Tv'de Herkes Güzeli Oynamak İstiyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

atv'de yayınlanan 'Krem' dizisinde bakımsız ev kadını 'Fikret'i canlandıran Hülya Şen: Ekranda herkes güzel olmak istiyor.

Pazar günleri atv'de ekrana gelen 'Krem' dizisinde kızı ve annesiyle aynı evde yaşayan 'Fikret' adlı bir kadını canlandıran Hülya Şen; anne rollerinin vazgeçilmez oyuncusu oldu. Şen, sürekli anneyi oynamaktan sıkılsa da bu karakterle kendisine bir alan açtığını söylüyor...

Siz aslında son derece şen şakrak ve bakımlı bir kadınsınız ama rol aldığınız tüm dizilerde mazbut kadınları oynadınız. Yapımcılar sizi bu rollerde görmeyi mi seviyor?

Ben yıllar önce 30'lu yaşlarımda, 'Zerda' dizisinde 45 yaşlarında bir anneyi oynamıştım. Yapımcıların aklında o rolle kaldım galiba ve bana hep anne rolleri teklif edildi. Aslında bu yıl bu imajı kırmak için değişik roller oynamak istiyordum ama yine olmadı. Bir yerden sonra öyle bir hale geliyorsun ki; sezonu boş geçirmeme kaygısına düşüp çok fazla seçici olamıyorsun.

Bu yorucu bir kaygı değil mi?

Bizim iş, adamı biraz şizofren yapıyor. Biz oyuncularda iş bekleme denen bir şey var. Şimdi mesela vakitsizlikten yemeğimi arabada yediğim günler oluyor; dizi bittiğinde böyle bir tempodan çıkıp bir sene, iki sene evde oturuyorsun. Bunun insanın psikolojisinde yarattığı durumu düşünsene. Her oyuncuda ruh hastalığı var, hepimiz biraz paranoyağız, sürekli panik atak durumunda yaşıyoruz iş beklemekten.

Gerçekte de dizideki gibi bir genç kız annesisiniz, değil mi?

Kızım Ofelya 19 yaşında; bazen diziyi izlerken "Burada aynen bana sinirlenince baktığın gibi bakmışsın" diyor. Aslında dizide oynadığım karakterle bayağı benzer yönlerimiz var. Bizim de hayatımızda bir baba yok; Ofelya 14 yaşındayken çekip gitti. Dolayısıyla babasız bir evlat yetiştirmenin zorluklarını biliyorum ben. Oradaki kadın da benim gibi babanın boşluğunu doldurmaya çalışıyor.

Genelde dizilerde çok az makyajla oynadığınız için bakımsız görünüyorsunuz. Bir kadın olarak bu çok hoşunuza gitmiyordur herhalde...

Evet, güzelliğimden feragat ediyorum ama bana "Makyaj yapmayacaksın" demiyorlar. Bu benim, galiba tiyatroculuktan gelme iç disiplinimle ilgili bir şey. Makyaj yapsam kimse "Niye yaptın?" demez. Ama gecekondu mahallesinde yaşayan, despot bir anne dışarıya al dudak çıkmaz, daha korunaklı yaşar diye düşünüp bir göz kalemi sürüyorum, bir fondötenle yetiniyorum.

"KADIN GİBİ KADINIM"

Ekran güzellik seviyor, seyirci de güzeli seyretmek istiyor. Bakımsız görünmek sizi endişelendirmiyor mu?

Ben orada kendime düşen görevi yapıyorum, rolüm gereği kadınlığımdan ve güzelliğimden feragat ediyorum. Herkesin altına imza atmayacağı roller aslında bunlar. Bu camiada herkes güzele saldırıyor; bakımsız ya da hastalıklı kadınları kimse oynamak istemiyor. çünkü televizyon gibi bir camiada hiçbir kadın güzelliğinden feragat etmek istemiyor; ben de güzelliğimden feragat ederek kendime bir alan, ekmek kapısı açıyorum.

Her şey iş yapabilmek için diyorsunuz yani...

Televizyon için... Ben tiyatroda seksi kadını da oynuyorum mesela. Günlük hayatımda da 'Tanrı kadını yarattı' diye yaklaşılan bir kadınım; "Kadın gibi kadınsın" derler bana hep. Bu tarz sözlerle o kadar çok beslendim ve o kadar iyi biliyorum ki o yönümü; ekranda bakımsız görünmek beni rahatsız etmiyor.

AYŞEN GRUDA HAYATIMA BİR OKUL GİBİ GİRDİ

Dizide Ayşen Gruda ile anne-kızı oynuyorsunuz. Nasıl öyle bir ustayla oynamak?

O kadar güzel ki... Derler ya "Ölünceye kadar oyuncular bir şey öğrenir" diye; Ayşen Abla hayatıma bir okul gibi girdi bu diziyle. O kadar açık, o kadar yumuşak, o kadar naif, o kadar profesyonel, o kadar okul gibi bir sanatçı ki... Senaryoda üç tane repliği varsa onu beş replik haline getiriyor ama sahneleri yaşar hale dönüştürüyor, yaşam deneyimlerini ekliyor. Ben de Hülya diyorum, "Senaryodan dışarı çıkıp iki değil, yedi kelime uçabilmek için Ayşen Gruda olmak lazım, yıllarını tüketmek lazım" diyorum. Çok şey öğreniyorum ondan, çok keyifli bir kadın.

YENİ SEZONDA İKİ OYUNLA SAHNEDE

Tiyatro var mı yeni sezonda?

Yeni bir oluşumla beş kadının hikayesini anlatacağımız bir komedi oyunu hazırlıyoruz. Kasım ayında seyirciyle buluşturacağız oyunu. Eski oyunum 'Her Yere Doksan Dakika' da devam ediyor, turneye de çıkıyoruz.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title