Murat Başoğlu İnkar Etti, Yeğeni "O Kadın Benim" Diyerek Her Şeyi İtiraf Etti

Murat Başoğlu ile Burcu Kabadayı Başoğlu'nun yargılanmasına 28 Kasım'da başlanıyor. İddianameye göre, Başoğlu fotoğraftaki kadının yeğeni olmadığını söylerken, yeğeni ise "O kadın benim" dedi.

BURCU BAŞOĞLU SONUNDA İTİRAF ETTİ

Sunucu Murat Başoğlu ile yeğeni Burcu Başoğlu Kabadayı' nın kamuoyunda büyük tepki çeken teknedeki fotoğraflarıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Savcılık, Başoğlu ve Kabadayı hakkında 'hayasızca hareket' suçlamasıyla dava açtı. Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek davanın iddianamesine göre, Başoğlu fotoğraflardaki kişinin yeğeni olduğunu inkâr ederek, o kişinin 'Olga' adlı bir kız olduğunu söyledi. Burcu Kabadayı ise o kadının kendisi olduğunu kabul etti. Eşi Selçuk Kabadayı'nın ifadesine göre de Burcu Kabadayı olaydan sonra her şeyi kendisine itiraf etti.

MUHABİR "TEKNEDE 40 DAKİKA DURDULAR" DEDİ

Fotoğrafı çeken muhabirin de ifadeleri ortaya çıktı. Muhabir, teknedeki sürecin 40 dakika sürdüğünü söyleyerek şu ifadelere yer verdi: "Bodrum Yalıkavak'ta bir koydaydım. Gözüme bir tekne takıldı. Teknede bir erkekle bir kadın olduğunu görünce fotoğraflarını çekmeye başladım. Fotoğrafları yakınlaştırıp bakınca erkeğin Murat Başoğlu olduğunu anladım. Başoğlu yanındaki bayan ile aşırı samimiydi. Teknedeki o süreç 40 dakika sürdü. Tekne ayrılınca ben de ayrıldım, fotoğrafları gazeteye gönderdim."

MURAT BAŞOĞLU: TEKNEDEKİ KADIN OLGA'YDI CİNSELLİK OLMADI

Murat Başoğlu ise ifadesinde yeğeni Burcu ile otele gitmek için tekneyle plajdan ayrıldıklarını, dalga nedeniyle bir koya girdiklerini, dalgadan dolayı gidemeyeceklerini anlayınca plaja döndüklerini iddia etti. Başoğlu sonra yeğeni Burcu'nun spor salonuna, kendisinin de festival alanına gittiğini, orada tanıştığı Olga adlı kızla tekneye gelip koya gittiklerini öne sürdü. İfadesinin devamında, Olga ile teknede içki içip öpüştüklerini, bayanın bikinisini, kendisinin de boxer tipi deniz şortunu hiç çıkarmadığını, cinsellik olmadığını, kızın dans ettiğini, 1.5 saat sonra da plaja döndüklerini söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.

"AMCAM SARHOŞTU, BENİ ÖPMEYE BAŞLADI"

Ancak Burcu Kabadayı ifadesinde, deniz dalgalı olduğu için yanaştıkları koyda, alkollü olan amcasının teknenin üst kısmında kendisini öptüğünü, basında yer alan fotoğraflardaki kişinin kendisi olduğunu söyledi. Genç kadının eşi Selçuk Kabadayı'nın ifadesi de mahkeme dosyasında yer aldı. Kabadayı'nın ifadesine göre, eşi Burcu ve amcası Murat Başoğlu o gün tekne gezintisinden saat 19.00'a doğru döndü. Basındaki görüntüleri ise eşi, amcası ve amcasının eşi Hande Başoğlu ile birlikte oldukları bir ortamda öğrendi, bunun üzerine kendisi ve Hande Başoğlu çok şaşırdı. Kabadayı'nın ifadesine göre, eşi önce "Amcam sadece dudağımdan öptü" diyerek yaşananları inkâr etti. Ertesi gün ise Murat Başoğlu'nun kendisini öpme olayının ilk olmadığını, olay günü teknede işi öpmenin de ötesine götürdüğünü söyleyerek her şeyi itiraf etti. Kabadayı tekne fotoğraflarındaki kişinin eşi olduğunu teşhis ettiğini ve sonra boşanmaya karar verdiğini belirtti.

"TAM OLARAK ENSEST"

Dava dosyasına göre, bilirkişi de fotoğraflardaki kişilerin Burcu Kabadayı ve Murat Başoğlu olduğuna dair rapor verdi. İddianamede ayrıca "34 yaşında evli bir bayanın 49 yaşında yine evli öz amcasıyla teknelerinde herkesin görebileceği şekilde bu suçu işlemesi, ensest kavramına tam olarak uymaktadır. Aralarında bu denli yakın akraba ilişkisi bulunan şüphelilerin isteyerek bu fiili gerçekleştirmeleri ve bunu herkesin görebileceği biçimde yapmaları, toplumsal değer yargılarımızı ağır şekilde etkilemiştir" denildi.

"BURCU AMCASININ EVİNDE KALIYORDU"

İddianameye göre eşiyle birlikte sık sık İstanbul'dan Bodrum'a giden Burcu Başoğlu Kabadayı, bu geliş-gidişlerinde çoğu zaman amcası Murat Başoğlu ve yengesi Hande Başoğlu'nun evinde kalıyordu. Olay günü Murat Başoğlu ve yeğeni Burcu Kabadayı, Başoğlu'na ait 'Apostol' adlı tekneyle denize açıldı. Civardaki bir koyda durup 'herkesin görebileceği bir biçimde' iddianameye konu suçu işlediler. Görüntüler medyaya yansıyınca da savcılık olayın 'toplumsal ahlâkı, değer yargılarını ve kamu vicdanını zedeleyici bir mahiyete büründüğü' gerekçesiyle soruşturma başlattı.