Oyunculuğum Bana Çok Şey Kattı!

ATV'nin pazartesi akşamlarına damgasını vuran dizisi 'Karadayı'da rol alan Leyla Lydia Tuğutlu, oyunculukta emin adımlarla ilerliyor. İçtenliği ve doğallığıyla dikkat çeken Tuğutlu, kariyer ve gelecek planlarını Esquire dergisinden Ezgi Uzun'a anlattı...

Kendinizi tanıtmanız gerekse bunu nasıl yaparsınız?

29 Ekim 1989 Berlin doğumluyum. Annem Alman, babam Türk. 5 yaşına kadar Almanya'da yaşadım ve daha sonra temelli olarak Türkiye'ye yerleştik. Şu an İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde son sınıf öğrencisiyim.

İŞTE ALMAN GİBİYİM

Alman bir anne ve Türk bir babanın kızı olarak; iki farklı kültürün içinde yaşamak nasıl bir duygu?

Aslında her iki tarafa da ait olduğumu hissediyorum. Çünkü her iki kültürün de iyi taraflarını kapmışım. Söz konusu iş olduğunda; Alman disiplinim ve profesyonelliğim devreye girer. Türk tarafım ise daha sıcak ve rahattır. Türkler, anın tadını çıkarmayı çok iyi biliyor. Bence, iki kültüre de sahip olmak gayet güzel bir şey.

Kariyer maceranız nasıl başladı?

Bu konuda insanları çok inandıramasam da, her şey tesadüfen gelişti. 15 yaşında Best Model Yarışması'na girdim ve 'Gelecek Vadeden Model' seçildim. 18 yaşıma geldiğimde de Miss Turkey Yarışması'na katıldım ve birinci oldum.

'Karadayı' dizisinde çok başarılısınız; projeye nasıl dahil oldunuz?

'Kirli Beyaz'dan sonra kendimi ispat edebileceğim bir iş olmasını istedim. Bu proje de tesadüfen geldi. Görüşmeye gittim ve bir hafta sonra sözleşme yaptık.

Mesleğiniz sizin için ne ifade ediyor? Son derece duygusal ve hassas bir yapım var. Ağzım öyle fazla laf yapmaz ya da bir ofis ortamında çalışamam. Bana en uygun iş, duygularımı gösterebileceğim bir iş yani; bu da sanatın bir dalı olabilirdi. O yüzden oyunculuk benim için çok uygun. Bana çok şey kattığını düşünüyorum.

İŞİMLE ANILMAK İSTERİM

Gelecek planlarınızdan kısaca bahseder misiniz?

Özellikle yurt dışında düzenlenen yarışmalara giden sanat filmlerinde rol almak isterim. Kaliteli işler yapayım istiyorum. Çünkü her zaman işinizle anılıyorsunuz. Ortaya çıkardığınız işleri insanların hafızasından kolay kolay silemezsiniz. Tabii ki hepimiz para kazanıp hayatımızı devam ettirmek zorundayız ama en önemlisi; kendimize yakıştırabileceğimiz işlerle bunu başarmak.

ÇOK ÇALIŞTIM

Sunuculuk da yapıyorsunuz. İdealinizdeki meslek, medya sektörü müydü?

Fikirlerim çok değişti elbette. 6 yaşında piyano çalmaya başladım, 11 yaşında yarı zamanlı olarak konservatuvara girdim. Benim idealim aslında müzik yapmaktı. Küçük yaşta bu kadar fazla çalışmak kolay değildi. Başka şeyler deneyebileceğimi düşünerek isteğimle müziği bıraktım. Daha sonra medya sektörüne ilgi duymaya başladım. Oyunculuğu da seviyorum.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr