Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında Başhekim Fetin Rüştü Yıldız, Fırat Sarı'ya para ödediklerini itiraf etti

Sanık sandalyesine oturan başhekimden Fırat Sarı'yı zora sokacak itiraf

Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bakanlığının 2004'ten beri ders kitabı dışında herhangi bir yayını okullara tavsiye etmediğini belirterek, daha önce Talim ve Terbiye Kurulunca uygulanan tavsiye yönteminin suistimale ve birtakım çıkar ilişkilerine de yol açtığının görüldüğünü bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bakanlığının 2004'ten beri ders kitabı dışında herhangi bir yayını okullara tavsiye etmediğini belirterek, daha önce Talim ve Terbiye Kurulunca uygulanan tavsiye yönteminin suistimale ve birtakım çıkar ilişkilerine de yol açtığının görüldüğünü bildirdi.

Bakan Avcı, bakanlığının 2016 yılı bütçesinin TBMM Genel Kurul'ndaki görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Okul müdürlerinin atanmasına ilişkin mahkeme kararlarına yönelik bir soru üzerine Avcı, okul müdürlüğü için görevlendirilmek üzere komisyonlar kurulduğunu, o komisyonların mülakat yaptığını, 75 ve üzeri alanların görevlendirildiğini belirtti.

Avcı, mahkemelerde açılan davaların, komisyonların aldığı bu kararlara yönelik olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mahkeme, bu davalardan şikayetçiyi, haklı bulduğu zaman şunu öngörmüş oluyor; bu komisyonun kararı geçerli değil, yeni bir komisyon kurun ve daha nesnel kriterlerle bu adayı yeniden değerlendirin. Birçok mahkeme kararında bu yanlış anlamayı önlemek üzere, dava kararında 'Bu karar, okul müdürlüğüne iadesini gerektirmez' hükmü de var. Yani okul müdürlüğünden zaten alınmış, 16 bin öğretmen ve müdür daha önce alınmış, yasayla alınmış, buna karşı yapılan itiraz Anayasa Mahkemesince reddedilmiş. Dolayısıyla yasal olarak zaten o komisyonlara giren adaylar okul müdürü olarak girmiyorlar, okul müdürü adayı olarak giriyorlar. Komisyonun bir yanlış yaptığına mahkeme karar verirse, o komisyonları yeniden kuruyoruz.

Şube müdürlüğü alımı için açılan dava sayısı 620. Bu davalardan 280'i idare, Milli Eğitim Bakanlığı lehine kararlaştırılmış, 64 yürütmenin durdurulmasının kabulü kararı verilmiş, 104 ret kararı, kesin ret, 217'si iptal kararı. İdari dava daireleri kurul kararı bekleniyor, onun neticesine göre de uygulanıyor. Milli Eğitim Bakanlığının, mahkeme kararlarından, o güne kadar uygulamadığı herhangi bir mahkeme kararı yok."

"Kitap tavsiye edemez"

Avcı, okullardaki kitap tavsiyelerine yönelik eleştiriler üzerine, bakanlığının 2004'ten beri ders kitabı dışında herhangi bir yayını okullara tavsiye etmediğini bildirdi.

Daha önce Talim ve Terbiye Kurulu tarafından uygulanan tavsiye yönteminin çok suistimallere, birtakım çıkar ilişkilerine de yol açtığının görüldüğünü kaydeden Avcı, il, ilçe, şube müdürlüklerinin okullara kitap tavsiye edemeyeceğini açıkladı.

Ömer Asım Aksoy'un Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'ne yönelik gündeme gelen eleştirilere de yanıt veren Bakan Avcı, "Bu kitapta bir '15'inde kız ya erde ya yerde' şeklinde bir Antep atasözü var.. Bire bir uygulanmaya kalktığı zaman veya bir tavsiye gibi algılandığı zaman yakışıksız bir atasözü ama neticede Türk atasözleri repertuvarında olan bir söz. CHP'li bir milletvekili arkadaş beni bu kitap yüzünden çocuk gelinliği teşvik etmekle suçluyor. Bu kitabı da tavsiye etmedik. Kitabı bu vesileyle duydum ve bu atasözünden bu vesileyle haberdar oldum. Ömer Asım Aksoy, Atatürk zamanında Türk Dil Kurumu Yazmanlığına yani Genel Sekreterliğine atanmış ve 1935'ten 1950'ye kadar da CHP Gaziantep Milletvekili olarak vazife yapmış bir dil bilimci. Şimdi, ne yapalım?" diye sordu.

