'Türk Markası Yan Sanayiden Çıkar'
HT Gazete otomotiv edoitörü Hakan Özenen'in köşe yazısı.
Konuya pek aşina olmayanlar OYDER'i, eğer açılımı yazılmazsa, bir halk oyunları derneği gibi anlayabilirler. Oyunun 'oy'unu, derneğin 'der'ini almış, OYDER olmuşlar sanılabilir. Öyle değil, OYDER, belki de kuruluş amacını da aşan işler başaran bir sivil toplum örgütü. Otomotiv yetkili satıcılarını çatısı altında toplayan, özellikle son iki yıldır da her platformda sesini duyurmayı başaran bir dernek. Geçen hafta gerçekleştirdiği oldukça geniş katılımlı konferansın bir benzeri en son geçen yıl yapılmıştı ve onu da yine OYDER düzenlemişti. Keşke bütün dernekler hizmet etme iddiasında oldukları sektör ya da menfaat grubuna böylesine katkıda bulunabilseler.
Konferansın bu yılki konuşmacı konuğu, Almanya'nın 7. başbakanı, eski Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Lideri, Gerhard Schröder'di. Schröder konferansta Avrupa'ya, Avrupa'nın geleceğine ilişkin pek çok şey söyledi. Avrupa çoğumuzu sadece futbol takımlarımızın yaptığı (ya da yapamadığı mı demeli) maçlar dışında pek ilgilendirmediğinden, konuşma sırasında dinleyicilerin önemli bir kısmı uyuklamayı tercih etti.
Schröder özetle, ulus devletler döneminin kapandığını, Avrupa'daki devletlerin kurumlarını hızla konsolide edip, birleşmenin yolunu bulmamaları halinde güç kaybına uğrayacaklarını dile getirdi. Schröder'in bu söylediğini "Siz bırakın uğraşmayı, biz Almanlar sizi de yönetiriz" diye yorumlayanlar olduğu gibi, "Avrupa Birliği'nin nihai hedefinin zaten bu" olduğu şeklinde anlayanlar da vardı.
Konu Türkiye'nin kendi markasını üretmeye geldiğinde, sadece Almanya'nın değil, uzun yıllar Volksvvagen'in de yönetiminde aktif olarak çalışmış olan Schröder belki de en can alıcı cümleyi söyledi: "125 yıllık Avrupa otomotivi ile aradaki farkı kapatmanız hiç de kolay değil! Siz iyisi mi otomobil yerine asıl güçlü olduğunuz yan sanayinizden bir marka çıkarın!"
Eski başbakan bu söylediklerini, Almanya'nın sadece 2010 yılında 100 milyar Euro'yu Ar-Ge'ye yatırdığını, 3 binden fazla da patent aldığını da hatırlatarak destekledi.
Biz yaparız ya da yapamayız hiç önemli değil, ama bunca tartışmadan olumlu birkaç sonuç çıkacağı kesin. Schröder'i dinlerken, "Acaba bizim sosyal demokratlar yerli markayla ilgili ne düşünüyor?' diye geçirdim aklımdan!