Ünlü Mankenler Mersin'de Podyuma Çıktı
Ünlü mankenler Didem Taslan ile İpek Tanrıyar, 'Forum Fashion Week' etkinliği kapsamında Forum Mersin Alışveriş Merkezi'nde podyuma çıktı.
Ünlü mankenler Didem Taslan ile İpek Tanrıyar, 'Forum Fashion Week' etkinliği kapsamında Forum Mersin Alışveriş Merkezi'nde podyuma çıktı.
Türkiye'deki tüm forum alışveriş merkezlerinde aynı anda düzenlenen 'Forum Fashion Week'in Mersin ayağında, Türkiye'nin ünlü top modelleri Didem Taslan, Tatyana, İpek Tanrıyar ve Ece Begüm Yücetan podyuma çıktı. Defile öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Didem Taslan ve İpek Tanrıyar, 2012-2013 modasından mankenliğe birçok konuda bilgiler verdi. Mersin'de Forum Fashion Week düzenlenmesinden bir Mersinli olarak gurur duyduğunu belirten Didem Taslan, bu tür organizasyonların hem firma sahiplerine hem alışveriş yapmak isteyen halka ekonomik açıdan çok büyük bir fırsat sağladığını söyledi. Kendilerinin de bu fırsata görsellikle yardımcı olmaya çalıştıklarını ifade eden Taslan, 2012-2013 kış ve bahar modası hakkında ise şunları söyledi:
"Modada yine kürkler, deriler, leoparlar hakim. Saks mavisi çok belirgin bir şekilde var. Her ne kadar moda denilse de ben peşinde koşulması taraftarı değilim; kendimize yakışan kıyafetler ve renkler doğrultusunda giyinme taraftarıyım."
Podyumda taşıdığı giysilerde modacı ayırt etmediğini, hepsini ayrı ayrı sevdiğini vurgulayan Taslan, Osmanlı dönemi kıyafetlerini taşımayı çok sevdiğini, dönem yansıttığı için Cemil İpekçi kıyafetlerini biraz daha çok sevdiğini kaydetti. Yeni dönemde de modellik ve oyunculuğa devam edeceği bilgisini veren Taslan, önümüzdeki günlerde yeni bir dizide ve yeni bir programda sık sık ekrana çıkacağını aktardı. Bir güneyli olarak İstanbul Nişantaşı'nda Adana mutfağı üzerine bir mekan açtığını da belirten Taslan, böylece iş hayatına atıldığını kaydetti.
"MODANIN KALBİ ARTIK ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE ATIYOR"
İpek Tanrıyar ise, artık modanın kalbinin alışveriş merkezlerinde attığını söyledi. Tanrıyar, "Bence bu anlamda nokta atışı yapılıyor. Çünkü gerçek anlamda 'fashion week'ler hep tasarımcıların ve halkın ulaşamayacağı meblağlardaki özel tasarımların podyuma çıktığı yerlerde teşhir ediliyor ve bunlar halka ulaşamıyor. Ama bizim markalarımız, herkesin ulaşabileceği standarttaki kaliteli markaların hepsine burada halk istediği an ulaşabiliyor. Bunun çok daha verimli olduğunu, ekonomiye katkısının daha fazla olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
İstanbul dışında bu tarz alışveriş merkezlerinde kendisine uygun çok şey bulduğuna işaret eden Tanrıyar, bu yılın modası için de şu bilgileri verdi:
"Bu sene yine her şey moda. Yine uzun elbiseler, tunikler, tek parça kıyafetlerin hepsi çok revaçta olacak. Ayaklarımızda yine asker postalları butiler, daha feminen bir görüntü vermek adına çok kullanılacak. Ama önemli olan bir şeyi moda olduğu için almak değil, insanın vücudunu tanıması ve ona göre giyinmesi lazım ve açıkçası çok da para harcamaya gerek yok."
Eski, bilinen, başarılı modacıların yanında moda tasarımı, modelistlik okuyan ve bu işi kalıp çıkarmaktan itibaren gerçekten bilen, yeni nesil çok sayıda modacı olduğuna da dikkat çeken Tanrıyar, henüz tanınmayan ancak çok güzel ve çok ucuza dünya standartlarında müthiş tasarımlar yapan bu modacıların çok daha başarılı olacaklarına vurgu yaptı. Tanrıyar, bu genç modacılara biraz daha fazla destek vermek ve yol açmak gerektiğini de söyledi.
"HERKES ÜNLÜ OLABİLİR AMA HERKES ŞÖHRET OLAMAZ"
Tanrıyar, bugün artık kimsenin manken olmak istemediğini, kısa yoldan ünlü olmak istediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Herkes bir şekilde manken olarak çıkayım, sonra en kısa yoldan televizyona kapağı atıp bir dizide bilmem kaç bin liraya çalışıp kısa yoldan yolumu bulayım telaşında. Herkes ünlü olma telaşında. Ama şunu bilmiyorlar; göz önünde bir iş yaptığınız için başarı zaten sizi ünlü kılıyor. Onun haricinde sansasyonlara karışıp şöhret olabilirsiniz. Ünlü olmakla şöhret olmak arasında bence bir fark var. Herkes ünlü olabilir ama herkes şöhret olamaz. Bir günlük, bir haftalık ünlü olabilirsiniz ama başarıyla işinize saygı duyarak bu mesleği icra ettiğiniz zaman insanlar sizi biliyorlar ve tanıyorlar. Bunun için ekstra bir şey yapmaya, magazincilerle köşe kapmaca oynamaya da ihtiyaç yok. Çok fazla özenen insan var ama biraz akıllı olmaları ve hayatta ne yapmak istediklerini bilmeleri gerekiyor. Başlayacaklarsa da doğru yerden başlamak, kurumsal bir çatı altında bu mesleğe adım atmak her şeyden önce eğitim almak gerekiyor. Çünkü podyuma çıkmak demek, yürüyüp, iki kırıtıp gelmek demek değil. Müzik sayacak, nerede durması, nerede dönmesi gerektiğini, podyumda bir hata olduğunda nasıl kriz yönetmesi gerektiğini bilecek. Bunların hepsi eğitim istiyor, hiç de kolay manken olunmuyor yani."
İşleri çok yoğun olduğu için yeni televizyon projelerine ayıracak zamanı olmadığını ifade eden Tanrıyar, TRT'de şu an 'Doktorumun Mutfağı' programının devam ettiğini, ayrıca özel gecelerin sunumları, defileler ve açılışlara katıldığını ve keyfinin çok yerinde olduğunu anlattı.
Konuşmasının sonunda Mersinlilere de seslenen Tanrıyar, "Mersin'de olmak çok güzel. Burası Türkiye'nin en önemli merkezlerinden bir tanesi. Bir liman şehri olması itibariyle ekonominin kalbinin attığı yerlerden bir tanesi. İnsanlar bunu önemsesinler ve Mersin'e layık olsunlar istiyorum. Olaylar çıkmasın, herkes kardeşçe, güzelce eskisi gibi yaşasın istiyorum" ifadelerini kullandı. - MERSİN