"Yıllarımı Bol Keseden Harcadım"
Ünlü şarkıcı Nükhet Duru, kendisi ile bilinmeyenleri anlattı.
Usta yorumcu Nükhet Duru, uzun bir aradan sonra 'Tam Zamanında' adını verdiği yeni albümü ile dinleyiciyle buluştu. Duru albümde; Sezen Aksu, Aysel Gürel, Şehrazat, Nazan Öncel, Fatih Kısaparmak, Sıla, Mustafa Ceceli, Sunay Özgür ve Mithat Can Özer'in bestelediği şarkıları yorumluyor. Ünlü şarkıcı ile albümünü ve içinde sakladığı gerçek kadını konuştuk...
Gerçisiz "Tam zamanı" diyorsunuz ama albüm çıkarmak için çok beklemediniz mi?
Arada küçük çalışmalar yaptım ama benden beklenen nitelikte dört başı mağrur bir albüm çıkarmayalı 11 yıl oldu. Demek ki bir nadas dönemi gerekiyormuş şahlanarak kalkmak için.
Yine de 11 yıl uzun değil mi?
Ama bu 11 yılda boş durmadım ki; iki maksi, iki de normal single yaptım. Belki böyle bir yapıt hazırlamak için uzun bir süreç ama o sürecin dört yılı araştırmayla geçti. Son beş yıl da annemin rahatsızlığı nedeniyle karmakarışık bir ruh halindeydim. Bir de yıl dediğiniz ne ki; geçiyor. Bu arada çok şarkı dinledim, çok şarkı yaptım, çalıştım, söyledim, dinlettim... Hep bana yakışacak işlerin peşinde koştum. Bir de tavşan hikayesindeki gibi yalnız hızlı koşanların kazandığını düşünmemek lazım. Belki albümü zamana yaydım ama yine tam yerini bulacaktır.
Yani hikayedeki emin adımlarla yol alan kaplumbağasınız...
Evet; yavaş yavaş, sakin sakin. Bütün kurallar değişiyor hayattaki, biz de değişiyoruz ama Tanrı'nın kuralları hep aynı işliyor. Basit müzikler, basit sloganlar ancak kısa süreli bir doygunluk yaratıyor.
HEP SEVDALIYIM
Günümüz şarkılarının çabuk tüketilmesini, sözlerinin ve müziklerinin basit olmasına mı bağlıyorsunuz yani?
Öyle olmayanlar da var tabii... Bir de ben bu albümü dinlerken herkesin sevdalı olmasını istiyorum çünkü insan sevdalanınca bütün şarkıların kendisi için çaldığını düşünür, öyle tatlı bir havaya girer. Sanal da olsa sevdalı olsunlar.
Keşke siz de sevdalı olsaydınız.
Ben hep sevdalıyım. Onun bir kişi olması gerekmiyor; kendimi sevdalı hissetmek istiyorsam, öyle gezerim. Oğluma, dostlarıma, kedilerime, köpeklerime, müziğime sevdalıyım ben.
Siz mutluluğun formülü bulmuşsunuz galiba...
Bana hep "Yaşından daha genç görünmenin sırrı ne?" diye soruyorlar. Bunun cevabı basit aslında; içinde güzel şeyler biriktiren, dışarıya da öyle yansır. Yani güzel yaş alabilmek için güzel hareketlerde bulunup güzel şeyler düşünmek lazım. Bu da emek ister.
CEM BABASININ DİBİNE DÜŞMÜŞ
Albümdeki 'Milyon' şarkısı da sizin hayata bakışınızı yansıtıyormuş ...
Evet, benim hayata baktığım pencereyi güzel izah ediyor 'Milyon'. "Bir milyoner gibi harcadım gençliğimi, inan her anına değdi" diyor. Ben hiç pişmanlıkların insanı olmadım. Tabii ki "Şunu yapmasaydım" dediğimiz şeyler vardır ama onların da gerekli olduğunu düşünen, onlardan bir pay çıkarmaya çalışan biriyim.
Geçmişe dönüp bakınca bir milyoner gibi bol keseden mi harcamışsınız her şeyi?
