Melis Sökmen... 'YENİ JENERASYONUN KAFA YAPISI BİZDEN FARKLI!'

Özgür Aras ile keyifli bir sohbet gerçekleştiren Melis Sökmen, çok özel açılamalar yaptı.

Yeni Jenerasyonun Kafa Yapısı Bizden Çok Farklı!

Melis Sökmen, günümüz müzik piyasasını de şu sözlerle değerlendirdi;

"Son zamanlarda çok fazla değil ama yeni şarkıları duyuyorum. Olay o kadar değişti ki...

Eskiden hani hep beklediğiniz kim ne yapacak, edecek falan... Şu an olay bambaşka bir boyuta geldi.

Hani o dönem atıyorum, yüz şarkıcı varsa şu an bir milyon neredeyse...

Takip etmek de çok zor. Çok yetenekli çocuklar var. Ama benim tarzım değil. Ama çok büyük yetenekler var gerçekten...

Mesela Aleyna Tilki... Onun da böyle başka bir aurası var. Çok yetenekli... Yeni jenerasyon çok farklı, bizden hamurları, kafa yapıları da farklı... "dedi.

Aleyna Kafasına Koyduğunu Yapabilecek Bir Yapıda!

Melis Sökmen, programda Aleyna Tilki'nin yurt dışı çalışmalarında başarılı olabileceğine dikkat çekerken bazı önerilerde de bulundu;

""Başarılı olur tabi ki niye olmasın. Çok çalışmak, müzik dinlemek en önemli şeylerden biri.

Aleyna, kafasına koyduğu şeyi yapabilecek bir yapıda. Hayatta duruş da çok önemli. Çok kafayı yememek de gerekir.

Çok çalışmak ve doğru şeyi yakalamak... Disiplinde çok önemli... Bir de ona akıl verecek insanlar lazım...

Daha çok genç, o yüzden disiplin de gerekiyor "dedi.

İçimde Çocukluktan Bale Aşkı Vardı!

İlk Kez 1982 Yılında Sahne Heyecanını Yaşadım!

Melis Sökmen, programda ilk olarak Almanya'dan Türkiye'ye dönüş hikayesini ve ilk sahne heyecanını anlattı.

1972 yılında ailesi ile birlikte Almaya'ya gittiğini söyleyen Melis Sökmen, 7 – 17 yaş arasında Almaya'da büyüdüğü anlattı.

Melis Sökmen; "1981 İstanbul'da sanat merkezi açtık. Babamla ortak amcam Sait Sökmen birlikte açtılar.

Almanya'da liseye devam edecektim. Ama içimde çocukluğumdan beri bale aşkı vardı.

Dedim ki anne, baba ben gitmek istiyorum, dönmek istiyorum. Orada hem eğitimlere başladım. Sonra dans eğitmeni de oldum.

İlk sahneye çıkışım 1982 yılıydı... 1982 yılında Güneş gazetesinde bir güzellik yarışması vardı.

Orada bizim toplulukta çıkıyordu. On dört dakikalık bir dans kereografisi vardı. Hatta Sezen de vardı.

Yani yok yoktu sahnede. Ve.. Eski Maksim de oldu. Yani o ilk heyecandı, hiç unutmayacağım.

Ondan sonra eğitimim devam etti. Geldiğimde Avusturya Lisesi'nin son sınıfında okudum. Ondan sonra üniversiteyi kazandım. " dedi.

Grup Lokomotif ile İlk Profesyonel Şarkıcılık Deneyimini Yaşadım!

Dans kariyerinin yanı sıra ilk kez 1996 yılında Grup Lokomotif ile şarkı söyleyen Melis Sökmen, o yılları da büyük bir heyecanla anlattı.

Melis Sökmen; "Sanat merkezinde de bir küçük grubumuz oldu. Biz orada iki tane konser verdik.

Sonra Grup Lokomotif'in solisti, bir kadın müzisyene ihtiyacımız var demiş. Beni önermişler.

Sonra gittim, denemeye aldılar beni. Dört beş parça söyledim, tamam dediler. Gruba girmiş oldum." Dedi.

Dedem, Afrika'da Evlenmek İçin Babanemi Kaçırmış!

Melis Sökmen, programda, müzisyen bir aileden geldiğini söylerken müzikle bu kadar iç içe olmalarının nedeninin genlerden kaynaklandığını da söyledi.

Melis Sökmen dedesi ve Afrikalı olan babanesinin ilginç tanışma hikayelerini şu sözlerle anlattı;

"Babaannem Afrikalı, dedem Antakyalı. Dedem bir gün kafayı bozuyor ve dünyaya açılıyor.

New York'tan gemiye atlıyor, 30'lu yıllarda... Karaipler'de, Adalar'da takılıyor... Sonra Güney Afrika'ya geliyor.

3 sene boyunca Güney Afrika'dan yavaş yavaş böyle bayağı yayan, yürüyerek Gine'ye geliyor.

Ticarete başlıyor. Salla dolanırken bir gün film gibi kıyıda çamaşır yıkayanlar olur ya orada babanemi görüyor ve aşık oluyor.

Babası gidiyor istemeye. Babanemin babası, oranın en büyük kabilesinin reisi... Vermiyorlar sonra kaçırıyor...

Sonrasında küçük köylerde yaşıyorlar, iki çocukları oluyor. Bir müddet sonra kabul ediyorlar ve başkente dönüyorlar.

Orada devam ediyorlar hayatlarına. Ta ki işte bir çıkarma oluyor orada. Sonra geri dönüyorlar İskenderun'a." Dedi.

Broadway'in Seçmelerine Katıldım!

1994 yılında Broadway'in seçmelerine katılan Melis Sökmen, detaylarını şu sözlerle anlattı;

"New York'a gitmiştim. Broadway oyunu var. Benim arkadaşımın da bir arkadaşı orada müzik direktörü...

Aslında arkadaşımın doğum gününe gitmiştim. Böyle bir tesadüf oldu. Pazar günü bindim, pazartesi seçmeler var...

Kırk tane şarkı var. Allah'tan çocukluğumdan bildiğim bazı parçalar da vardı. Seçmelere, Amerika'nın her yerinden, dünyanın her yerinden insanlar geliyor.

Neyse, çıktım sahneye ilk parçayı söyledim. Ayakta alkışladılar. İnanamadım... İkinci parçada ses duyamadım.

İkinci parçayı istemezlermiş normalde. Gerçekten duyamadım yani. Jet lag oldum... "Dedi.