Haberler

AK Partili ve CHP'li Vekiller Genel Kurul'da Tartıştı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde AK Parti ile CHP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde AK Parti ile CHP'li milletvekilleri arasında tartışma yaşandı.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, 6 yılın sonunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görevini yapmadığını, onay ve merci haline geldiğini, kişisel ve siyasal beklentilerini öne çıkardığını, ilkeli değil konjonktürel davrandığını ileri sürdü. Kart, devletin başı olan Gül'ün kurumların içi boşaltılırken seyrettiğini savunarak, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, cumhurun başkanı olmadığını bir kez daha göstermiştir. Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi düzenlemesiyle Türkiye'yi kaotik bir ortam bekliyor. Anayasa değişikliğiyle yeni Kenan Evren'lerin önü açılmıştır. Müesses düzeninin desteğini alan AKP, müesses düzenden beslenen hükümet, kifayetsiz muhteris, öngörüden yoksun anlayışla toplumsal barışı tehdit eder hale gelmiştir. Partili cumhurbaşkanı da artık hükümeti tatmin etmiyor. 'Mutlaka imam hatipli cumhurbaşkanı' denilerek yeni çatıma ve iktidar mücadelesinin tohumları atılıyor" dedi.

CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, TBMM bütçesi üzerinde konuşurken, iktidarın ne teamül ne yasa ne de anayasa bıraktığını ifade ederek, ülkede çoğunluk partisinin elit grubundan olmayan herkesin kaderi iktidarın iki dudağının arasında iken Meclis'in onlar için parmağını kıpırdatmadığını, aynı davranışı gazeteciler, tutuklu milletvekilleri, subaylar için de yaptığını, ancak MİT Müsteşarı için bir gecede yasa çıkarıldığını, yargılamanın durdurulduğunu söyledi.

Batum, "Fransa'da 2006 yılında bir yasa çıktı; eğitim sonrası ilk istihdam yasası. Lise ve üniversite öğrencileri karşı çıktılar, olaylar çıktı, 1968 Mayıs olaylarından sonra en büyük olaylar 2006'da oldu ve o ülkenin Parlamentosu, Meclisi hemen yasayı geri aldı, bir daha da çıkarmadı. Hiçbir politikacının,  devlet adamının aklına 'kilisede içki içtiler, bir bacımıza saldırdılar' demek gelmedi. Geldiyse de o toplumdan, kendi arkadaşlarından, üstlendiği devlet adamlığı rolünden utandı da söyleyemedi. Gezi Parkı olaylarında 7 kişi yaşamını yitirdi. TBMM ve onun başkanı bütün bu hukuksuzlukları ve cinayetleri görmezden geldi" diye konuştu.

-Yakut'tan, Genç'e "temiz bir dil kullanın" uyarısı...

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Sayıştay bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'e yönelik sözleri tartışma yarattı. "Dün burada konuşan Recep Bey, 'eskiden okullarda 50-60 kişilik sınıflar vardı şimdi 30-35'e indirdik' dedi. Bana Muradiye'den telefon eden biri çocuğun sınıfının 72 kişi olduğunu söyledi. Biraz dürüst konuşun, makamınızdan, mevkinizden utanın. Yalan söylemekle niye bu milleti kandırıyorsunuz?" dedi.

Birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut, Genç'e, "lütfen temiz bir dil kullanın" dedi.

Sayıştay'da mali rapor olmadan genel uygunluk raporu düzenlenemeyeceğini belirten Genç,  "Raporlar düzenleniyor ama Sayıştay Başkanı,  başında bulunduğu Rapor Değerlendirme Kurulu, iktidarın yaptığı yolsuzlukları, hırsızlıkları ve suistimalleri aklama komisyonu haline getirdi. Bu raporları alıyor, içindeki yolsuzlukları, suistimalleri çıkarıp bir kağıt parçası olarak Meclis'e gönderiyor. Sayıştay Başkanı hangi yüzle gelip oturmuş. AKP'yi aklayan, devleti zarar ettiren bir kişi burada oturamaz" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Genç'in konuşmasının ardından söz alarak, milletvekillerinin kendisine oy veren seçmeni düşünerek hassas ve dikkatli konuşması gerektiğini belirterek, ülkede her iki kişiden birinin oyunu alan Başbakan ile ilgili konuşurken hassasiyeti ve edebi hak etmesi gerektiğini söyledi. Ünal, Genç'i kastederek, "Temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları var. Bu hatip hakikati çarpıtarak yalan ve iftiralar kullanarak sizleri yanıltmakta ve kendisine verdiğiniz temsil yetkisini kötü şekilde kullanmaktadır.  Sizi, size oy verenlere havale ediyorum. Sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum" dedi.

Bu sırada CHP sıralarından bazı milletvekilleri, "senin milletvekilin ana avrat küfrediyor" diye laf atması üzerine Ünal, "Bir yanlış davranışı ikinci bir yanlış davranışa doğruya ulaşamazsınız. Meclis'in adabına uygun davranın" karşılığını verdi.

CHP'li Genç, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Yalan söyleyen varsa sizsiniz. Yiğitseniz gidelim hesapları inceleyelim. Tunceli halkı beni 7 kez buraya gönderdi. Ben sizin gibi ikiyüzlü değilim" dedi.