Evet, çok keyifli ve bol keseden harcadım, anın tadını çok çıkardım. Ben acılardan bile mutluluk yaratabilen biriyim. Büyük acılar sessiz yaşanır, belli edilmez. Ben o sırada hiç öyle bir şey yokmuş gibi davranabilmeyi öğrenmiş biriyim. Hatta çoğu insan benim şuursuz bir neşesi olan bir kadın olduğumu düşünür ama gözyaşlarını kahkahaların arasına sıkıştırmak daha kullanışlı bana göre.
Oğlunuz Cem'in müziğe ilgisi var mı?
Benimkinin hiç alakası yok; benimki matematik insanı, kalp insanı değil. Yani armut babasının dibine düşmüş, benim dibime değil.
#Sayfa#
BU ALBÜMDEKİLER ESKİ ŞARKILARIMDAN CESUR!
Nükhet Duru deyince benim aklıma genelde tutkulu aşk şarkıları gelir; bu albümde de böyle şarkılar mı var?
Evet, böyle şarkılar da var ama aynı zamanda ben hayatı yansıtan şarkılar da söylerim; güneşten bahsederim, "Harp ve sulh" derim, "Gerisi vız gelir" derim. Yani ben; hayatı anlatan ve duyguları ayna gibi yansıtan bir şarkıcıyım. Albümdeki aşk şarkılarına gelince... Eski şarkılarımdan daha cesur bunlar. Eskileri daha gururluydu; "Ben kendi kendime hallederim, sen gidebilirsin" diyen bir kadın vardı o şarkılarda. Burada ise "Gittin ve acı çekiyorum" diyebilen, daha rahatlamış bir kadın var.
AŞK ŞART DEĞİL
O zaman bu şarkılar, Nükhet Duru'nun da değiştiğini mi gösteriyor?
Tabii, mevsimler gibi hepimiz değişiyoruz. Ana konular hariç genel yaklaşımlarımız değişmezse, biteriz zaten; kabuğunu değiştirmeyen yılan ölüme mahkummuş.
Evet, genel olarak değişiyoruz ama aşkı yaşayışınızda da bir değişim olduğunu gösteriyor bu şarkılar...
Bizlerin ille de bire bir aşk yaşaması gerekmiyor. Beş yıldır hayatımda hiç kimse yok mesela... Biz yaşananlardan da etkilenebiliyoruz. Görevimiz anlatmak ve güzel bir sesle duyguyu paylaşmak. Sesimizi korumak, tekniğimizi her zaman geliştirmek. İkinci görevimiz de etrafımızı gözlemlemek ve onları paylaşabilmek.
SİGARA YOK!
Koruma derken...
Mesela konuşurken, gülerken çok dikkat ederim ve tabii ki sigara içmiyorum... Hiç de içmedim, en ufak bir tiryakiliğim bile olmadı. Hiç sigara içmediğim için sesim de genç kızlığımdaki gibi çıkıyor. Sigara içen şarkıcılara "Demek ki sigarayı müzikten daha çok seviyorsunuz" diyorum. Başka nasıl kızdırıp da bırakmalarını sağlarım ki... Tek yapabileceğim bu.
SEVDİĞİM KADINLARLA KUVVET BİRLİĞİ YAPTIK!
Albümde genelde kadınların imzası var; bunu özellikle mi istediniz?
Aslında ben; sevdiğim insanlarla şarkılar yapmak istedim. Sonra bir baktık; kadın kuvvetleri birleşmişiz. En son aramıza Sıla katıldı. Öyle bir sevinçle koştu ki; ona boşuna hayran olmadığımı anladım. Nazan Öncel ve Şehrazat'la zaten yıllara yayılmış bir arkadaşlığımız var. Aysel Gürel de yukarılardan yetişiyor. Sezen'le de 37 yıllık dostluğumuz var.
O MUHTEŞEM BİR MÜZİSYEN
Bu kadar isim arasında Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer'in ismi de dikkat çekiyor...
Çok seviyorum onu! Muhteşem bir müzisyen, çok güzel sözler yazıyor. Ben 'Menekşe' adlı şarkısını kaptım, az kalsın kendi albümüne koyuyordu.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr