Haberler
Kabine sonrası Erdoğan'dan yetkisiz çakar kullananlara net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

Erdoğan'dan Kabine sonrası net mesaj: Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız

İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat göndermişti: Müdür hakkında suç duyurusu

10 Kasım törenine katılmayan öğrenciye tebligat gönderen müdür için suç duyurusu

İnsanların ruhu gıdasız kaldı, bizlere çok iş düşecek

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk rock'ının önemli seslerinden Ogün Sanlısoy, 11 şarkının yer aldığı 'Yaşamaya Devam' albümünde, akustik rock sound'uyla geleneksel Türk sazlarını harmanlamış.

Türk rock'ının önemli seslerinden Ogün Sanlısoy, 11 şarkının yer aldığı 'Yaşamaya Devam' albümünde, akustik rock sound'uyla geleneksel Türk sazlarını harmanlamış. Albümde müziği Melih Kibar'a, sözleri Çiğdem Talu'ya ait olan 'Hep Böyle Kal' şarkısının yeni yorumunun yanı sıra bir de Ceyl'an Ertem düeti yer alıyor. Pandemi dönemiyle ilgili "Belirsizlik ve umutsuzluk üretken insanı demoralize ediyor. Yeni şarkılar yapmak, üretmek zorundayız" diyen Ogün Sanlısoy sorularımızı yanıtladı.

? Akustik albüm yapmanızın özel bir sebebi var mı?

Aslında önce 'elektrikli' bir albüm yapmak, ondan hemen sonra da 'Akustik 2012'nin devamı niteliğinde bir akustik albüm yapma fikri vardı aklımda. Fakat salgın ve oluşan yeni şartlar, sokağa çıkma yasakları derken grup arkadaşlarımla bir araya gelmek zorlaştı. 'Elektrikli' albüm için iyi bir hazırlık fırsatı bulamadık, hatta uzun zaman görüşemedik bile. Bu zaman zarfında ben de evimde akustik albümün demolarını oluşturmaya başladım. Bunlar olgunlaşmaya başlayınca grup arkadaşlarımla paylaştım. Hızlı ve planlı bir şekilde çalışıp şarkıları kaydettik. 'Yaşamaya Devam' çıktı. Şimdi sırada elektrikli ve daha sert bir albüm var.

? Ceyl'an Ertem'le yollarınız nasıl kesişti?

Ceyl'an'la eskiden tanışırız. 2006'da Sony Müzik'te birlikte çalıştığımız bir dönem olmuştu. Ceyl'an'ın solistliğini yaptığı Anima isimli harika bir grupları vardı. Taksim'in önemli canlı müzik mekanlarından Mojo'da sahne alırlardı, biz de keyifle dinlerdik. Sesini de yorumunu da kendisini de pek severim. 'Bekledim' adlı şarkının demolarını hazırlarken, hep bu şarkıyı Ceyl'an'la söylesek fikri vardı aklımda. Hatta şarkının adı ve sözleri tam belli değilken bile ben şarkıyı 'Ceyl'an'la' olarak not almışım ve bir süre o isimle kullanmıştım. Bunu kendisine de anlattım, sağ olsun düet yapma teklifimi kabul etti.

? Albümde etnik enstrümanların rock müzik yapısının önüne geçtiği daha hafif bir sound duyuyoruz. Sert rock'çı sound'unuzun yerini daha dingin seslere bırakmasının sebepleri var mı?

Beni takip edenler bilir, farklı şeyler denemeyi seviyorum, içimden nasıl geliyorsa onu o şekilde yansıtmaya çalışıyorum. Bu albümde bilinçli bir tercihti bu. Amacımız en basit haliyle enstrümanların akustik seslerini kaydetmekti, amfiler yok, elektrik yok. Doğal enstrüman sesi ve insan sesi. Ayrıca şarkıları farklı enstrümanlarla çalınca bambaşka bir havaya bürünmesi de çok sevdiğim bir sonuç oldu. Müziğin büyüsü, melodi aynı, çalgı farklı, hissi bambaşka. Akustik projeler hoşuma gidiyor 10 yılda bir yapmak lazım.

CANLI KONSER GİBİSİ YOK

? Çevrimiçi konserler müziği besliyor mu? Sizce bu konserler tuttu mu?

Türkiye'nin hemen her yerinde çok festivale, çok konsere çıktım, çaldım, söyledim, on binlerce dinleyiciyle de 50 kişiyle de etkinliklere katıldım. 11 aydır neredeyse hiç konser veremedik ve çok özledim doğrusu. Bizim açımızdan sorarsan, tabii ki canlı konser gibi asla olmuyor, karşında seyirci olmadan konser havasına girmek pek kolay değil. Tuttu mu kısmından emin değilim, yapılan örneklerde 50 binlere varan katılımlar olduğu söyleniyor ki çok iyi sayılar...  Ama seyirci açısından bakarsak hazırlanmak, konser mekanına giderkenki heyecan, konser alanına geliş, orada insanlarla kaynaşman ve sevdiğin bir şarkıyı, grubu canlı dinlemek, sonra mutlu evine dönmek bence bambaşka.

? Yaşadığımız süreçle birlikte müzik sektörü zor bir dönem geçiriyor. Bu çıkmazdan kurtulmak için sizce neler yapmak gerekli?

İnanın bilemiyorum. Çok kişi ekonomik ve ruhsal olarak çok zor zamanlar geçiriyor. Belirsizlik ve umutsuzluk üretken insanı biraz demoralize ediyor ama bizim açımızdan tek ilaç yine müzik. Yeni şarkılar yapmak, yeni projeler düşünmek, tasarlamak, üretmek zorundayız. Umarım en yakın zamanda eski normale döndüğümüzde karşımızda konserleri, sanatsal etkinlikleri ve sosyalleşmeyi çok özlemiş bir toplum bulacağız. Kondisyonu ve morali iyi tutmak zorundayız. İnsanların ruhları çok gıdasız kaldı bu dönemde, bizlere çok iş düşecek.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title