1915 Olayları Türk-alman Üniversitesinde Konuşulacak

Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, "Parlamentoların geçmişte yaşanmış bir olayın şu veya bu şekilde yaşandığına dair karar vermesinin hiçbir anlamı yok. Adeta kendi kendilerine bir şey söylemişler, bunun ne kimse bakımından bir bağlayıcılığı var ne de hukuki sonuç doğurması söz konusu" dedi. Prof. Dr. Akkanat, soykırım iddiaları ve Ermeni Tehciri Meselesi'nin hukuki boyutu üzerine uluslararası bir konferans düzenlemeye karar verdiklerini söyledi.

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nda gerçekleştirilen 'Üniversitelerin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması' Toplantısı Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç ve üniversite rektörlerinin katılımıyla gerçekleşti.

Toplantı öncesi konuşan Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, YÖK Prof. Dr. Saraç'ın, Alman Federal Meclisinde Ermeni iddialarına ilişkin alınan karara karşı, uluslararası nitelikte akademik bir konferans düzenlenmesi çağrısına yönelik açıklama yaptı.

"ERMENİ MESELESİNİN DEĞERLENDİRİLECEĞİ BİR KONFERANSIN TÜRK-ALMAN ÜNİVERSİTESİNDE YAPILMASININ ANLAMLI OLACAĞINI DÜŞÜNDÜK"

Prof. Dr. Akkanat, "Biliyorsunuz Sayın YÖK Başkanımızın bir çağrısı oldu, Ermeni Tehciri meselesi ile ilgili olarak. Üniversitelerimizin bu konuyla ilgilenmelerini ifade ettiler. Biz de bu çağrı üzerine kendi üniversitemiz bünyesinde bu meseleyi değerlendirip, böyle bir çalışmanın özellikle Türk-Alman Üniversitesi'nde yapılmasının anlamlı olabileceğini düşünerek soykırım iddiaları ve Ermeni Tehciri Meselesi'nin hukuki boyutu üzerine uluslararası bir konferans düzenlemeye karar verdik. Şu anda hazırlıklarımıza başlamış bulunuyoruz. Bu çerçevede gerek Almanya'dan gerek diğer ülkelerden konu ile ilgili çalışan değerli bilim insanlarını üniversitemize davet edip bu konuyla ilgili meselenin hukuki açıdan nerelere gidebileceği, hukuki boyutunun ne olabileceği hususunda böyle bir konferans yapılmasına karar verildi" diye konuştu.

"ALMAN ÖĞRETİM ÜYELERİNİN DESTEKLEYECEĞİNE EMİNİZ"

Prof. Dr. Akkanat, bir gazetecinin "Bu konferansla ilgili Almanya'daki partnerlerinizle konuşma imkanınız oldu mu? Oradan katılım olacak mı? Onlar nasıl karşıladılar?" sorusu üzerine:

"Henüz onlarla konuşmamız olmadı ama onların da bir itirazı olacağını hiç zannetmiyorum. Üniversitede Almanlarla beraber her gün Alman öğretim üyeleri ile beraber çalışıyoruz ve onların da şu ana kadar ki tecrübelerimiz itibariyle söylüyorum böyle bir konferansı destekleyeceklerine eminiz" cevabını verdi.

"KONFERANSI SONBAHARDA YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"

Prof. Dr. Akkanat, konferansı sonbaharda en geç Ekim ayında gerçekleştireceklerini ifade ederek, "Bu basit bir şey değil, iki günde yaparsanız hazırlık olmadan yaptığımız şeyin bir anlamı olmaz o yüzden hazırlıkları rahat ve amaca uygun bir şekilde gerçekleştirebilmek bakımından Ekim ayı gibi böyle bir konferansın düzenlenmesinin doğru olacağını düşündük" dedi.

Prof. Dr. Akkanat, "Buradan çıkan sonucun, raporun Almanya'da nasıl bir bağlayıcılığı olur?" sorusuna ise, "Bir bilimsel çalışmanın Almanya'da bir bağlayıcılığının olması tabii ki söz konusu olamaz. Biz bilimsel açıdan bunun ne olduğunu, ne tür boyutlarının olabileceğini temel hukuk ilkeleri çerçevesinde bu iddiaların bir yere oturtulmasının mümkün olup olmadığını temelde değerlendireceğiz. Dolayısıyla bilimsel olarak bir durum tespiti yapmış olacağız. Bunun tabii ki bağlayıcı olması gibi bir şey söz konusu değil" cevabını verdi.

"PARLAMENTOLARIN BÖYLE BİR KARAR VERMESİNİN HİÇBİR ANLAMI YOK"

Prof. Dr. Akkanat, "Bir akademisyen gözüyle 1915 olayları ile ilgili bu tip şeylerin kabul edilmesine karar veren parlamentolar mı yoksa akademi dünyası mıdır?" diye soran bir gazeteciye, "Bunda tabii ki hiç tereddüt yok, parlamentoların geçmişte yaşanmış bir olayın şu veya bu şekilde yaşandığına dair karar vermesinin hiçbir anlamı yok. Adeta kendi kendilerine bir şey söylemişler, bunun ne kimse bakımından bir bağlayıcılığı var ne de hukuki sonuç doğurması söz konusu. Bu sadece kendi kamuoylarına verdikleri bir mesaj. Başka bir anlamı yok hukuki açıdan baktığımızda. Çünkü hukuk, belgeyle, delille konuştuğunuz zaman bir anlam ifade eder veya iddianız bir yere oturtulabilir. Deliliniz, ispat vasıtanız yoksa siz her şeyi söyleyebilirsiniz ama bunun bir karşılığı olmaz" ifadelerini kullandı. - ANKARA