Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

12 Eylül'de işkence gördüğü cezaevine 41 sene sonra ziyaret

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

12 Eylül'de işkence gördüğü cezaevine 41 sene sonra ziyaret 12 Eylül'ün tanıklarından Mahir Damatlar: "13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar" 41 sene sonra mahkum olarak kaldığı ve türlü işkencelere şahit olduğu Ulucanlar Cezaevini ziyaret eden Ülkücülerin önde...

12 Eylül'de işkence gördüğü cezaevine 41 sene sonra ziyaret

12 Eylül'ün tanıklarından Mahir Damatlar:

"13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar"

ANKARA - 41 sene sonra mahkum olarak kaldığı ve türlü işkencelere şahit olduğu Ulucanlar Cezaevini ziyaret eden Ülkücülerin önde gelen isimlerinden Mahir Damatlar, "Yanımıza 13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar. Bir tek şey istediler dayısının yerini. Bunun için aklını oynattı o çocuk" açıklamasında bulundu.

12 Eylül 1980 darbesinin ardından tam 41 sene geçti. Darbenin sonrası cezaevlerinde; işkence sonucu 171 kişi olmak üzere, yaklaşık 300 kişi hayatını kaybetti. 50 kişi ise idam edildi. O dönemin önde gelen isimlerinden Mahir Damatlar, tam 41 sene sonra mahkum olarak kaldığı ve türlü işkencelere tanıklık ettiği Ulucanlar Cezaevi'ni ziyaret etti.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte Ülkü Ocakları yöneticilerinden olan Damatlar, "O zamanlar malum olaylar döneminde zaman zaman biz buraları ziyaret ederdik. Zorunlu ziyaretler olurdu. Şimdi de 40 yıl sonra tekrar eski hatıraları yad ederek bir daha yaşanmaması gereken olayları tekrar dile getirmeye çalışıyoruz" dedi.

"Yaşadığımız ihanetlerin değişik bir şekli de o zaman vardı"

Ulucanlar Cezaevinin ibretlik bir yer olduğunu dile getiren Damatlar, "Gerçekten olmaması gereken olaylar 1980 öncesinde hepimizin yolunu bir şekilde buraya düşürüyordu. Yaşadığımız ihanetlerin değişik bir şekli de o zaman vardı. Ortada bir devlet görüntüsü olmadığı için bizler hem okullarımızda okuyabilmek için hem evlerimize rahat gidebilmek için mecburen tedbirler alıyorduk. O tedbirler olayları getiriyordu. Çatışma oluyordu mutlaka ve o çatışmalarda da kanun devreye giriyordu biz buralara mahkum olarak getiriliyorduk" diye konuştu.

Türkiye'nin o dönem yapılan darbe sonucu on yıllarca geriye gittiğini söyleyen Damatlar, "O zamanın FETÖ'sü Kenan Evren ve arkadaşları o şerefli silahlı kuvvetleri sevk ederek bu milletin evlatlarına bu zulmü yaptı" ifadelerini kullandı.

"13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar, dayısının yerini söylemediği için"

Mahir Damatlar o dönem cezaevlerinde uygulanan işkencelere ilişkin ise şunları söyledi:

"Ben sorgulanırken yanımda 16 yaşında Bekir Bağ isimli bir kardeşimizi şehit ettiler. Ben kendimden bahsedersem ona saygısızlık etmiş olurum çünkü o işkence öldürüldü. Sonra da götürdüler Mamak Cezaevi'ne kendini astı intihar etti diye ailesine haber verdiler. Bunun dışında Malatya'da Aydın Demirkol isimli öğretmen kardeşimizi işkenceyle öldürüp 5. kattan aşağıya attılar. Mamak Cezaevinde Hüseyin Kurumahmut isimli kardeşimizi kafasında namaz takkesi var diye copla vurup şehit ettiler hem de 1987 yılıydı. Bunların yanında kendimize yapılan işkenceyi anlatırsak haksızlık olur. Yanımıza 13 yaşındaki bir kız çocuğunu getirip en adi işkenceleri yaptılar. Bir tek şey istediler dayısının yerini. Bunun için aklını oynattı o çocuk."

"Geçmişteki bu karanlık günleri bilmemiz lazım ki o geleceğe daha net bir şekilde bakalım"

Temennisinin bir daha o günlerin yaşanmaması olduğunu belirten Damatlar, "Umarım biz hep ileriye bakarız ve kendi gücümüzün farkında oluruz. Biz bu bölgenin büyük bir devletiyiz. Bunu kavradığımız zaman gençlerimiz uzayda Akıncı'yı uçuruyorlar. Artık kendimizi tanımalıyız ve bilmeliyiz. Bugün 40 sene evvelinden bahsettik. Aslında normalde ben geçmişi çok konuşmuyorum istikbale yöneliyorum. Mutlaka geçmişteki bu karanlık günleri bilmemiz lazım ki o geleceğe daha net bir şekilde bakalım" şeklinde konuştu.

12 Eylül'de işkence gördüğü cezaevine 41 sene sonra ziyaret
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
title