OYAK'ın otomotiv odaklı Ro-Ro limanına ilk sefer yapıldı
Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından birisi olan otomotiv odaklı Ro-Ro limanına ilk uluslararası deneme seferi gerçekleştirildi.
Türkiye'nin en önemli ihtiyaçlarından birisi olan otomotiv odaklı Ro-Ro limanına ilk uluslararası deneme seferi gerçekleştirildi.
Romanya'nın Köstence kentinden başlayan ve Körfez Bölgesi'nde başarıyla tamamlanan ilk seferde ithal araçlar limanda tahliye edildi. 2019 yılından bu yana inşası devam eden Ro-Ro limanı, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek resmi açılışı sonrası uluslararası otomobil markalarının ihracat ve ithalat kapısı konumuna gelecek.
Ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacak
Japon devi NYK işbirliği ile hayata geçirilen liman, Türkiye ihracatının lokomotifi otomotiv sektörünün yarattığı yeni ihtiyaçları ve talepleri karşılayacak olup ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlayacak. Yıllık 780 bin araç elleçleme kapasitesi ve toplam 265 bin metrekare kapalı otoparkı ile sadece otomotiv sektörüne hizmet verecek olan liman, "Türkiye'de ilk kez yabancı ortakla kurulan ve otomotiv sektörüne hizmet verecek olan Ro-Ro limanı, kendi alanında en büyük liman olma özelliğini de taşıyor."
"Uluslararası otomotiv lojistiğinin rotası Nisan ayında değişiyor"
Yapılan ilk deneme seferinin başarıyla tamamlanmasının uluslararası otomotiv sektörü için tarihi bir an olduğunu kaydeden OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, "Dünyanın en köklü ve en büyük denizcilik şirketlerinden NYK Line ile 2018 yılında başladığımız yolculukta çok önemli bir basamağı başarıyla geride bıraktık. İlk seferin tüm süreçlerinin OYAK Grup Şirketleri iş birliği ile yürütülmesi de bizleri ayrıca gururlandırdı. Türkiye'nin çok önemli bir ihtiyacına daha çözüm olacak bu yatırımımız, otomotiv sektörüne olan güvenimizin de bir göstergesi. Kısa bir zaman içerisinde uluslararası otomotiv lojistiğinin rotasını değiştirerek merkez konumuna gelecek olan limanımızın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" dedi.
Deniz taşımacılığındaki düşük maliyet, Ro-Ro limanlarının potansiyelini arttırıyor
Toplam taşımacılıktaki payı yüzde 90 olan deniz yolu taşımacılığı, maliyeti en düşük taşımacılık yöntemi olarak tüm dünyada giderek daha çok talep görüyor. Maliyet avantajının yanı sıra çevresel sürdürülebilirlik adına ülkelerin deniz yolu ve demir yolu taşımacılığına yönelmesiyle potansiyeli artan Ro-Ro limanları ile de şirketlerin multimodal taşımaları daha çok tercih ettiği görülüyor. Tüm bunlarla birlikte, Türkiye'nin en önemli ihracat pazarı Avrupa Birliği'nde, karayolu taşımacılığını azaltıcı, deniz yolu taşımacılığını özendirici ve artırıcı politika değişikliği planlanıyor.