Haberler
Putin, açık açık tehdit etti: Sabrımız bir gün mutlaka tükenecek

Putin, ilk kez bu kadar açık tehdit etti! Sözleri yaklaşan savaşın habercisi

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma! Muhalifler adım adım ilerliyor

Türkiye'nin yanı başında şiddetli çatışma

Kırıkkale'de yere çöp atanlar güvenlik kameralarından tespit ediliyor

Bir ilde daha başladı! Caddede, sokakta kamera ile takip ediliyorlar

İstanbul'da sahte içkiden 2 kişi hayatını kaybetti

İstanbul'da kabus yeniden hortladı: 2 kişi öldü, sayının artmasından korkuluyor

Yazın artan cilt hastalıklarına dikkat...Dermatolog Dr. Neslihan Dolar yazdı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İSİLİKYazın en sık görülen hastalıklardandır.

İSİLİK

Yazın en sık görülen hastalıklardandır. Ter bezlerinin ağzının fazla üretime bağlı olarak tıkanmasıyla ortaya çıkar. Sıklıkla bebeklerde ve çocuklarda görülen isilik, yaz aylarında sıcaklık ve nem oranının artmasıyla birlikte yetişkinlerde fazla kilolu kişilerde, sıcak ve nemli ortamlarda çalışanlarda görülür. En çok boyunda, koltukaltı ve kasıklarda, diz ve dirseklerin iç yüzünde, meme altlarında ve belde kemer çizgisinde küçük kırmızı kabarcıklar şeklinde kendini gösterir. Çok şiddetli kaşıntı yapabilir. Yazın makyaj nedeniyle gözeneklerin tıkanması da isilik oluşumunu tetikliyor. Pamuklu tekstil ürünlerinin kullanılması, isiliğin azalmasında rol oynuyor. Tedavisinde öncelikle isilikli kişi serin bir ortamda tutulmalıdır. Serinletici ılık duş almak faydalıdır. Kaşıntılı durumlarda ferahlatıcı, çinkolu losyonlar önerilir. Bunlar yeterli olmadığı takdirde doktora başvurulmalıdır.

GÜNEŞ YANIĞI

Güneş temasından 4-8 saat sonra deride kızarma, acıma, şişme, ağrı ile kendini gösterir. İleri vakalarda deride su toplama olur. En şiddetli seviyesine genellikle ikinci günde ulaşır. Güneş yanıklarından korunmak için güneş ışınlarının en şiddetli olduğu öğlen saatlerinde (11.00 ile 15.00 arasında) korunmasız güneşe çıkmamaya özen gösterilmelidir. Şemsiye, şapka kullanılmalı, açık renk giysiler giyilmelidir. Gölgede oturulmalıdır. Ancak unutmamak gerekir ki gölgede de tam olarak güvencede değiliz, çünkü UV ışınları çevreden yansıyarak da deriye ulaşabilir.

Düşünülenin aksine bulutlu havalar bizi UV ışınlarından tam olarak korumuyor. Bulutlar, UV ışınlarının ancak yüzde 40-50'sini keser. Bu yüzden bulutlu havalarda da güneş koruyucular kullanılmalıdır. Güneşten koruyucu ürünler, güneşe çıkmadan yarım saat önce deriye uygulanmalıdır. Deriye yeterli miktarda ve kalınlıkta sürülmelidir. Yüz, omuz, ense ve boyun gibi daha yoğun olarak güneş ışınlarından etkilenen bölgeler, sürekli olarak güneşten koruyan ürünler kullanılarak korunmalıdır. Güneş koruyucu kremler genelde suya dayanıklı olmakla birlikte iki saat aralarla tekrarlanmalıdır.

YAZ AKNESİ

Cildi yağlı olan yetişkinlerde görülür. UVA ışınlarına maruz kaldıktan kısa süre sonra boyun, dekolte, omuzlar ve kollarda kırmızı ufak kabarıklıklar şeklinde kendini gösterir. Özellikle plajda kullanılan güneş kremlerindeki yağ ve kimyasal ürünlerin tetiklediği düşünülmektedir. Sonbaharda kendi kendine iyileşir.

