Kalbim Hep Sinemada
'Kötü Yol' dizisinde rol alan Nilüfer Açıkalın, yeni bir dizide oynamaya sıcak baktığını ancak kalbinin her zaman sinemada olduğunu söyledi.
Nilüfer Açıkalın, son dönemde oyunculuğuyla olduğu kadar yazarlığıyla da adından söz ettiriyor. Dokuz öykü kitabı bulunan ve üç yıldır ilk romanı üzerine çalışan Açıkalın; Harper's Bazaar dergisinin Aralık sayısı için Esra Sevin'e konuştu. Ünlü oyuncu kariyeri ve özel hayatı hakkında konuştu:
Sizi sanatçı kimliğinizle tanıyoruz, biraz da ailenizden bahseder misiniz?
Makedonya göçmeni bir anne-babanın ilk kızı olarak dünyaya geldim. Ben 10 yaşındayken de kardeşim doğdu.
Nasıl bir çocuktunuz?
Hiperaktif bir çocuktum.
Tiyatroyla ilk kez ne zaman tanıştınız?
Çocukken... Hatta ilk kez sahneye çıktığımda kızamık geçiriyordum.
Tiyatroyu sevmenize rağmen, konservatuvara geç girmişsiniz...
Üniversite sınavı sonucunda İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü'ne girdim. Ancak sonra hayatta yapmak istediğim şeyin oyunculuk olduğunu anladım.
'KÖTÜ YOL' RENKLİ BİR SÜREÇTİ
O zaman da konservatuvar sınavlarına mı girdiniz?
Evet, sınavlara girip kazandım.
Konservatuvarın ilk yılında sinema endüstrisiyle de tanışmışsınız...
Okuldaki ilk senemde, Süreyya Duru'nun 'Ada' filminde Türkan Şoray'ın kızı rolündeydim. Sonra Başar Sabuncu'nun 'Zengin Mutfağı'nda Şener Şen ile oynadım.
O yıl dizi kariyeriniz de başladı...
Evet, aynı sene 'Kim Bunlar?' isimli televizyon dizisinde oynamaya başladım. Tabii ki tüm bunlar olurken bir yandan da eğitim hayatım sürüyordu.
Oyunculuk kariyeriniz yıllardır son derece başarılı bir şekilde sürüyor. Sizi en son, kısa süre önce sona eren 'Kötü Yol' isimli dizide izledik...
13 bölüm sürdü ve benim için renkli bir süreçti.
Bundan sonra oyunculuk kariyerinizle ilgili nasıl bir yol çizmeyi planlıyorsunuz?
'Kötü Yol'un ardından yine güzel bir dizide rol almayı cidden istiyorum. Ancak doğruyu söylemek gerekirse kalbim hep sinemada.
#Sayfa#
HİÇ KİMSE 18'İNDE EVLENMESİN!
İlk evliliğinizi çok genç bir yaşta, henüz 18'inizde yapmışsınız...
Konservatuvarın ilk yılı ilk kocamla tanıştım. Hemen evlendik.
Bu evlilik sizi nasıl etkiledi?
Hayatta bir sürü şey yaşadıktan sonra geriye dönüp bakıyorsun ve hiçbir şeyden pişman olmaman gerektiğini kendine söylüyorsun, kendini telkin ediyorsun. Ama yine de hiç kimseye o yaşta evlenmeyi tavsiye etmem.
YALNIZLIĞI SEVİYORUM
Bu kadar ünlü bir kadının özel hayatı da merak ediliyor. Nasıl birisiniz genel olarak?
Yalnızlığı seven biriyim. Takıntılarım, inatlarım vardır. Çok iddialı değilimdir ama çok kararlıyımdır. Kendimi acımasızca eleştiririm. Hazır cevap değilimdir. Karşımdakini kırmaktan çok korkarım.
Güzel bir kadın olmak sizin için ne ifade ediyor?
Hiçbir zaman güzelliğinin farkında olan bir kadın olmadım. Aynayla hiç yakın bir ilişkim olmadı.
Aşkı nasıl yaşarsınız peki?
Aşk üzerine uzun zamandır düşünmüyorum.
Bugünün Nilüfer'i ilk gençlik yıllarındaki Nilüfer'e bir öğüt verecek olsa ne derdi?
Ona herhalde "Sakin ol!" derdim.
KONSERVATUVARDA YAZMAYA BAŞLADIM
Sizi bir yazar olarak da tanıyoruz artık. İlk öykülerinizi ne zaman yazmaya başladınız?
İlk öykülerimi yazdığımda henüz konservatuvardaydım. Yazdıklarımı sakladım. Onların bir kitap olma olasılığı aklımda yoktu.
Nasıl oldu da bu öyküler bir kitap haline geldi?
1999'da 'Kara Kentin Çocukları' filmine hazırlanıyordum. Sevdiğim bir yazar olan Metin Kaçan'la aynı çalışma ekibindeydik. Ona öykü dosyamı verdim. Bir hafta sonra beni yayınevine çağırdılar ve ilk kitabım 'Bıçak Sırtı' basıldı.
Oyunculuk ve yazarlık arasında kaldığınızda hangisi ağır basıyor?
Bazen keşke oyuncu olmasaydım, sadece yazarlığımla tanısalardı beni diye düşünüyorum.
Üzerinde yaklaşık üç yıldır çalıştığınız ilk romanınızın çıkış noktası, bildiğim kadarıyla 10 yıl önce yazdığınız bir öykü...
O öykünün roman olmak istediğini fark ettim. Romanın kendine ait başka bir denklemi var ve bunu şimdi yavaş yavaş keşfediyorum.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr