Köpekbalığı Asfalta Çıkarsa

Farklı otomobil segmentlerinin birbirinin ayırt edici özelliklerini modelleyerek oluşturdukları melez tasarımlar otomobiller kullanıcıları tarafından oldukça sevildi. Sportif sedan konseptinin Mitsubishi yorumu olan Lancer, HABERLER.COM'da Esad Sivri'nin test konuğu oldu. Tasarımından dolayı Köpekbalığı lakabını alan Lancer bakalım bir köpek balığı kadar çevik ve dayanaklı mı?

1. Her otomobilin hitap ettiği bir kullanıcı profili vardır. Hatta aracın tasarımı ile kullanıcıların karakterlerini az çok kestirebiliriz. Bir gün karşınıza "Bana arabanı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" diyen birisi çıkarsa şaşırmayın. Tabii bunlar bir teori ama aynı araca bakan 2 farklı kişinin hissettiği duygular birinin çok beğenmesi diğerine çok itici gelmesi bize bu konuda birazcık fikir verecektir.

2. Otomobiller bazen yuvarlak ve yumuşak hatlara sahip olurken sıcak ve samimi hisler uyandırırlar. Bazen de keskin ve sert hatları ile daha iddialı ve hırçın bir duruş sergilerler. HABERLER.COM için test ettiğimiz Mitsubishi Lancer, keskin hatları ve hırçın bakışları ile kullanıcısında güven rakiplerinde korku uyandırıyor.

3. Her ne kadar yumuşak hatlı otomobiller benim daha çok hoşuma gitse de şunu itiraf etmeliyim Mitsubishi Lancer'da gerçekten başka bir hava var. Özellikle öne doğru daralan burnu ve küçülen havalandırma ızgarasıyla beraber krom kaplama çerçeve ortasına kondurulan marka logosunun katkısı ile oluşan kompozisyon çok karizmatik görünüyor.

4. Lancer'in ön kısmında en ilginç öğe ise farları diyebiliriz. Araca köpek balığı lakabının verilmesinin en büyük nedeni ön kısma doğru daralan bu burnu. Sanki Lancer'ın farları imal edildikten sonra kaporta ile farların üstü birazcık örtülmüşçesine gizemli bir hava verilen farlar uzaktan bakıldığında aynı Köpekbalığının insanın yüreğine korku salan bakışlarına sahip.

5. Lancer'ın kaputunda inceden rüzgar izlerinin olması farlar ile çok tatlı bir uyum sağlamış. Yan kısımda kapı kolları hizasından başlayıp arka stoplara kadar uzanan omuz çizgisiyle nispeten hareketlendirilmiş. Gövde rengi kapı kollarının dışında ekstra bir çizginin kullanılmaması aracın yan kısmında biraz sade kaçmış. Sportif olma iddiası olan bir aracın bence yan kısmı daha hareketli olmalıydı. Mesela dikiz aynasında sinyaller olsa daha klas bir görünüm olurdu.

6. Lancer'in arka tasarımı en az ön kısım kadar keskin hatlara sahip. Yükselen bagaj kapağı yine sert bakışlı arka stop grubu ile tatlı bir uyum içerisinde. Bagajın ortasına oturtulan firen uyarı lambası ve arka tamponda konumlandırılan arka sisler bagaja ciddi hareket kazandırmış. Ama 90 yılların Mitsubishi modellerinden kalma yuvarlak stop gruplarının artık değişmesinin gerektiğini düşünüyorum çünkü eski tarz bir spor araba havası veriyor.

7. Lancerin iç kısmında kullanılan açık renk döşemeler araca çok ferah bir hava katmış. Aracın içi o kadar aydınlık durmaktaki sanki araçta sundruf varmış hissine kapılıyorsunuz. Lancer'ın koltuk konforu ve sürüş aerodinamiği çok iyi. Sürüş pozisyonu ve koltuk ortopedisi sayesinde uzun süreli şehir dışı yolculuklarınızda bel ve boyun ağrısı hissetmiyorsunuz.

8. Orta bölümde yer alan dirseklik sürücüler için büyük konfor sağlıyor yalnız biraz daha önde olsa veya kızakla öne kayıyor olsa çok iyi olacakmış. El freninin yeri çok kullanışlı, araçtan inerken rahatlıkla el frenini çekebiliyor ve indirebiliyorsunuz. Ayrıca yine orta bölümdeki gözler ve bir kapak ile kapılan bardaklık araçta ne kadar detaycı çalışıldığının göstergesi diyebiliriz.

9. Vites topuzunda kullanılan deri malzeme ve dikiş izleri çok keyifli bir kullanım sunuyor. Ancak vites geçişlerinin kemikli olması yüzünden vites atmak bazen yüzünüzü ekşitebilir. Orta bölümdeki yuvarlak formlu havalandırma sisteminin ayar düğmeleri kullanış