İşte Billur Kalkavan'ın Yayınlanmayan Röportajı
Bir süredir akciğer kanseriyle mücadele eden Billur Kalkavan (60) tedavi gördüğü Koç Üniversitesi Hastanesi'nde dün hayatını kaybetti. Kalkavan'ın POSTA'dan Alev Gürsoy Cimin'e verdiği son röportaj gelecek hafta sonu yayınlanacaktı. Kalkavan bu röportajda, "Kendime çok iyi baktım bu yaşa kadar. Hastalığı da çok kolay atlatacağım. O beni değil, ben onu yeneceğim. Ölümden korkmuyorum ama şimdilik erken" demişti.
23 Eylül Cuma günüydü... Telefondaki sesi oldukça keyifliydi. "Billur Abla eğer beni yanlış anlamaz ve uygun görürsen bir röportaj yapmak isterim" dedim. "Tabii ki. Bir yığın gazeteci meslektaşın arıyor zaten" deyince hemen kayda girdim. Çok moralliydi, hayat doluydu. O röportaj henüz yayımlanmamıştı ama dün acı haberi görünce yıkıldım. Meğer geç kalmışım. Hayatta hiçbir şeyi ertelememek lazımmış, bunu anladım. İşte 59 yaşında hayata veda eden Billur Kalkavan ile yaptığım son röportaj...
Sizi çok aradım umarım bana kızmıyorsunuz. Nasılsınız?
Kızmıyorum. Aksine merak edilmek hoşuma gidiyor. Beni merak edenler görsün diye ara ara videolar çekiyorum. İyiyim, inan.
Sizi bedenen nasıl etkiliyor?
Elbette etkileri oluyor ama "Aman ben kanser oldum öldüm bittim" demedim hiç. Psikolojik olarak da bedeni yormuyorum. Her şey kafada başlayıp kafada bitiyor.
COVID OLMUŞTU
Nasıl öğrenmiştiniz?
Nefes alırken göğsüm sıkışıyordu. Ocak ayında COVID olmuştum. Oradan kaldığını düşündüm. Ciğer röntgeni çekilince ortaya çıktı.
İsyan ettiniz mi?
Asla! İsyan edersem iyileşemem. Herkesi bulabilir, bana özel bir şey değil. Her şeyde bir hayır vardır.
Şu an durumunuz nasıl?
Çok iyiyim. Yeni ilaç düzeninde doktorlar öyle evrelerle falan konuşmuyor. Bana söylenen bu hastalığın bana hiçbir zarar vermediği. Çünkü kendime çok iyi baktım bu yaşa kadar. Bundan sonra bu hastalığı çok kolay atlatacağım.
'GÜÇLÜYÜM!'
Peki ya psikolojiniz nasıl?
Ben hayatım boyunca her şeyin kafada bittiğine inandım. Hep olumlu düşüneceksin. Bu hastalık bana en fazla ne kaybettirebilir ki? Zaten hepimizin sonu bir gün malum! Neticede bir gün öleceğiz ama bu hastalık beni öldürmeyecek çünkü doktorların dediğine göre vücut yapım çok iyi. Sadece kel kaldım bu insana dokunuyor. Hatta ilk başta "Kel kalmak istemiyorum" diye ağlamıştım. Ama sonra hiçbir mahsurunun olmadığını gördüm, biraz kafam üşüyor o kadar. Bir de biraz tenim kurudu, kemonun verdiği zararlar var. Onun dışında iyiyim. Derdim güzellikten ziyade saçlı başlı olmaktı. Ama sonra düşündüm de bir sürü erkek bunu sorun etmeden yaşıyor. Ben de böyle yapabilirim dedim. Zaten saçlar sonradan daha gür ve kuvvetli çıkıyormuş. Güçlüyüm yani!
İlk öğrendiğinizde ne hissettiniz?
Buğra ile ağlaştık. Doktorlar bana çok moral verdiler. Astrolojik olarak bu çok iyi bir zamanda bizim karşımıza çıktı. Bir dönüşüm için bana geldi. Ben de dönüşmeye çalışıyorum.
Mücadeleci bir kadınsınız…
Hem güçlü hem mücadeleci hem de iyimser biriyim. Hayattan ruhum gitmek istese çok daha başka şartlarda bu benim karşıma çıkardı. Çağımızın gribi bu. Atlatacağız.
'ÖLÜMDEN KORKMUYORUM'
Hastalık sonrası bakış açınız değişti mi?
Binlerce şeyi sorguluyorum. Düşünce yapımı değiştirdim ve değiştiriyorum. Neden bana olduğunu araştırıyorum. Ben kendimi çok ihmal etmişim son zamanlarda. Halbuki bir insan için önemli şey kendisi.
Ölüm korkunuz var mı?
Sıralı ölümler nasip eylesin yaradan. Ölümden korkmuyorum, ama şimdilik erken, bir de doktorlar ve yakınlarım sayesinde o vesveselerden kurtulalı çok oldu.
Hastalık bittiğinde ilk ne yapmak istiyorsunuz?
Gündelik hayatımda ne yapıyorsam yine onları yaparım. Ben zaten hayatı kaliteli yaşayan biriyim. Ayrıca her yaşadığım acı beni güçlendirdi.
Hastalıkla mücadele edenlere ne önerirsiniz?
Kimseyi beklemeyin, dinlemeyin. Doktorunuzu bulun, tedavi olun. Tedaviyi reddetmeyin! Yakalanmamış olanlara da bir tavsiyem olacak tabii ki: Erken teşhis çok önemli.