2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, "ABD 10 bin kilometre ötesinden, Rusya 3 bin kilometre uzaklıktan Suriye'de ateşkesin tarafı oluyor ama 3 milyon Suriyeliyi misafir eden ve bu savaştan en büyük mağduriyeti çeken ve bu bölgede milyonlarca soydaşı, dindaşı yaşayan ve süper ligde oynadığını iddia eden Türkiye masada olamıyor" dedi.
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek, "ABD 10 bin kilometre ötesinden, Rusya 3 bin kilometre uzaklıktan Suriye'de ateşkesin tarafı oluyor ama 3 milyon Suriyeliyi misafir eden ve bu savaştan en büyük mağduriyeti çeken ve bu bölgede milyonlarca soydaşı, dindaşı yaşayan ve süper ligde oynadığını iddia eden Türkiye masada olamıyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 2016 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmelerinin üçüncü turunda, MHP milletvekilleri grupları adına söz aldılar.
Şimşek, bütçe üzerindeki konuşmasında, Türkiye'nin mutlaka yüksek teknolojiye yatırım yapması gerektiğini belirterek, bunun için gerekirse beyin transferi yapılabileceğini ve ihtiyaç duyulan tesislerin kurulabileceğini söyledi.
Zorunlu trafik sigortası konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Şimşek, "Yeni bir yasal düzenleme yapılarak araç sigortası konusunda sorunların giderilmesi gerekmektedir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin dış politikasını da eleştiren Şimşek, Türk dış ilişkilerinin adeta yapboza döndüğünü ileri sürdü.
Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AKP Başkanlık sistemi ve yeni anayasa edebiyatı yaparken Türkmendağı Esat'a, Kerkük Peşmerge'ye, Musul IŞİD'e terk edildi. Geriye yalnızca Türkmenlerin acı dolu hikayeleri, yitirilmiş yurtları, dağıtılmış umutları, kaybolmuş hayatları bırakıldı. Müttefikimiz Amerika, bugün 'Ey Amerika' oldu. Suriye savaşından sonra Birleşmiş Milletlerden ve AB'den beklediğimiz destek gelmeyince acil müttefikimiz olarak Suudi Arabistan'a sarıldık ancak o da 'Suriye savaşında Rusya'yla beraber hareket etmeye hazırım' dedi. ABD 10 bin kilometre ötesinden, Rusya 3 bin kilometre uzaklıktan Suriye'de ateşkesin tarafı oluyor ama 3 milyon Suriyeliyi misafir eden ve bu savaştan en büyük mağduriyeti çeken ve bu bölgede milyonlarca soydaşı, dindaşı yaşayan ve süper ligde oynadığını iddia eden Türkiye masada olamıyor. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum."
Suriye politikasının iyi yönetilmediğini savunan Şimşek, "Göçle ilgili öngörü doğru tespit edilememiş, MHP'nin tampon bölge kurun, göçmenleri orada misafir edelim, sınır güvenliği alalım uyarıları dikkate alınmamış ve bugün maalesef, bir kısmı kayıt dışı olmak üzere 3 milyonun üzerinde Suriyeliyi barındırmak zorunda kaldık. 2016 yılında AB yetkilileriyle yapılan görüşmelerin basına sızan tutanaklarına göre 'Kapıları açar, mültecileri otobüse doldurur, size yollarız' diyoruz, işte, bu kısa vadedeki planlar, geleceği görememe bizi ulusal anlamda geriye götürdü" diye konuştu.
