılması şarttır. Olayın niyetinin ortaya çıkarılmasıyla da gerçek tepkimizi göstereceğiz." diye konuştu.

Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı darbe teşebbüsünde yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini, demokrasinin zedelendiğini ancak yıkılmadığını ifade eden Temizel, binlerce yıldan beri geleneğini oluşturmuş, eğitim kurumlarını oluşturmuş, bununla ayakta kalmasını becermiş askeri okulların bir KHK ile ortadan kaldırılmasının doğru olmayacağını savundu.

Askerliğin sıradan bir eğitim olmadığının altını çizen Temizel, "Askerlik, hem fiziki olarak hem bilinç olarak insanların eğitilmesidir. Bunu sıradan üniversitelerle bir tutamazsınız. Gereksinimler büyük. Milli orduya eleman yetiştirme konusunda kapatılan bu kurumların durumunun yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Subay yetiştirme politikamızın bir KHK ile değiştirilmesini kesinlikle kabullenemiyorum. Bin yıllık geçmişe sahip kurumları bir kalemde kapatmamak gerekir." ifadelerini kullandı.

Temizel, savunma sanayi kurulumu noktasında Türkiye'nin istediği teknolojiyi üretebileceğine inandığını, 2019 yılında teslimatı gerçekleştirilecek S-400 füzelerinin ülkenin yetiştirdiği bilgi ve birikime sahip personelle de yapılabileceğini söyledi.

"NATO'suz da yaşanır"

HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü de savunma bütçesinin daha önceki yıllara göre büyük artış gösterdiğini belirtti.

Maliye Bakanlığından sonra bütçeden en fazla payı savunma sanayinin aldığını dile getiren Kürkcü, askeri harcamaların halkın tasarrufundan sağlanan harcamalar olduğunu öne sürdü.

Kürkcü, Türkiye'nin NATO'dan çıkmasını sadece bugün değil NATO kurulduğu günden beri savunduklarını belirterek, "NATO'suz da yaşanır. NATO üyesi olmayan Avrupa ülkeleri var." dedi.

"Güvenli bölgelerin oluşturulmasında geç kalındı"

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye'nin çalkantılı geçen son yıllarında savunma harcamalarının etraflıca değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Savunma bütçesindeki eğilimin dünya ülkeleriyle benzerlik gösterdiğini anlatan Ayhan, güvenlik ve savunma alanlarındaki çalışmaların tüm dünya ülkelerinin öncelikli gündemi olduğunu belirtti.

Ayhan, "Güney sınırlarımız son derece kaygan. Bizim eskiden beri savunduğumuz güvenli bölgelerin oluşturulmasında geç kalındı. Türkiye, müttefiklerini ikna edemedi ve bunun faturası bize ağır oldu. Vatanımıza yönelik terör eylemleri hız kesmeden devam ediyor. Güvenlik alanında alınacak kararların daha verimli, istikrarlı alınmasına ihtiyacımız var." diye konuştu.

"Sahte dostlukları görmek durumundayız"

AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır ise dünyanın ve bölgenin, hangi değişimleri yaşadığının tartışılması gereken bir dönemden geçildiğini dile getirdi.

Zengin kaynaklara sahip bölgenin, dünya ülkelerinin hedefinde olmayı sürdürdüğüne dikkati çeken Çakır, şöyle devam etti:

"Silah ve silahlı gücün etki alanının dünyayı çepeçevre sardığı bir dünyaya doğru yol alıyoruz. İnsanların hareket kabiliyetini silahın belirlediği bir süreçte barıştan, özgürlükten ve eşit bir dünya toplumu hedefinden aynı hızda uzaklaşıyoruz. Sahte dostlukları görmek durumundayız. Dünya silahlanıyor ve silahlanmaya harcanan para dudak uçuklatıyor. Terör örgütleri üzerinden dünyaya ayar veren sistemin, bunu vekalet ya da vesayet savaşlarından daha ötelere taşımayacağının da garantisi yok. Ne NATO'nun ne de Birleşmiş Milletler Teşkilatının bu anlamda bir inandırıcılığı da bulunmuyor."

Çakır, Türkiye'nin hiçbir ülkenin gram toprağında gözünün olmadığını, tüm dünyanın da Türkiye'nin kendi toprak bütünlüğünden başka bir gayesinin olmadığını bilmesi gerektiğini ifade etti.

TSK'nın dosta güven, düşmana korku vermesini yeniden görmenin memnuniyetini yaşadıklarını dile getiren Çakır, 15 Temmuz kalıntılarından kurtulmuş Türk Silahlı Kuvvetlerine güvenin dün olduğu gibi bundan sonra da devem edeceğini kaydetti.