2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Anıldı

Okan Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "İnönü'nün Bilim ve Demokrasiye Katkıları" başlıklı "2. Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'yü Anma Toplantısı"na katılan İsmet İnönü'nün kızı ve İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker, "Babamı, ölümünün 41. yılında anmak için bir aradayız. Kendimi evimde hissettiğim için mutluyum. Yaşadıklarımızı siz gençlerle paylaşmamız lazım. Ağabeyim Erdal İnönü bu yüzden İnönü Vakfı'nı kurmamızı istemişti. Cumhuriyetin ilk yıllarını, zorluklarını yaşadık. O yılları yaşadığımız için bir sorumluluğumuz var" diye konuştu. Toplantıya, Gazeteci Yazar Altan Öymen, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Aydın Uğur ve Prof. Dr. Semih Baskan konuşmacı olarak katılırken 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve eşi Sevil Başbuğ, etkinliği ilgiyle takip etti.

Panelin açılışında konuşan Okan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şule Kut, "Önemli bir dönemde bu toplantıyı yaptığımızı düşünüyorum. Hepsi birbirinden değerli konuklarımız bugün aramızda" diye konuştu. İnönü Vakfı Başkanı Özden Toker de, "Babamın bilim, politika ve demokrasi üzerine görüşlerini paylaşacak değerli isimler aramızda. Ben de 'babam burada olsaydı sizlere neler söylerdi' diye düşündüm. Cevabını bulamadım. Allah'tan babam da bugünü düşünmüş eğitimle ilgili cümleleri var. Babam 'telafisi en zor olan felaket, yarım bilgili insanların yetki sahibi olmasıdır' demiştir. Ayrıca, 'bin yarım adam bir tam adam değildir' diyerek bilim insanlarımızın en iyi donanımla yetişmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.

Prof. Dr. İlber Ortaylı: Realist olmayan hiçbir devlet adamının Türkiye'de yaşama şansı yok

Açılış konuşmalarının ardından moderatörlüğünü Okan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kabasakal'ın yaptığı panele geçildi. Panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Realist olmayan hiçbir devlet adamının Türkiye'de yaşama şansı yoktur" dedi. Cumhuriyetin ilanından sonra radikal bir karar alınarak orduya değil öğretmene ve sağlıya yatırım yapıldığını belirten Ortaylı, "Ancak bu şekilde bir ülkenin geleceğinin şekillenebileceğine inanmışlardı ve haklılardı" diye konuştu.

"En büyük zaferim en büyük yenilgimdir"

Türkiye'de 27 yıllık tek parti rejiminden sonra demokratik bir sıçrayışla çok partili rejime geçildiğini hatırlatan Prof. Dr. Aydın Uğur, "İsmet İnönü, seçimlerde Demokrat Parti'ye yenildikten sonra 'Benim en büyük zaferim en büyük yenilgimdir' demiştir. Bu söz, onun ne kadar demokrat bir insan olduğunu göstermektedir. İsmet Paşa'ya 'ortanın solundasınız ama nereye kadar solundasınız' diye soruyorlar. O da, 'halkın istediği yere kadar' diyor. Demokratik açılımlara ön ayak oluyor. İsmet Paşa sert bir siyasetçiydi. Rakip ama düşman değildi kimseye. Toptan yok etme arayışı yoktu. İsmet Paşa'nın Menderes ve iki arkadaşının asılmaması için elinden geleni yaptığını görüyoruz" diye konuştu.

Altan Öymen : "O dönem dünyada diktatörler dışında lider var mıydı?"

Gazeteci Yazar Altan Öymen de, "İsmet İnönü için 'neden gelir gelmez demokrasileşmeye başlamadı da daha sonra başladı' diye halen soranlar var. Sorunun cevabı basit. Savaş vardı. Türkiye savaşa girmeyi istemiyordu" dedi. Öymen, "İnönü demokrat değildi diyenler, o dönem dünyada diktatörler dışında lider var mıydı onu söylesinler" diye konuştu. Cumhuriyetin kuruluşunda sağlıktaki genel tablodan bahseden Okan Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Semih Baskan ise şunları söyledi: "1912-1922 tarihleri arasında 5 milyon insanımızı bulaşıcı hastalıklardan kaybettik. O dönem her hekime 20 bin kişi düşmekteydi. Birçok öğrenci Avrupa'daki okullara gönderildi ve ülkemize döndüklerinde bilgi ve birikimlerini de beraberlerinde getirdiler."