Madalyonun iki yüzü ne söylüyor?

İlk günlerde aslında birer anı paylaşıyorduk. Uygulama bir iş modeline dönüşmeye başlayınca fotoğraflarımızın kaç beğeni aldığı, o anı paylaşmaktan çok daha önemli bir hale geldi. İşte bu noktada farklı içerikler üretmeye, yemeyeceğiniz ama çok beğeni alacak yiyecek, içecekler ısmarlamaya, başkalarının kodladığı hayatı yaşamaya başlıyorsunuz.

Filtrelerle mükemmel bir teniniz, istediğiniz renkte gözleriniz olabiliyor. Özellikle Z kuşağı, şu ana kadar Instagram'sız bir hayat yaşamadı. Burada gördükleri hayatları gezmekten, güzel yemekler yemekten, moda olan her şeyi satın almaktan ibaret sanıyorlar, depresyon ve erken yaşta estetik yaptırma oranları da artıyor bence.

Instagram psikologlar tarafından tasarlanmadı, o nedenle bu yapay mükemmellik algısının genç beyinlere zararlı olup olmadığı algoritmalarında yer alan bir faktör değil. Ama bağımlılık yapması için yaratıldı ve 10 senenin sonunda günde kaç saatimizi Instagram'da geçirdiğimizi söylemekten utanır hale geldik.

Kızım olduğundan beri farkındalığım arttı ve daha az kullanıyorum. Beğenilmek, takip edilmek beni mutlu ediyor ama hayatımın merkezini oluşturmuyor. Aşırıya kaçmadan ve bilinçli bir Instagram kullanıcısı olunmalı. Perde arkasını bilip esiri olmadan!

10 sene içinde, birçok iyilik hareketinin hayata geçmesi konusunda birleştirici bir rol oynadı. Organ bağışı ya da yardım kampanyaları gibi birçok organizasyon hakkında farkındalık yarattı. Seyahat, moda ve sağlıklı yaşam gibi birçok konuda da uçsuz bucaksız bir kaynak oldu.

YETENEĞİNİ KEŞFEDEN HERKESE İNANILMAZ ŞANS TANIYOR

Berk Keklik @uberkuloz (Metroda düzenlediği bilgi yarışmasıyla fenomen oldu - 1.9 milyon takipçi)

Instagram profilleri sayesinde insanların hayatının içine girip neler döndüğünü gözlemleyebiliyoruz. Yolda yürürken karşılaştığımız onca insanı hatırlamazken, onların herhangi bir viral olmuş fotoğraf veya videosu sayesinde hafızamızda yer edinebiliyorlar.

Burası kariyer platformu haline gelen, ben de dahil birçok insanın para kazandığı, kitlelerle iletişime geçebildiği, toplumsal olaylarda görüşlerini belirterek fark yaratabildiği bir yer aynı zamanda. Yetenekli insanların ortaya çıktığına da şahit oluyorum. Öyle güzel bir uygulama ki yeteneğini keşfeden her kullanıcıya inanılmaz şanslar tanıyor ve önlerini açıyor.

Ciddi problemlerle uğraşan ve sesini duyurmak isteyen her insana el atıyor. Derdini Instagram'dan paylaşarak çok büyük sesler getiren çok kişi gözlemledim. Bu büyük seslerin günümüze şekil verecek kararlara dönüştüğünü gördüm.

FENOMEN OLMAYANLAR NEDEN KULLANIYOR?

İNSANLAR ÖZGÜVENSİZLİĞİMİZ ÜZERİNDEN PARA KAZANIYOR

Cenk Fidan (27, yazılımcı): Tanıdığımız, tanımadığımız kişileri, paylaştığı fotoğraftan, 'hikaye'den analiz edip yargılıyoruz. Merak ettiğimiz profilleri fake (sahte) hesaplardan stalk'lıyoruz (gizlice takip etme). Gittikçe özgüvensiz bireyler olduğumuzu fark etmiyoruz. Stalk uygulamaları bu özgüvensizliğimizden para kazanıyor. Buluşup gözüne bakmak yerine, takipleşme, like'laşma veya 'DM'den yürüyerek' (direkt mesajla) iletişim kuruluyor.

İlkem Erdoğan (28, bankacı): Instagram gündelik hayata dair tercihlerimizi değiştiriyor çünkü başkalarında gördüğümüz yerlere gidip fotoğraf paylaşıyor, başkalarında gördüğümüz kıyafetleri giyiyoruz. Arkadaşlarımla iletişimimi bir nebze kopardı çünkü onları takip ediyor, aramaya gerek duymuyorum.

B. E. (50, ev hanımı): Hastalığımı atlatınca açtım; arkamda iz kalsın istedim. Burası fotoğraf paylaşıp var olduğumu gösterme, "Yaşıyorum" deme yerim oldu.

KULLANICILARININ KENDİLERİNE BAKMAYA DOYAMADIKLARI BİR KİBİR AYNASI

Kadir Has Üni. Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Eylem Yanardağoğlu

Başlangıçta daha ağırbaşlı ve daha sanatsal bir havası olan Instagram'ın para getirebilecek bir platforma dönüşmesi 2012'de Facebook tarafından satın alınmasıyla başladı. Kısa bir sürede ünlülerin gündelik yaşamlarından kareler ve selfie'ler paylaşmasıyla da daha 'pop' bir şeye dönüştü. Bazılarına göre, Yunan mitolojisindeki Narcissus'ın su birikintisindeki aksine bakmaya doyamaması gibi, kullanıcılarının da kendilerine bakmaya doyamadıkları bir kibir aynası Instagram. Günde yaklaşık 100 milyon fotoğraf paylaşılıyor. Milyonlarca güzel fotoğrafa bakan, belki de kendini, hayatını ve görüntüsünü onlarla, onların parlak ve filtreli fotoğraflarıyla karşılaştırmaktan alıkoyamayan pek çok kullanıcı için Instagram'ın yetişkinleri çocuk gibi sakinleştiren bir bardak sıcak süt görevi gördüğü düşünülüyor. Yemek yeme alışkanlıklarımızdan tatil yapmaya, yakın ilişkilerimizi nasıl yaşadığımızdan gündelik hayatımıza kadar birçok ayrıntıya dahil olması ve bunları dönüştürmesi de cabası.