Türk Müziğinin Marka Kadını: Melihat Gülses
Bir ''çok aşığın var diyorlar'' der, ruhumuzun en derin notalarına iner. Zarafetiyle büyüler, hanımefendiliğiyle gönüllerde yer eder. Türk müziğinin su gibi sesi sevgili Melihat Gülses, siz sevda sözleri fısıldamaya devam edin, biz hazırız inanmaya...
''Marka Kadın'' olmak, bu tanım sizin için ne ifade ediyor?
Geleneklerinden kopmadan, geçmişten gelen birikimleri etüt ederek ve üzerine yeni soluklar ekleyerek farklılıklar oluşturan, iz bırakandır.
Hanımefendi, mütevazı, zarif... Biz sizi bu kelimelerle ifade ediyoruz. Sizin kendinizi anlattığınız kelimeleriniz neler, marka yolculuğunuzun başlangıç süreci nasıl gerçekleşti merak ediyoruz? Okuyucularımıza beni en doğru anlatan kelimeler bunlar diyecek olsanız ne söylersiniz? / Melihat Gülses markası nasıl oluştu?
Bu kelimelerle ifade edilmek gerçekten çok güzel… Bunun üzerine benim söyleyecek bir şeyim yok, teşekkürler. Öncelikle Tanrının size bahşettiği bir yetenek var ve siz bu yeteneği eğitimle birleştirip marka olma yolunda atmış oluyorsunuz. Sevgiyle inanarak, yılmadan çalışmak, çalışmak. Kalıcı, yenilikçi ve farklı şeyler söyleyerek kendi markanızı yaratmış olursunuz.
Bir ''Marka Kadın'' olarak markanızın, Türkiye'nin size olan ihtiyacıyla ilgili ne söylersiniz?
Ülkemizin Kültür ve Sanatına özveriyle katkıda bulunan biri olarak, insanımıza ve bilhassa gençlere Türk müziğini en doğru şekilde duyurmanın en büyük ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Bu yıl hangi proje üzerinde çalışıyorsunuz?
Bu yıl; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlıgˆı ve Bodrum Belediyesi ana sponsorlugˆunda düzenlenen 7. Geleneksel C-majör I·s¸'ten Sesler Korosu konserinde, Bodrum Engelliler Sagˆlık Vakfı yararına içinde bulunduğum konser en duygusal anları yaşadığım projeydi. Devam eden birkaç proje var. İlki Hakan Aysev ile yaptığımız "Atatürk'ün Sevdiği Şarkılar" CD'si ve tanıtım konserleri. Diğer bir projemiz Müjdat Gezen'in yazıp yönettiği "Pera Müzikali". Bu ay Tim Show Center'da gösterime giren müzikalde sahne alıyorum. Ocak ayında Zorlu Center'da konserim var. Benim için en değerli olan ise Haliç Üniversitesi Konservatuarındaki öğretmenliğim. Bu kültürün, gelecek nesillere aktarılması bence en kutsal proje olsa gerek.
Bir iş kadını için ''Başarı''nın tanımı ne olmalıdır? Siz başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?
Öncelikle işini çok severek başladığını düşünüyorum. Arkasından çok çalışmak, çok inanmak. Bu doğrultuda farklı ve yeni olanı üreterek insanlara dokunarak, iz bırakmak.
Marka, değer, emek…. Bu üç kelimeyi sizin görüşünüzle okuyucularımızla paylaşmak istersek, bize cümlenizi yazar mısınız?
Benim markam, parayla ölçülemeyecek kadar değerli, özveriyle çalışarak kazanılmış, emeğin neticesinde elde edilen ve sadece bana özel olandır.
Karşınızda kendisine güvenmeyen ve potansiyelinin farkında olmayan bir kadın gördüğünüzü düşünün. Haydi ona ilham verelim. Ne söylersiniz?
Öncelikle ülkemizde kadının toplumdaki yeri maalesef hala zorluklarla mücadele eden bir pozisyonda. Bunun bilinciyle hareket edip kendilerine Tanrı tarafından verilen yeteneklerini keşfetmelerini ve cesaretli olmalarını tavsiye edebilirim.
5 yıl içinde hangi projeleri hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Tabii ki her zaman olduğu gibi yeni ve farklı projelere yer vermek isterim. Önceliğimiz yine gençler olmalı diye düşünüyorum.
Markanız ile ilgili ne söylensin, nasıl konuşulsun istersiniz?
Geriye dönüp baktığımda; kalıcı, insanların gönül telini titretmek, geliştirmek, onlara temiz müzik dinlemenin ruha gıda olduğunu hissettirmek isterim. Gazeteci ağabeyimiz Mehmet Barlas, bir makalesinde benimle ilgili bir yorumunda, geçmişten günümüze gelen en önemli Türk Müziği kadın sanatçıların halk arasındaki isimlerini sayarken "Müzeyyen Hanım" (Senar), "Safiye Hanım" (Ayla), "Perihan Hanım" (Altındağ Sözeri) olarak anıldıklarını ifade etmiş, bugün ise bu sıralamaya benim de "Melihat Hanım " olarak girdiğimi yazması beni çok gururlandırmıştır. İşte sanırım benim de bir marka değeri oluşturabilmek adına aldığım en güzel belgelerden biri bu olmuştur.