"Kurt Kanunu"Nda Finale Doğru Birçok Olay Göz Önüne Çıkacak
TRT'de yayınlanan "Kurt Kanunu" dizisinin oyuncuları İlker Kızmaz ve Ahmet Somers, tarihe damgasını vuran Kemal Tahir'in ünlü romanıyla birçok bilinmeyen seyirciye anlatıldığını söylediler.
TRT'de yayınlanan "Kurt Kanunu" dizisinin oyuncuları İlker Kızmaz ve Ahmet Somers, tarihe damgasını vuran Kemal Tahir'in ünlü romanıyla birçok bilinmeyen seyirciye anlatıldığını söylediler. Dizide yavaş yavaş finale yaklaşılırken, bugünkü bölümünde birçok olay daha göz önüne çıkacak.
Genç oyuncu İlker Kızmaz ve deneyimli usta oyuncu Ahmet Somers, rol aldıkları Kurt Kanunu dizisi hakkında bilgiler verip, rollerine nasıl hazırlandıklarını anlattılar. Kemal Tahir'in aynı adlı romanından televizyon ekranlarına aktarılan Kurt Kanunu dizisinde Cevdet rolünü oynayan İlker Kızmaz ve Emin karakterine can veren Ahmet Somers, dönem dizilerinin zor çekilmesine karşın, gelecek nesiller için önemli olduğunu söylediler.
"KEYİFLE ÇALIŞIYORUZ"
1926 yılında Atatürk'e yapılmak istenen suikastın 25 günü anlatan dizinin kendileri için çok uzun zaman öncesi olmadığını ama herkesin de bilmediği bir olayı izleyiciye sunduğunu ifade eden Kızmaz, hikayede kurgunun da olduğunu belirtti. Hikayeyi görsel açıdan zenginleştirmek için eklenen bir takım şeylerin olduğunu anlatan Kızmaz, bunlardan birinin de kendi karakteri Cevdet olduğunu dile getirdi. Keyifle güzel bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Kızmaz, "Rol sunulduğunda hiçbir tereddütte bulunmadım. Gerek TRT, gerekse de Pana Film olsun, bunlar insana güven veren isimler. Bu sebepten ötürü tereddütte bulunmadım. Heyecanlandım ve çok da gurur duydum böyle bir işin içinde olacağımdan dolayı. Senaryo geldikten sonra aynı adlı romanı okudum. Gayet heyecanlı ve keyifliydi dedi.
"BENİM İÇİN YUKARIDA BİR ADAM"
Cevdet karakterinin o zamanın İstanbul Emniyet Müdürü'ne denk gelen bir rol olduğunu kaydeden Kızmaz, "Gayet soğuk kanlı, hırslı, tutkulu. Yaptığı işten başka bir şeyi gözü görmeyen bir adam. Benim için yukarıda bir adam. Önce bu rolü çıkarabilir miyim diye çok korktum. Ama yönetmenimiz Yasin Uslu'nun bu konudaki deneyimleri, bana verdiği tüyolar, benim için çok faydalı oldu ve beni başka bir yola doğru götürdü. Ben daha önce role hazırlanırken sakin, televizyonlarda görülen herhangi biri gibiydim. Fakat Yasin Uslu benim vizyonumu açtı, başka bir şey yaptırdı. Güzel adam Cevdet. Ben çok özeniyorum ona. Cevdet'in en hoşuma giden özelliği, her şeyi görüyor ve izliyor ama soğuk kanlı bir şekilde çözüm üretip uyguluyor. Cevdet'in sevmediğim bir özelliği yok. Dediğim gibi benim için üst bir adam. Herhalde Cevdet, ben olmak istemezdi" diye konuştu.
