Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Münir Özkul, vefatının 2. yılında anıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi'ndeki etkinliğin moderatörlüğünü İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz üstlendi.

Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi'ndeki etkinliğin moderatörlüğünü İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz üstlendi. Panelde konuşmacı olarak yer alan sinema oyuncusu Engin Çağlar ve Özkul'un kızı Güner Özkul,babasını anlattı.

Güner Özkul babasının ölümünü henüz kabullenemediklerini ifade ederek, "Çünkü gerçekten hem böyle toplantılarda gördüğümüz kadarıyla hem babam söz konusu olduğu zaman insanlardan aldığımız tepkiyle onların ve arkadaşlarının yarattığı karakterler o kadar sevilmiş ve o kadar toplumla özdeşleşmiş ki ölümsüzlük mertebesine erişmişler. Dolayısıyla babamın kaybından çok kalplerde yaşadığı üzerinde durmak bizim daha çok hoşumuza gidiyor." diye konuştu.

Münir Özkul'un Hababam Sınıfı ve aile filmlerinden oluşan 7-8 filmlik seriyle hafızalara kazındığını söyleyen Özkul, "O dönemlerde canlandırdığı karakterlerle benim babam toplum tarafından çok sevilmiş, çok kabullenilmiş ve babamı hep o filmlerdeki gibi biliyorlar. O filmlerdeki gibi hatırlıyorlar. Öyle hatırlamaya da devam etmek istiyorlar." dedi.

Özkul, Münir Özkul'un Türk tiyatrosu adına çok büyük bir figür olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "Babam bir devdi. Gelmiş geçmiş Türk tiyatrosundaki en büyük, bir elin parmaklarını geçmeyecek oyuncularından biriydi. Keşke o oyunların da bugünkü teknoloji olsaymış da belgeleri olsaymış. Yani fotoğraflara ulaşabiliyoruz ama hepsi yitti gitti. Çünkü tiyatro üretildiği anda tüketilen bir sanat. O anda seyirci onu görüyor ve bitiyor. Ancak fotoğraflara bakabiliyorsunuz. Keşke onlar bir şekilde filme çekilebilseymiş. O dönemde ne kadar büyük işler başarıldığı hem babamın hem diğer tiyatrocuların ne kadar büyük işler başardıkları belgelenebilseymiş diye aklımdan geçiriyorum sık sık. Çünkü geçmişe dönüp bakınca çok büyük işler başarmışlar."

Münir Özkul'un bir baba olarak da çok sevecen, teşvik eden biri olduğunu anlatan Özkul, "Hiçbir şeyi de kısıtlamayan biriydi. Biraz kendi de kalıplardan kısıtlamalardan hoşlanmadığı için, kendisine nasıl davranılmasını istiyorduysa bize de öyle davrandı." açıklamasında bulundu.

Sinema oyuncusu Engin Çağlar ise Münir Özkul'la 6 film ve bir dizide beraber rol aldıklarını belirterek, "İlk beraber oynadığımız film 1969'daydı. Münir Özkul ismini duyunca hemen 'tamam' demiştim. Münir ağabeyle oynamak çok önemliydi. O Bakırköylüydü, Bakırköy çok önemli bir yerdi Türk sineması için çünkü bütün önemli yönetmen ve sinemacılar Bakırköy Halk Evi'nde sahneye çıkmışlardı." ifadelerini kullandı.

Çağlar, 1974 yapımı "Hasret" filminde ise Münir Özkul'la dayı ve yeğen rollerini canlandırdıklarını aktararak, Özkul'un çok yetenekli bir oyuncu olduğunu, hangi söze nasıl vurgu yapacağını çok iyi bildiğini ve kendisinin de ondan çok şey öğrendiğini dile getirdi.

Etkinlik, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title