Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

12 Eylül'e Karşı Dava Açmak Serbest

12 Eylül'e Karşı Dava Açmak Serbest
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hemen Her Gün Türkiye'nin Ekonomik ya da Siyasi Yapısını Etkileyecek Kararlar Almaya Başladı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), hemen her gün Türkiye’nin ekonomik ya da siyasi yapısını etkileyecek kararlar almaya başladı.

Dün, kamu çalışanlarına sendika ve toplu sözleşme hakkına ilişkin, mevcut sistemi değiştirecek karar geldi.

 

Mahkeme bugün ise 12 Eylül askeri darbesi ve darbeyi yapan generaller hakkında dava açma hakkına ilişkin bir karara imza attı.

 

AİHM bugün, 12 Eylül darbesi ve darbe lideri Kenan Evren hakkında dava açan ancak bu dava nedeniyle “meslekten men” cezasına çarptırılan Adana eski savcılarından Sacit Kayasu’nun Türkiye aleyhine açtığı davayı karara bağladı.

 

Zeynep Gürcanlı YAZIYORKayasu’nun “haklı” bulunduğu AİHM kararında, gerekçeler son derece ilginç:

AİHM’e göre, Kayasu gerek “şahsi”, gerekse “devlet savcısı” sıfatıyla darbeye karşı dava açma hakkına sahip. Mahkeme, Kayasu’nun dava açma hakkını da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “ifade özgürlüğünü” içeren 10. maddesine dayandırdı.

 

“DARBE TARTIŞILMALI…”

 

Mahkeme kararında, 12 Eylül darbesi ve darbe ardından referandumla kabul edilen Anayasa konusunda dava açmanın “kamu çıkarına ilişkin bir tartışma başlatmak” olduğu, dolayısıyla dava açarak böyle bir tartışma başlatmanın “ifade özgürlüğü” içinde görülmesi gerektiği ifade edildi. Kararda, “davacı (Kayasu) hiç şüphesiz kamu çıkarını içeren böylesine bu tartışmaya hem normal vatandaş olarak, hem de kamu savcısı sıfatıyla katılmayı amaçlamıştır” denildi.

 

AİHM dava sonucunda da “haklı” bulduğu Kayasu’ya Türkiye Cumhuriyeti tarafından 40 bin Euro tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Karara AİHM’deki Türk yargıç Işıl Karakaş da onay verdi.

 

“HUYSUZ YA DA İĞNELEYİCİ, AMA HAKARET İÇERMİYOR…”

 

12 Eylül generalleri hakkında dava açarken Kayasu’nun yazdığı dilekçenin “kimi zaman huysuz ya da iğneleyici” ifadeler taşımakla beraber “kesinlikle hakaret içermediğine” de hükmeden AİHM,  “Bu nedenle davalı Kayasu’nun haklı bulunduğunu, dava açmasını engelleyecek hiçbir sosyal gerekçe ya da ihtiyaç bulunmadığını” vurguladı.

 

Kayasu, 1999 yılında 12 Eylül darbesini gerçekleştiren generaller hakkında “şahsi” dava açmıştı. 2000 yılında ise bu kez o dönemdeki resmi sıfatı olan “Adana savcısı” ünvanıyla benzer bir dava daha açmıştı.

 

Ancak davalar reddedilmiş, Savcılar ve Hakimler Yüksek Kurulu Kayasu’nun “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle “meslekten men etme” kararına varmıştı.

 

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
title