Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Reyting Uğruna Yanlış Yapılıyor

Reyting Uğruna Yanlış Yapılıyor
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bir dönemin 'sabah şekeri' Ebru Cündübeyoğlu: Bizim zamanımızda sabah programları farklıydı... .

atv'de yayınlanan 'Kalbim Seni Seçti' dizisi ile ekranlara dönen Ebru Cündübeyoğlu 'içindeki Ebru'yu Aktüel dergisinden Arda Uskan'a anlattı...

Uzun bir aradan sonra yine bir diziyle geliyorsunuz ekranlara. Diziyi biraz anlatır mısınız?

'Kalbim Seni Seçti' güzel bir drama... Her şey, güzel bir aşk hikayesiyle başlıyor. Birbirini seven bir adam ve bir kadın... Biraz klasik giriş; oğlan fakir, kız zengin...

Almanya doğumlusunuz ama çocukluğunuz burada geçti galiba...

Almanya ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Ben üç yaşımdayken dönmüşüz. Bugüne kadar da gidemedim Almanya'ya...

TV ÇOK CAZİP GELDİ

İktisat mezunusunuz; bu işlere nasıl bulaştınız?

Radyo-televizyon hep bana cazip gelmişti. Onun eğitimini göremedim, iktisat nasip oldu. O sıralarda bir güzellik yarışmasına girdim ve Türker İnanoğlu'ndan sunuculuk teklifi aldım. TRT'de 'Bir Başka Gece'ye başladım...

O da bir dönemin efsane programlarından biriydi. Sonra uzun bir süre tiyatro yaptınız ve hâlâ devam ediyorsunuz. Ne ifade ediyor size tiyatro? Öyle fazla parası pulu da yok...

Çok zahmetli ve emek vermek gereken bir iş. Parası da o emeğin karşılığını bulmuyor. Ama oyunculuğuma kattığı şeyler göze alınırsa o emeğe değiyor... Bir dizide, bir filmde tekrarlar yapabilirsiniz. Ama tiyatroda sahnedesiniz, tekrarı yok. Ben aşığım tiyatroya ve çok seviyorum.

Bir de sizin sabah şekerliğiniz var...

Evet, evet... 95 senesinde Yalçın Dümer'le yapmıştık sabah şekerliğini... Aslında sabah programlarını çok önemserim. Sabah şekerliği, biraz dalga geçilen bir şey gibi ama aslında sabah saatleri televizyon için çok önemlidir. Hangi kanalda kalınmışsa genelde aynı kanal izlenir. Son senelerde kadın programlarıyla filan daha önem kazandı.

Öyle ama ben onlara bakmaya pek dayanamıyorum...

Bizim dönemimizde farklıydı ama. Daha pozitif başlıyorduk, şarkılar söyleniyor, söyleşiler yapılıyordu... Reyting alıyor diye bir işi tutturmaya çalışmak çok yanlış. Eğer birisi bağırırsa hepimiz döner bakarız. Bu da bir dönüp bakış aslında. Dönüp bir bakılıyorsa "halk bunu istiyor" diyorlar ya, bu çok büyük haksızlık. Tuhaf şeyler oluyor, tabii ki dönüp bakıyoruz...

Ama tuhaf şeyler sürekli devam ediyor ve herkes de dönüp bakmaya devam ediyor.

Maalesef öyle ama bu ilgi değil bana göre... Biz şaşırıp bakıyoruz, bunlar istekmiş gibi algılanıyor. Böyle yanlış bir yola girildi bence.

ŞİİR KİTABIM ÇIKTI

Bir de şair yönünüz var. 'Kitaplı' bir şairsiniz anladığım kadarıyla...

Az önce dediğim gibi, ekran yüzü olduğunuz zaman bazı alanlarda kabul görmeniz zorlaşıyor. Kitabım Çınar Yayınevi'nden çıktı, aslında herkes Cin Ali filan gibi kitaplar çıkarabiliyor. Ama şiirin kabullenmesi gerçekten zor, şiir sevenler çok az ve içine kapalı bir kitle...

ANNELİK HAYAT BOYU SÜREN BİR MESULİYET

Biraz da anneliği konuşalım...

O bambaşka, çok güzel bir şey... Allah herkese nasip etsin...

Kaç yaşına geldi Duru...

Beş buçuk yaşına geldi...

İlk dönem çok zor olmuştur herhalde, uyutmalar, sallamalar filan...

İlk doğduğunda bana "On güne kadar toparlarsın, kırk günlük olunca rahatlarsın" dediler. İki aylık oldu, üç aylık oldu "Aaa" dedim "Bu böyle gidiyor, hani ferahlayacaktım?" En son şuna karar verdim. Arjantin'e yarışma programı sunmaya gideceğim, tek başıma gidemem, çocuk var. Anneme telefon ettim, "Anne Arjantin'e gidebilir miyiz?" dedim. O zaman anladım ki çocukların annelerine zorlukları hiç bitmiyor.

Bu 'çocuk mu, kariyer mi' lafları palavra herhalde...

Çocukmuş, kariyermiş, saçma şeyler. Bir hayat yaşıyoruz. Hayatı bir koldan tutturup aynı şeyler yapmak çok acımasızca ve üzücü...

GÜZELLİK HER İŞTE ARTI

Güzel bir kadın olmanın bu işlerde artısı nedir?

Güzellik her işte artı... Sadece bu işte değil...

Ama adaletsiz bir şey değil mi bu?

O adaleti sağlamak için de bazı insanlar güzellerin çok akıllı olmadığını düşünüyor. Güzel olunca yaptığınız her şey çok göze batıyor.

Bir de sarışınsa üstelik...

O zaman aptal sarışın oluyorsun. Ama güzellik bebekleri bile etkiliyor. Bir altın oran varmış, biliyorsunuz... Siz uyuyor musunuz bu orana?

Bilmiyorum, ölçtürmedim. Kısaca güzellik her işte insanı biraz öne geçiriyor.

Sabah : http: //www. sabah. com. tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title