Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

"Sahneye tabutla çıkmak istemedi"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Zamanla rahatlayacaksın" diyorlar. Herhalde öyle olacak ama hiçbir şekilde özlem bitmeyecek. Acı geçmiyor...

Geçen hafta kaybettiğimiz Metin Serezli'nin 45 yıllık hayat arkadaşı Nevra Serezli, a Haber'de Selin Ongun'un sunduğu 'Bi Sormak Lazım'a konuk oldu. Eşini kaybetmesiyle ilgili konuşan ve özel hayatları hakkında bilinmeyenleri anlatan Serezli'nin programda söyledikleri şöyle:

Sabah uyandığım andan itibaren sesi kulaklarımda çınlıyor. "Zamanla rahatlayacaksın" diyorlar. Herhalde öyle olacak ama hiçbir şekilde özlem bitmeyecek. Acı geçmiyor, özellikle de birlikte çok hatıran varsa geçmiyor.

SON GÜNE KADAR MAÇ İZLEDİ

Metin hastalığını öğrenince, "Hay Allah ya, niye oldu bu şimdi" dedi. Hiç moralini bozmadı.

Gidişatın kötü olduğunu kendi hissetse bile, bize hiç belli etmedi. Bu konu hakkında konuşmak bile istemedi. Torunlarının onu hasta şekilde görmesini istemedi. Kendisini kötü hissettiğinde "Yanıma gelmesinler, beni kötü hatırlamasınlar" diyordu.

Vasiyeti olmadı. Ben Metin'in neler istediğini, neler istemediğini, nasıl mutlu olacağını biliyordum. Dramatik konuşmalar hiçbir zaman olmadı. Son güne kadar oğluyla Fener maçını seyretti; şuuru hep yerindeydi.

BEN DE TÖREN İSTEMİYORUM

Hasta değilken bile bir törene gittiğimizde, "Bana sakın bir gün tören yapmaya kalkmayın" derdi. Bir gün de laf arasında bana, "Bu sahneye çıkıyorsun, alkışlanıyorsun, çiçekler alıyorsun ve bir gün bu sahneye tabutun içinde geliyorsun. Ne kadar fena!" demişti.

Sahnede tören yapılmasını istememesinin nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Son döneminde tören istemediğini net bir şekilde oğluma ve kardeşime söyledi.

Sahnede hayatın boyunca o kadar alkış aldıktan sonra; öldükten sonra alsan ne olur, almasan ne olur. Ben de aynı fikirdeyim. Galiba benim de vasiyetim aynı.

BENİ ARAMAYAN ÜÇ-BEŞ ARKADAŞ VAR

Metin'in ölümünden sonra Türkiye'nin her yerinden telefon geldi. Tüm büyüklerimizden, özel imzalarıyla mesaj geldi. Beni aramayan üç-beş arkadaşımız var. Sonra onları açıklarım.

Arkadaşın olarak bildiğin insanların böyle bir acıyla ilgili tweet bile atmaması insanı üzüyor. Tüm bunlar, biraz sakinleştikten sonra fark edilen şeyler.

METİN İLE TAM 45 SENE DİDİŞTİK!

45 sene boyunca ben onu kontrol etmeye çalıştım; o beni kontrol etmeye çalıştı. 45 sene didiştik. Ben istediğimi yaptırmaya çalıştım, o istediğini yaptırmaya çalıştı. Ne o değişti, ne ben değiştim. İkimiz de değişmedik.

Eskiden hiçbir şeyi değiştirmek istememesine, her yere geç kalmasına kızardım. Şimdi "Ne tatlıymış ya, iyi yapmış" diyorum içimden.

KİMSE DEĞİŞMİYOR...

Eşler birbirlerini değiştirmeye çalışmasınlar. Benim en büyük tavsiyem bu olur. Zaten istesen de kimseyi değiştiremiyorsun. Mühim olan onun iyi taraflarını görmek. Ayrıca birinin sizi mutlu etmeyen taraflarıyla geçinmeyi öğrenebilmek de çok önemli.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title