2018 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, "İçerideki ve dışarıdaki Kızılderililere rağmen inançla, ülkemiz için tehdit oluşturan tüm terörist unsurlarla proaktif bir şekilde mücadele edilmektedir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, İçişleri Bakanlığı ve bağlı kurumlarının 2018 yılı bütçesi üzerinde milletvekilleri görüşlerini açıkladı.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Türkiye'nin son yıllarda ciddi tehditler altında olduğunu ifade ederek "Bir yandan birliğimizi, dirliğimizi bozmak isteyen bölücü hainler, diğer yandan ülkeyi vesayetçilerin, darbecilerin yönetimine sokmaya çalışan dış güçlerin maşası FETÖ iblisleri..." dedi.

Aydemir, Türkiye üzerinde kanlı bir senaryo sahnelenmeye çalışıldığını, ruhunu, vicdanını, şahsiyetini şer odaklarına satan hainler olduğunu kaydetti.

Terörle mücadele veren hükümete desteğini açıklayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür eden Aydemir, "Tek bayrak, tek vatan, tek millet ilkelerinde birleşen herkese sonsuz sevgimiz ve saygımız var." diye konuştu.

AK Parti'li Aydemir, semt karakollarının yeniden açılmasını istedi, okulların önünde çocukların tehlikelerden korunması için mobil hizmet birimleri oluşturulup oluşturulamayacağını sordu.

Dernekler Yasası'nın yeniden ele alınması gerektiğini belirten Aydemir, "Oralara her türden siyasi yapı girebiliyor. FETÖ'cülerin girdiğini biliyoruz. Bunu engellemeliyiz." ifadesini kullandı.

Okul servislerini kullanan şoförlerin daha iyi bir eğitimden geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Aydemir, bu konuyla ilgili velilerden çok sayıda şikayet aldıklarını söyledi.

İbrahim Aydemir, son zamanlarda geleneklerde bulunmamasına rağmen düğünlerde havai fişek patlatıldığını ifade ederek bu konuda yasaklayıcı bir tedbirin alınmasını zaruret olarak gördüklerini vurguladı.

Aydemir, belirlenecek bir zaman aralığı içerisinde kaza yapmayan, trafik suçu işlemeyen uzun yol şoförlerinin ödüllendirilmesi önerisinde bulundu.

"DEAŞ, PKK ve FETÖ ile verilen mücadele"

AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal, İçişleri Bakanlığının; nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinde önemli değişimler yaptığını, sivil toplum kuruluşlarına önemli destekler verdiğini, güvenlikte son teknolojiyi kullandığını, güvenlik güçleri için araç, gereç ve teçhizat geliştirdiğini söyledi.

Terör örgütleri DEAŞ, PKK ve FETÖ'ye karşı verilen mücadelenin önemine vurgu yapan Ünal, şöyle konuştu:

"Bilhassa son dönemlerde terörle mücadele konseptinin olumlu bir şekilde değiştirilmesiyle bakanlığımız terörü bütün yönleri ve sonuçlarıyla ortadan kaldırmayı hedeflemektedir. İçerideki ve dışarıdaki Kızılderililere rağmen inançla, ülkemiz için tehdit oluşturan tüm terörist unsurlarla proaktif bir şekilde mücadele edilmektedir."

Ünal'ın bu sözlerine tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Kızılderili sözü ayırımcı bir sözdür. Meclise ve Kızılderililere ırkçı yaklaşımda bulunmak yakışmaz." diye konuştu.

HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, "Bir yerde güvenlik ve asayiş sorunu varsa bununla mücadele etmeyi kabul edebiliriz ama korkularla ve tek tipçi anlayışla toplumu yönetmeye kalkışmayı kabul edemeyiz. Bu yöntem demokrasiyi ve özgürlükleri yok eder." dedi.

Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğini ifade eden Ayhan, "Kürt sorunu ana bir sorundur, bu soruna ilişkin demokratik çözümler üretmek gerekir, sadece güvenlikçi bir anlayışla bu sorunu çözemeyiz." diye konuştu.

"SADAT, silah eğitimi veriyor"

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, ülkede çok sayıda özel güvenlik şirketi olduğunu söyleyerek "SADAT diye özel güvenlik şirketi var. Bu şirket gayrinizami harp eğitimi, silah eğitimi veriyor. Gerçekten güvenlik güçlerinin yerine geçen böyle örgütler var mı? Bu şirketle ilgili çok sayıda haber var. İnsanlar endişe ediyor. Nedir bu haberler? Irak'taki bir güvenlik şirketi, Irak'taki savaşın ardından 100 bin kişiyle orada kaldı ve bütün olaylarda rol aldı. Türkiye'de de böyle şirketler var mı?" sorularını yöneltti.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AK Parti'nin terörle mücadele politikasını eleştirerek "AK Parti iktidara gelmeden önce Türkiye'de tek bir silahlı örgüt yoktu, sınır dışına çıkmıştı. 2004'ten sonra ise yeniden çatışma, şiddet ve terör Türkiye'nin bir bölgesinde hakim oldu. Sonra FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri de çıktı. 15 yılda Türkiye'nin geldiği nokta bu oldu." dedi.

Tanrıkulu, 14'e yakın zorla kaybedilme vakası olduğunu, 480 kez de işkence vakası saptandığını ileri sürdü.

HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, Türkiye'de hala 17 bin 500 faili meçhulün hesabının verilemediğini ve geçmişle yüzleşilemediğini iddia etti.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da emniyet mensuplarının özlük haklarının ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini istedi.

Kalaycı, bütün Suriyelilerin kayıt altına alınıp alınamadığını ve kaçına vatandaşlık verildiğini sordu.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan ise yeni darbe dinamiğinin gündemde olduğunu iddia ederek "Bu üç vakte kadar olur mutlaka. Başımıza çorap örenler, 100 yıldır bize bu acıları yaşatanlar, bu acıları tekrar yaşatabilir. Dikkatli olmak lazım." dedi.