Levent Üzümcü ile Refik Erduran Arasındaki Tartışma Büyüyor
Tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Üzümcü, oyun yazarı Refik Erduran'ın bakana yazdığı mektupta kendisine şov şampiyonu dediği için "Akıl sağlığı raporu alsın" dedi.
Tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Üzümcü, oyun yazarı Refik Erduran'a çok sert yanıt verdi. Oyun yazarı Refik Erduran, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'ya yazdığı mektupta, tiyatro ve sinema oyuncusu Levent Üzümcü için "şov şampiyonu" ifadesini kullanmıştı. Üzümcü'nün bu sözlere yanıtı çok sert oldu.
"AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLDUĞUNA DAİR RAPOR ALSIN"
Tiyatro dergisine konuşan Üzümcü, "Refik Erduran tam teşekküllü tarafsız bir hastanenin hekim heyetinden akıl sağlığının yerinde olduğuna dair bir rapor aldığı taktirde kendisine memnuniyetle cevap vereceğim" diye konuştu.
Erduran'ın Bakan Avcı'ya yazdığı mektuptan bir bölüm ise şöyle:
"Aziz dostum, Nabi Bey kardeşim. Afiyettesiniz inşallah. En geniş ve yapışkan asalak kesimimiz kendilerini 'beyaz Türk' sayan, sırtından geçindikleri halktan iğrenen Batı maymunlarımız. Temel bahaneleri dindarlıkla yobazlığı bir tutmak, savunur göründükleri demokrasiyi de hiçe sayarak 'cahil' çoğunluğu ülke yönetiminden dışlamak. Bugün kör dövüşümüze son verip tartışmaları mantık sınırlarına çekmenin ilk şartı sahte "aydın" kesimindeki nifak tiryakilerinin şirretliklerini etkisiz kılmak, kutuplaşmayı geriletmek.
"POZCU, ŞOVCU EDEPSİZLER"
Kültür ve sanat o yönde öncü rol oynayarak çatık kaşları gevşetip gülümsemeleri artırabilir. Buna yarayacak çok etkili potansiyele sahip kurumlar da var devletin elinde. Ama yıllardır nedense kullanılamıyor. Daha doğrusu kullanılıyor ama içlerindeki pozcu, şovcu, çıkarcı edepsizler tarafından, devlete karşı. Sebep? Devletin korkaklığı! Evet, aynen öyle.
"ŞOV ŞAMPİYONU"
Geçenlerde Kerem Alışık Tiyatrosu'nun ödül törenine çağırdılar. Ne oluyor göreyim dedim, gittim. Salon beyaz Türk dolu. Levent Üzümcü adında bir şov şampiyonu oyuncu var; fazla yağmur yağsa "muhalefet" naraları atıyor. "İlericilerin özgürlük idolu" oldu. Ona ödül verilmiş. Sahneye çıkıp "karanlığa karşı savaşım" nutukları çekti. Arkasından Şehir Tiyatrosu'nun yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu sahneye fırlayıp onu kucakladı, önünde diz çöktü, sanat-kültür düşmanlarına karşı kahramanın yanında olduğunu haykırarak alkış topladı. Ve bu soytarı halen görevinin başında!
"YILAN GÖRMÜŞ TAVŞAN GİBİ FELÇ OLUYORLAR"
Hayretle seyrediyorum. Kurumların amiri ve sorumlusu yetkililer bir avuç yaygara şantajcısı karşısında en basit yasal önlemleri alamıyor, yılan görmüş tavşan gibi felç oluyorlar. Vaktinizi alma pahasına böyle şeyleri niçin anlattım?
VATANDAŞ SIFATIYLA YAZDI
Çünkü hazırlanmakta olan hükümet programı üstüne konuşmaları dinliyorum; kültür ve sanata ilişkin tek söz duymadım. Yazanlara lütfen söyleyin de "Devletin imkânlarıyla kültür ve sanat millî birlik şuurunun geliştirilmesi için kararlılıkla değerlendirilecektir" gibi bir iki cümle yer alsın programda. Ve icraat başlayınca inşallah lafta bırakılmayıp gerçekten kararlı davranılsın. Yoksa, şu seçim sonuçlarına dayalı yeni hükümetimiz de bakar kör ve tavşan yürekli çıkarsa, yandı gülüm keten helva. İlginize vatandaş sıfatıyla peşin teşekkürlerimle..."
MEKTUBU DOĞRULADI
Refik Erduran ise "Bakan Avcı'ya yazılan mektubu doğruladı." Cumhuriyet'e açıklamalarda bulunan Erduran, Bakan Avcı'nın "30 yıllık dostu olduğunu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na getirilmesinin de çok doğru bir tercih olduğunu" belirterek, "kendisini bakanlığa bağlı kurumlar için, özellikle de resmi ve ödenekli tiyatrolar için uyardığını" aktardı.
DAHA ÖNCE DE UYARMIŞ
"Bu kurumlar bakanların başını yiyor" diyen Erduran, daha önce konuyla ilgili olarak eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ı da uyardığını belirterek, şunları kaydetti: "İlk Kültür Bakanı olduğunda 'konuşalım' dedi. Tayin olduğu gün ziyarete gittiğimde, Ankara'da kendisine aynen şunu dedim: En çok başınızı ağrıtacak olan şey DT ve ödenekli tiyatrolardır. Ben öyle dememişim gibi, hiçbir şeye dokunmadı, yerinde bıraktı. Nabi Bey'in başına da bunların gelmesini istemediğim için yazdım. 'Bununla meşgul olun, doğru bilgi almaya çalışın, böyle durumlarda herkes üşüşüyor. Herkes kendi hikâyesini anlatıyor' dedim."
"SPARTAKUS BENİM"
Mektubun sızmasının ardından camiadan tepkiler de gecikmedi. Rejisör Yücel Erten, kişisel facebook hesabından Erduran'a şöyle cevap verdi: "Beni 'En aktif nifakçı' olarak nitelendirmiş. Şöyle desem anlar mı, bilmem: 'Spartakus benim!'"
"BAKANLARIN YALAK VE SALAĞI OLANLARLA KAVGAM VAR"
İstanbul DT oyuncusu Atsız Karaduman da "Birecik ile Erduran'ın daha öncesinden olan dostluğuna atıfta bulunarak", "Bakanlık koridorlarında lacileri giyip, bakanların yalak ve salağı olan zevatlarla kavgam her daim sürmüştür ve sürecektir." dedi.