Öğretmenevlerinin kar edecek müesseseler, ticari işletmeler olmadığını anlatan Avcı, öğretmenevlerinin, öğretmenlerin kendi bütçelerine uygun fiyatlarla kalabilecekleri yerler olması gerektiğini belirtti.

"Herkesten daha fazla duyarlıyız"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, Rusya krizinden dolayı çiftçilerin geri dönen mallarının tazminini yaptıklarını, turizm sektörünün mağduriyetini gidermeye çalıştıklarını, şu anda da tarım sektörünün mağduriyetini gidermeye ilişkin de bir çalışmalarının bulunduğunu belirtti.

Çavuoğlu, mültecilerle ilgili soruya da şu yanıtı verdi:

"AB'den henüz para gelmedi. 3 milyar, Türkiye'ye gelmiyor, doğrudan mültecilere gidiyor, mültecilere yapılacak projelere gidiyor. Dolayısıyla, henüz bir para resmi bir şekilde aktarılmış değil. AB'nin Suriyeli mültecilere yönelik bu sözünü tutması gerekiyor. Kaçak göçle ilgili mücadelemizi sürdürüyoruz, sınırda aldığımız, tek başımıza aldığımız, Bulgaristan ve Yunanistan'la birlikte aldığımız tedbirler, geri kabul anlaşmalarının uygulamaları ve göçün kaynağı olan ülkelere yönelik vize uygulamalarımızdaki bazı değişiklikler yarından itibaren belki uygulanmaya başlayacak. NATO'yla birlikte kaçak göçle, özellikle de kaçakçılarla mücadelemiz devam ediyor. Tüm bu konuları pazartesi günü Türkiye-AB Zirvesi'nde AB yetkilileriyle, liderleriyle de değerlendireceğiz. Bu yaşanan insani dramlar konusunda biz herkesten daha fazla duyarlıyız."

"Çok basit bir biçimde ÇED raporlarında olumlu cevabı vermiyoruz"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Cerattepe'deki bakır madeni projesi için 19 kurum ve kuruluşun olumlu raporları sonucu, ÇED raporunun da olumlu olarak verildiğini açıkladı.

Sarı, konuya ilişkin şu bilgileri verdi:

"Bunun haricinde, kabul edilen ÇED olumlu raporuna esas olan çalışmalar içinde Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından hazırlanan jeolojik, jeoteknik ve hidrojeolojik rapor var. Bu rapor, yine, buradaki çalışmalara destek olmuştur. Yine, aynı üniversitenin öğretim üyeleri tarafından böcek tahribatı, orman tahribatının orman ekosistemine etkisi, yaban hayatına olan etkisi ve benzeri konularda bir rapor hazırlanmıştır. ÇED raporu yine bunlara göre düzenlenmiştir. Yine, Ordu Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından bölgenin ekonomik, sosyal, tarımsal yapısı ve üretim potansiyeliyle ilgili olarak bilimsel rapor hazırlanmış ve bu raporlar çerçevesinde ÇED raporları gerçekleşmiştir. Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından maden alanıyla ilgili olarak peyzaj onarım çalışmaları raporu hazırlanmıştır. Bütün bu üniversitelerin öğretim görevlilerinin ve teknik heyetlerinin hazırladığı raporlar doğrultusunda, ilgili 19 kurum ve kuruluş olumlu rapor vermiş, bu raporlar sonucunda da ÇED olumlu kararı alınmıştır. Söylenildiği gibi, çok basit bir biçimde ÇED raporlarında olumlu cevabı vermiyoruz."

Soru-cevap bölümünün tamamlanmasının ardından Dışişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığının 2016 yılı bütçeleri kabul edildi.

Genel Kurul'da üniversitelerin bütçelerinin oylaması yapılıyor.

Kaynak: AA / Politika
title