-Tartışma

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Anayasa Mahkemesi'ne 10 binden fazla bireysel başvuru yapıldığını ve bu sayının giderek artacağını ifade ederek,  Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin engellenmesi gerektiğini, ancak tam tersine kitlesel hal aldığını söyledi. Gezi olayları sonrası başlatılan  cadı avının sürdüğünü savunan Türmen, polisin orantısız güç kullanımının ciddi sorun haline geldiğini, polisin ülkede otoriter rejimin korunması aracı olduğunu, bu durum giderilmeden insan haklarında ilerleme sağlanamayacağını belirtti.

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, iktidarın icraatlarını eleştirerek, "Cumhuriyet'in tüm yaptıklarını satıp, kurucusuna dil uzattığınız. Diktiği ağaçları söküp kendisine ak saray yaptınız. Onca satışa rağmen başınız belada, para azaldı galiba, Başbakan Katar'a alelacele niye gitti? Başbakan, inancı hoşgörü yerine kutuplaştırmada kullanıyor. Dini kullanırken keşke ahlakı da kullansaydı. Bize ekmek israfı derken, üç helikopterle gezdiğinden, indirimden ya da ikinci elden almasaydı eğer 43 bin dolarlık saatinden, aile üniversitesinden, 6. gemicikten sözediliyor. Sahi gemilere helal sertifikası veriliyor mu? Başbakan bir kez attan düşmüştü, bir kez daha düştü. Başkanlığa veda etti, Cumhurbaşkanlığı çantada keklik mi? Hayır. Muhafazakar ve asla demokrat değil. Deniz ve Yağmur gibi kaç çocuk babaya hasret büyüdü. Onlara gözyaşı borçlu Başbakan...Yarattığınız adaletle yargılanmayı hak ediyorsunuz. Gitmesi gereken birileri varsa o da sizsiniz" diye konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, devletin mahremi olmayacağını belirterek, AK Parti iktidarları dönemindeki MGK kararları, buna göre hazırlanan eylem planları, yapılan fişlemelerin ve 10 yıllık icraatın açıklanmasını istedi.  Konuyla ilgili soru önergelerine yanıt verilmediğini belirten Özgündüz,  "Devletin kozmik odasına girilince şeffaf, size dokununca örtün. Gizlilik kamuya dönüktür, kişiye dönük değil. MİT hepimizi, sizi de dinliyor; ne yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz, kiminle ilişkiniz var... MİT'in başka işi yok mu? Bir devlet hukuka oturmazsa, organize çete olur. Size de zarar verir. Gelin hukuku, demokrasiyi ve insan haklarını oturtalım" dedi.

-"Bize teşekkür borcunuz var"

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Başbakanlık Takip Kurulu'nu biz kaldırdık, MGK'yı sivil hale getirdik, MGK Siyaset Belgesi'ni değiştirdik, Türkiye'yi normalleştirdik. Türkiye bugün daha demokratik. Sizin dünden beri bize teşekkür borcunuz var. Balbay kararını özgürlükler adına önemsiyoruz. Bu karar sizin muhalefetinize, boykot etmenize rağmen, bireysel başvuru hakkını getirmeseydik Balbay tahliye olabilir miydi?  Bize teşekkür borcunuz var" görüşünü ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Önce siz aynaya bakın; Türkiye Cumhuriyeti ibarelerini tüm resmi dairelerinden kaldırdınız. Elinizden gelse Türk bayrağını kaldıracaksınız. Sizin gittiğiniz yol budur. Cumhuriyet, demokrasi, Atatürk ile problemi olan hükümet var. Başbakan Atatürk bile diyemiyor, Gazi Mustafa Kemal'de kaldı. Çünkü onun Cumhuriyet ve modernleşme ile problemi var" dedi.

CHP'li Özgündüz de sataşma gerekçesiyle söz alarak, Hükümet'e sordukları sorulara yanıt vermediğini belirterek, bir bele göstererek, "Hükümetiniz yalan söylüyor. Açıklamayan... Bakın şimdi ağzımı bozacağım. elinde bilgi olup da açıklamayan namussuzdur, şerefsizdir. MİT, MGK senin elinde. 18 Ekim 2011,   Güroymak katliamı... Cevap vermeyen şerefsizdir" dedi.

Genel Kurul'da Özgündüz ile AK Parti'liler arasında tartışma yaşandı.

CHP'li Tarhan da sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Diktatör demişken bir diktatörün tüm özelliklerini bünyesinde taşıyan birinden söz edeceğim. Hitler; komşularına düşmandı, hepsiyle savaşmak isterdi, en çok gaz kullanmaktan ve kadınların çok çocuk doğurmasını isterdi. Komşuların birbiine düşman olmasını istermiş ve bunu teşvik edermiş. Seküler eğitimi musibet gibi görürmüş. Kendini dinsel imparatorluğun başındaki uhrevi ve seçilmiş kişi zannedermiş. Bu adam kendinden geçmiş bir megalomandı, insanlıktan uzak faşitmiş ve bıyık seçimi de muhteşemmiş" dedi. - TBMM

Kaynak: AA / Politika
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

İşte terör örgütünün acımasızlığı! Küçük çocuk havan saldırısında bu hale geldi

Terör örgütünün acımasızlığının en net kanıtı! Küçük çocuk hain saldırıda bu hale geldi

title