"DİZİYLE O DÖNEMİ ÖĞRENDİM"
Lisede ve üniversitede okuyan bir kaç gence röportaj verdiğini söyleyen Kızmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Gençler diziyi izleyip, konuyu merak etmiş ve araştırmışlar. Bizden de faydalanmak için yanımıza geldiler. Bizden genç kuşaklarında bu konuyla ilgilenmesinden mutluluk duydum. Buna yol açmak hoşuma gitti. Bu dizi benim sınırlarımı öğrenmeme yardımcı oldu. Bunun yanında o dönemi öğrenmemi sağladı. Atatürk'e suikast hemen hepimizin bildiği ama derinlemesine araştırmadığı bir konu. Doğrusu ve yanlışıyla bu konuda bilgi sahibi olduk. Bu dizi bana çok şey kattığını söyleyebilirim."
Kızmaz dizideki en sevdiği karakterin ise Ballı Naciye olduğunu söyleyip, Pelin Akil'in çok iyi bir karakter ortaya çıkardığını sözlerine ekledi.
"DÖNEM DİZİSİ ZOR İŞ"
Dönem dizileri çekmemenin çok zor bir iş olduğunu aktaran usta oyuncu Ahmet Somers, ülkemizde belli zamanı geçirdikten sonra o döneme dair tanığı olmayan, belgeleri taramak, giyim tarzını ve aksesuarları bulmanın imkansız hale geldiğini savundu. Somers, özellikle arabalar ve dış mekanları buna örnek gösterdi. Dış beğeniye açık biri olmadığını fakat batı ülkelerine bu konuda imrendiğini dile getiren Somers, "17'inci, 18'inci yüzyıldan kalma birçok eser,
mevcut olduğu gibi korunmakta. Biz sonradan yerleşik bir düzene geçmenin izlerini taşımamızdan dolayı, mala mülke, binalara pek önem veren bir yapıya sahip değiliz. Daha çok içselliği önemsiyoruz. O yüzden de dönem dizilerinin çekimi zor oluyor. Sanat ekipleri ortam yaratmakta çok zorlanıyor" şeklinde konuştu.
"KURT KANUNU ÖRNEK ALINACAK"
Kurt Kanunu dizisinin çekimlerinin her noktasında aşırı bir özen gösterdiklerini ifade eden Somers, "İyi bir örnek ortaya koyduğumuza inanıyorum. Bunun yanında belgesel nitelikte bir alt yapıda oluşturuyoruz. Bundan sonra çekilecek yapımlar, Kurt Kanunu'nu örnek alıp, çekilecek. Dönem dizilerinde oyunculuk da zor. Çok araştırma yapmak gerekiyor. O dönemin tartımıyla, bu dönemin tartımı karıştırılmamalı. O dönemin en hızlı aracı at arabasıyken, bu gün sesten hızlı jetler var" dedi.
Rol kendisine geldiğinde tereddüt etmediğini kaydeden Somers, bunda dönemi bilmesinin ve Kurt Kanunu'nu romanını daha önce okumuş olmasının büyük payı olduğunu sözlerine ekledi. Bu açıdan avantajlı olduğunun altını çizen Somers, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önemli olan 'roman olduğu gibi mi aktarılacak yoksa, bizim bir yorumumuz mu olacak, bakış açımız ne olacak?' sorularıydı. Yönetmenimiz ve yapımcımızla yaptığımız görüşmelerde hiçbir tereddüttüm, bir sıkıntım olmadı. Emin karakterinin lakabı ürkek. Sosyal yaşantısında son derece dingin ve sakin bir insan. Bu neden ötürü de önemli sorumlulukları başarıyla yerine getirmiştir. Role hazırlanırken özellikle yönetmenimizle fikir alışverişinde bulunduk. Yani tartışarak ve düşünerek hazırlandım. Emin karakteriyle, Ahmet Somers arasında benzerlikler var. Emin'deki adanmışlık, sırça kümes bende de var. Ben de dışarıdan bakıldığında buzdolabı nitelikli bir yapıya sahibim. Ancak tanıyan beni sıcak birisi olduğumu düşünür. Ama Emin bana göre daha durağan. Ben çok daha hareketliyim. Çok daha dinamik bir yaşantıyı seviyorum." - İSTANBUL