Jel tarzı güneş ürünlerinin tercih edilmesi bu sorunun ortaya çıkma riskini azaltacaktır. Ayrıca vücuttaki bir parazite bağlı olarak gelişen akne de yaz aylarında özellikle terlemenin artmasıyla birlikte daha sık görülür. Pandemi nedeniyle kullanmak zorunda olduğumuz maskeler de terlemenin artması ve gerekli hijyen tedbirlerine uyulmaması sonucu özellikle ağız çevresi ve çenede sivilce ve egzamalara yol açmaktadır.

GÜNEŞ ALERJİSİ

Yüz, boyun, el, sırt gibi güneşe direkt maruz kalan bölgelerde kızarıklık, kaşıntı ve kabarıklıklarla kendini gösteren alerji bazen su toplamalar ve egzamalar olarak da karşımıza çıkabilir. Kontrol altına alınmadığı takdirde bu döküntüler 2-3 ay kadar devam edip yaz sonuna doğru kendi kendine iz bırakmadan kaybolurlar. Tedavisinde güneş koruyucular, kaşıntı giderici losyonlar ve antihistaminiklerden faydalanırız. Önceden bu alerjiyi yaşamış olanlar mevsiminde şikayetleri başlamadan doktora başvurduklarında bu dönemi daha rahat geçirebilecek önlemler önerilir.

MANTAR HASTALIKLARI

Vücudumuzda varolan flora mantarının nem, rutubet, aşırı terleme, stres, ıslak mayolarla dolaşma gibi durumlarda sayısının artmasıyla ortaya çıkar. En sık sırt, kollar, boyun, gövdede açık kahverengi veya beyaz üzeri pullanmalarla seyreden, sıklıkla hafif bir kaşıntının eşlik etiği bir tablodur. Bu mantarlar o bölgedeki derinin bronzlaşmasını engellediği için güneşlenme sonrası beyaz renkli yama şeklinde lekeler olarak görünür. Mantar hastalığı bütün deri yüzeyinde görülebilir. Dermatofit veya kandida denilen mikroorganizmaların yol açtığı yüzeysel deri enfeksiyonlarıdır. Derinin özellikle koltukaltı, kasıklar, ayak parmaklarının arası gibi sıcak ve nemli bölgelerinde daha sık rastlanırlar. Yaz mevsiminde terlemenin artması, hareketsiz kalınması, deniz ve havuza girme sonrası vücudun iyi kurulanmaması ve ıslak mayo ile kalınması yaz mevsiminde bu hastalıkla daha sık karşılaşmamıza neden olurlar. Bu hastalıktan uzak kalmak için genel olarak hijyen ve bakım önemlidir. Mantarlar bulaşıcı olduğu için giysi, mayo, havlu, saç fırçası gibi kişisel kullanılan gereçler risk grubunda olan veya mantar geçiren insanlarla paylaşılmamalıdır. Doktorun vereceği krem, sprey şeklinde sürülen veya ağızdan alınan ilaçlarla mantar hastalığı hızla iyileşir. GÜNEŞ LEKELERİ

Cilt lekeleri genellikle güneş ışınlarının etkisiyle olurken; bazense hormonlar, beslenme bozuklukları, genetik yatkınlık, hamilelik, doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar ve antibiyotikler, yanık gibi deri bütünlüğünün bozulduğu durumlar, şiddetli kaşıntıyla seyreden cilt hastalıkları neden olabilir.

Yani ciltte oluşan lekelenmelerin pek çok sebebi vardır. Bunlar bazen önemli bir hastalığa işaret ederken bazen de basit bir güneş lekesi olabilmektedir. İşte bu ayrımın yapılması ve tedavinin doğru planlanması için mutlaka lekelerin bir dermatoloji uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title