"Polis Olacaktım Oyuncu Oldum!"

Recep İvedik' filminden sonra hızla yükselişe geçen oyuncu Fatma Toptaş, polis olmak için geldiği İstanbul'da neler yaşadığını ilk kez anlattı. Toptaş'la, Quality of Magazine dergisinden Yeşim Günal konuştu...

AİLEM BİRBİRİNE BAĞLI

Fatma Toptaş kimdir? Ailenizden, kendinizden bahseder misiniz biraz?

Kalabalık bir ailenin tek kızıyım; beş kardeşiz... Babamın ilk evliliğinden üç çocuğu var ve aramızda hiçbir ayrı gayrı yok. Birbirine bağlı, sağlam bir ailenin kızıyım. Babam yıllarca tarımla uğraştı. Portakal, limon, mandalina bahçeleri arasında, iki katlı bir evde büyüdüm.

İstanbul macerası nasıl başladı?

Liseden sonra İstanbul'a geldim. Aslında tek derdim; burada polislik sınavlarına girmekti. Abim polisti, onun gibi polis olmak istiyordum fakat nedense sınavlara girmedim. Derken banyo, tuvalet ekipmanları satan bir firmada satış elemanı olarak çalışmaya başladım. İlk satışımda iyi bir rakam elde edince "Seni biraz daha geliştirelim, diksiyona falan yollayalım" dediler. İkna ve konuşma dersleri almak için Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne yazdırdılar beni. Kendimi geliştirme amaçlı gittim yani okula ve birden hayatım değişti.

Oyunculuğa geçiş nasıl oldu?

Beni okulda çok yetenekli buldular. Önce yedi aylık bir oyunculuk eğitimi aldım ama yetmedi, iki yıllık bir eğitim daha aldım. Arkasından yönetmenlik ve senaristlik eğitimleri geldi. Reklam filmleriyle başlayıp sonra birkaç dizide bölüm oyunculuğu yaptım. Zaten hemen arkasından da meşhur 'Recep İvedik' geldi.

ŞAHAN BENİ BEĞENMİŞ

Teklif kimden geldi?

Bir ajansa fotoğraf bırakmıştım. Şahan'a göstermişler, o da görüşmek istedi. İlk başta kardeşi Togan ile görüştüm, deneme çekimi yaptık. Şahan'a izletmişler, çok beğenmiş. Sonra Faruk Aksoy bir daha görüşmek istedi. Dördüncü toplantıdan sonra Faruk Bey arayıp "Hayırlı uğurlu olsun" dedi. İstanbul'dan Antalya'ya uçtum. 24 günlük bir işin sonunda da 'Recep İvedik' çıktı.

Filmin bu kadar patlayacağını düşünmüş müydünüz?

Hayır. Akıllarda bir rakam vardı fakat bu 4.5 milyon değildi.

SHARON STONE GİBİ OLMAK BANA ÇOK KEYİF VERDİ

'Hayat Devam Ediyor' dizisindeki rolünüzden bahseder misiniz?

Dizide; Doğulu, fakir bir ailenin kızı 'Şebnem'i oynuyorum. Kötü bir kadın ama nedenleri var; boş bir karakter değil.

Bir Sharon Stone sahnesi var, çok konuşulan...

Ah o sahne! Sosyal medyada neden bu kadar patladı bilmiyorum. Bence Sharon Stone sahnesi ile alakası yok! Senaryoda Sharon Stone oturuşu istiyorum gibi bir şey de yoktu. Kesinlikle ona bir benzetme amacı yoktu yani ama sahne olarak bacak bacak üstüne atılması gerekiyordu. Adamı tahrik etmek istiyor çünkü... Başka bir şey yapamayacağıma göre en yapılabilir hareket bacak bacak üstüne atmaktı. Bence güzel bir sahneydi, ben çekimlerde çok keyif aldım.

'MUHTEŞEM YÜZYIL' KİTAP OKUMA NEDENİ!

Dizileri nasıl buluyorsunuz? 'Muhteşem Yüzyıl' hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çok beğeniyorum, büyük bir şov bence. Söylenebilecek hiçbir şey yok. En azından insanları bir şekilde kitap okumaya, tarihle ilgili bir araştırmaya ittiği için sosyal sorumluluğu da var. Çok iyi oyuncularla çalışıyorlar.

DALAĞIM DÜŞÜYOR

Bu arada tiyatro oyunculuğunuz da devam ediyor...

'Westminster Oteli'nde Komik Bir Gece' isimli oyunda 'Jane' adında bir karakteri canlandırıyorum. Yönetmenimiz Nuri Gökaşan... Evli bir hükümet bakanıyla, İşçi Partisi'nin sekreterlerinden bir tanesinin otel odasında yaşadıklarını anlatan bir oyun. Ama bununla beraber başlarına gelen türlü türlü komik kesitleri anlatıyoruz. Baştan sonra soluksuz izlenecek bir komedi olduğunu düşünüyorum. Benim bile sahnede oynarken arada dalak düşüklüğüm oluyor. Aslında hiç öyle sahnede gülen bir oyuncu değilim, soğukkanlılığımı korurum her zaman ama bu oyunda çok zorlanıyorum gülmemek için. 'Kendini topla' dediğim anlar oldu. Gerçekten çok eğleniyorum.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr