Yılmaz Erdoğan: Filmde konuşulanları galada çözdüm
YILMAZ Erdoğan, tek kişilik gösterisi "Münaşaka"nın içeriğini yenileyerek tekrar sahneye taşıdı.
YILMAZ Erdoğan, tek kişilik gösterisi "Münaşaka"nın içeriğini yenileyerek tekrar sahneye taşıdı. Ünlü oyuncu, BKM Tiyatro'da sahnelemeye başladığı gösteride 2014 yapımı "Son Umut" (The Water Diviner) filminde birlikte rol aldığı dünyaca ünlü Hollywood yıldızı Russell Crowe ile anılarına da yer verdi: "İngilizce oynadım, iyi kötü bir ödül de verdiler, demek ki fena oynamamışım. Ama bir tek problem var. Ben Russell'ı anlamıyorum. İngilizce konuşanlar arasında bir tek onu, en iyi arkadaşımı anlamıyorum. Ama bu aramızda bir sır; o anlıyorum zannediyor. İki nedenle anlamıyorum. Bir kere o Avustralyalı, aksanından hiç taviz vermiyor. Bir de şakacı, hem anlamıyorum hem de şaka yapıyor. Ne derse gülüyorum. Gerizekalı gibi. Bir gün yanlış yerde gülmüşüm, yakalandım. 'Ne oldu' diye baktılar bana... Gülerken izin mi alacağım diye sert yaptım. Koca bir filmde oynadım, ne dediklerini galada anladım."
İNGİLİZCEDEN İNGİLİZCEYE ÇEVİRİ
Ünlü oyuncu çekimler sırasında Russell Crowe'un dediklerini anlayabilmek için bir yardımcı tuttuğunu da anlattı: "Russell'ı anlamıyorum ya ben, anladığım çocuklardan biriyle bir anlaşma yaptım. Para veriyorum çocuğa, Russell'ın İngilizcesini bana tekrar İngilizceye çeviriyor." Erdoğan, at sahnelerinde yaşadığı zorlukları anlatırken de seyirciyi güldürdü: "11 atlıyız. Bir-iki, bir-iki gidiyoruz. Bir yerde durduk, Russell bir şeyler söyledi. Benim anlaşmalı çocuğa sordum 'Ne diyor' diye. Meğerse demiş ki tepeye kadar dörtnala gideceğiz. Oğlum ben daha dörtnalayı öğrenmedim demeye kalmadı, bunlar bir topukladılar. Bütün öğrettikleri her şey gitti aklımdan yemin ediyorum, Cüneyt Arkın geldi. Çocukluğumda 1200 filmini seyretmişim. Verdim ayarı. 10 numara gittim, düşmedim de valla."