Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Tiyatroya 65 yılını veren Bozkurt Kuruç sahneyi bırakamıyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sahneye adımını 1955'te atan, yaşarken büstü dikilen ve bir tiyatro salonuna ismi verilen Bozkurt Kuruç, gönlünü kaptırdığı tiyatroya hizmet etmeyi sürdürüyor.

Sahneye adımını 1955'te atan, yaşarken büstü dikilen ve bir tiyatro salonuna ismi verilen Bozkurt Kuruç, gönlünü kaptırdığı tiyatroya hizmet etmeyi sürdürüyor.

Bornova Kültür ve Sanat Merkezi'nde adını taşıyan sahnede izleyiciyle buluşan "Kanlı Düğün" adlı oyunun rejisörlüğünü üstlenen 84 yaşındaki Kuruç, şimdiye kadar yüzlerce sanatçı yetiştirmenin gururunu yaşıyor.

"Koltuğun ucunda salonun ihtişamını seyrettim"

Bozkurt Kuruç, tiyatroyla çocukken Ankara'daki Küçük Tiyatro'da tanıştığını söyledi. Tiyatronun ihtişamından çok etkilendiğini belirten Kuruç, "Saman Pazarı'nda otururduk. Beni tiyatroya götürmüşlerdi. Hangi oyundu hatırlamıyorum ama fuayeye girdiğimde hayatımda görmediğim kadar büyük koltuklar gördüm. Bir koltuğun ucuna oturdum, salonun ihtişamını seyrettim. Küçük Tiyatro'nun tepesi vitraylarla örtülüydü ve müthiş etkileyiciydi. Hafızamda bu kaldı. Şimdi adımı taşıyan bir sahne var evet ama bunun için bir ömre ihtiyaç var galiba." diye konuştu.

Kuruç, Ankara Devlet Tiyatrosunda Mahir Canova, Cüneyt Gökçer gibi ustalardan ders aldığını anlattı.

Kartal Tibet ile aynı dönemde eğitim gördüğünü dile getiren Kuruç, şöyle devam etti: "Çalışmak için saat 04.00'te kalkıyorduk. Aynı sınıftaki bir öğrenci arkadaşımız bu nedenle Kartal Tibet ve beni şikayet etmişti. Hem egzersiz hem yetenek hem de iyi eğitim önemliydi. Bugün pek çok üniversitede konservatuvar adı altında kuruluşlar var ancak o zaman Ankara Devlet Konservatuvarının özel bir yasası vardı ve eğitimi de özeldi. Biz oralardan yetiştik."

Üniversiteden mezun olduktan sonra çok karmaşık bulduğu için İstanbul'a gitmediğini dile getiren Kuruç, bu nedenle eğitim ve sanat hayatını Ankara'da sürdürmeye karar verdiğini söyledi.

Üniversitelerde bugün çok sayıda güzel sanatlar, tiyatro bölümün bulunduğuna işaret eden Kuruç, "Tiyatro eğitimini almış ustalar yerine aktörlük eğitimini bilmeyen eğitmenlerle bu işi bitirmeye çalışıyorlar. Kötü niyetli demiyorum ama tıpta da böyle. Beyin ameliyatı yapacak doktorun başka bir eğitim alması gerekir. Her nörolog ameliyat edecek diye bir kural yok." ifadelerini kullandı.

Konservatuvardan mezun aktörlerin İstanbul'a yerleşmeye başladığını, sinema ve dizilerde rol aldığını anlatan Kuruç, Batı'da eğitim almış rejisörlerin de geldiğini ve sinemanın birdenbire "fukara erkek zengin kız' gibi çok kalın çizgilerle çizilmiş senaryolardan kurtulduğunu belirtti.

İnsanı irdelemeye, karakter oluşturmaya çalışan dizilerin de ortaya çıktığını ifade eden Kuruç, "Tarihi diziler de yapılıyor ama bilgi eksik gibi geliyor bana. Bilgiye dayanmayan hayal gücü olmaz. Sadece hayal gücüyle yanlış yapılır." diye konuştu.

"Sağlığım elverdiği sürece sahnede olacağım"

Ankara Devlet Tiyatrosu bahçesinde Türkiye'de modern tiyatronun kurucularından Carl Ebert, Cüneyt Gökçer ve kendisinin büstünün bulunduğunu anlatan Kuruç, şunları kaydetti: "O zaman 'Beni ölmeden mezara koyuyorsunuz.' dedim. Dönemin YÖK Başkanı ise 'Kimseye nasip olmaz.' dedi. Yaşarken böyle bir onura şahit olmak çok güzel ama eziliyor insan. Keşke ölsem diye düşünüyorsun. Hoş ama çok ağırlık, sorumluluk getiriyor.

Hayatımın bundan sonraki kısmında sağlığım elverdiği sürece sahnede olacağım. Benim dünyam tiyatro. Shakespeare söylüyor zaten, 'Bütün dünya bir tiyatro.' Biz aktörler o kadar şanslıyız ve masumuz ki sahnede canlandırırız sonra sahnede ölürüz. Millet alkışlarken kalkar selam veririz. Dışarıdaki dünyada öldürdüler mi kimse ayağa kaldırmıyor, fark bu..."

Yurt dışında Al Pacino, Robert de Niro ve Brad Pitt'in sanatçılığını beğendiğini belirten Kuruç, yeni nesil tiyatroculara da çok araştırma yapmaları önerisinde bulundu.

Bozkurt Kuruç kimdir?

Ankara'da 5 Aralık 1935'te dünyaya gelen, 1960'ta Devlet Konservatuarı Tiyatro Yüksek Bölümü'nden mezun olan Bozkurt Kuruç'un rol aldığı ve yönettiği onlarca oyun bulunuyor.

İngiltere'de 1962-1965'te rejisörlük eğitimi alan Kuruç, Almanya, Yunanistan, Fransa, Yugoslavya, Kıbrıs, Çin, ABD ve Sovyet Rusya'da araştırmalar yaptı.

Hacettepe Üniversitesine bağlanan Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde öğretim üyeliğine getirilen Kuruç, burada 1987 yılında doçent, 1988'de profesör oldu.

Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yapan Kuruç, 1999'da ABD Chicago'da Nazım Hikmet'in "Kuvayi Milliye" adlı eserini İngilizce olarak ABD'li oyuncularla sahneledi.

"Devlet Sanatçısı" unvanına sahip usta oyuncu, "Kurtlar Vadisi Pusu" gibi bazı filmlerde de rol aldı. Halen Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanlığını sürdüren usta oyuncu ve yönetmen, Ankara Devlet Tiyatrosu bahçesine yaşarken büstü dikilen tek sanatçı oldu.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title