-"7 Haziranı aklınızdan çıkarmayın, dostane tavsiyemiz budur"
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor konuşmasında, iktidar sözcülerinin kendilerine yönelik eleştirileri yanıtlarken sürekli 1 Kasım seçim sonuçlarını hatırlattıklarını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"AKP, 1 Kasım 2015 tarihinde yüzde 49,5 oy almıştır ama unutulmaması lazımdır ki AKP, 7 Haziran 2015 tarihinde de yüzde 40,9 oy almıştır. İkisi de milli iradedir söz yok. Ancak, aradan geçen beş ay içinde AKP'nin ağırlaşan şartlara rağmen yüzde 8,6 oranında oyunu artırmasını normal bir durum olarak görmemek lazımdır. Böyle bir durum gelişmiş demokrasilerde, mesela Avrupa ülkelerinde olur mu? Nerede olur? Ancak Türkiye'de olur. Bu seçim sürecini birlikte yaşadık, yöresel seçimde yöresel seçilmiş kişilere Cumhurbaşkanlığı fonundan 5 bin, 7 bin lira tutarlı para göndermeleri, muhtarlar toplanarak, mahalleden, köyden az oy çıkması halinde yatırım yapılmayacağı tehditlerine kadar, toplumsal yarar destekli proje adı altında on binlerce kişi işe alınarak, bunların büyük çoğunluğunun da özellikle ilerlemiş yaştaki kadınlarımızın seçim meydanlarına sürüklendiğini, artan terör bahane edilerek kaos edebiyatının yapıldığını, ahlaksız transferlere şahit olduk. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde 7 Haziran seçimlerine göre, 1 Kasım seçimlerinde AKP'nin yüzde 8,6 oranındaki oy artışına şaşmıyorum, hatta azımsıyorum.
Gerçek milli irade 7 Hazirandır. 1 Kasım sakatlanmış iradenin neticesidir. Bu millet size bir fırsat daha vermiştir; bunun kıymetini bilin, gururlanmayın, böbürlenmeyin. 7 Haziranı aklınızdan çıkarmayın, dostane tavsiyemiz budur"
-"Şehitlerimiz de haklarını helal etmeyeceklerdir"
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da Çözüm Sürecinin terörle mücadeleyi zaafiyete uğrattığını ileri sürerek, iktidarın "Analar ağlamayacak, her şey güzel olacak" dediğini ancak gelinen noktada, her gün bayrağa sarılı şehit naaşlarının kaldırıldığını, anaların gözyaşının sel olduğunu söyledi.
Yaşanan felaketlerin ve acıların, AK Parti iktidarının mimarı ve müellifi olduğu yıkım ve çözülme süreçlerinin eseri olduğunu iddia eden Kalaycı, "Bilinmelidir ki PKK'yla müzakere masasına oturan ve her türlü tavizi verenler, terör örgütünün silah stoklamasına, kadrolarını güçlendirmesine, mühimmat depolamasına, çukurlar kazmasına, her yere bombalar döşemesine alenen göz yumanlar, güvenlik güçlerinin operasyon yapmaması için talimat verenler, makamı, mevkisi ne olursa olsun terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktan dolayı yargı önünde mutlaka hesap verecektir. Şehitlerimiz de huzur-u mahşerde yakalarına yapışacak ve haklarını helal etmeyeceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Bugün bu tavırlarıyla cumhurbaşkanlığı makamı boş hükmündedir"
MHP Bursa Kadir Koçdemir ise AB'nin kendisini tanıtırken ilk kullandığı nitelemenin hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü olduğunu ifade ederek, "Dün ülkemizde, başka bir darbenin yıl dönümünde, hukukun ve ülkemizdeki hukukun son merci olan Anayasa Mahkemesi'nin kararının tanınmaması, uyulmayacağının Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilmesi, bugün bizim neyi konuştuğumuz ve AB sürecinde nerede olduğumuz bakımından anlamlıdır" dedi.
Demokrasilerde usul ihlal edilmeye başlandığında, bunun sonunda çok ciddi zararların yaşanacağını dile getiren Koçdemir, demokraside meşruiyetin kaynağının usul olduğuna işaret etti.
Devlet başkanlarının isteseler dahi suç işleyemecekleri devirlerin Ortaçağ'da kaldığını söyleyen Koçdemir, "Bugün bu tavırlarıyla cumhurbaşkanlığı makamı boş hükmündedir. ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan dahil hiç kimsenin beni, Türkiye Devleti'ni ve bu ülkeyi cumhurbaşkansız bırakmaya hakkı yoktur" değerlendirmesinde bulundu.