"İnsanların İçini Dışına Çıkarıyoruz"
atv'nin ses getiren yarışması 'Güven Bana'yı sunan Tamer Karadağlı, iddialı açıklamalarda bulundu.
Ünlü oyuncu Tamer Karadağlı, şu sıralar atv'nin kısa sürede fenomene dönüşen yarışması 'Güven Bana' ile ekrana geliyor. İlk kez bir yarışma programı sunan Karadağlı; ekrandaki hedeflerini Yeni Aktüel'den Arda Uskan'a anlattı...
'Güven Bana'yı sunuyorsun. "Gönlümdeki aslan böyle bir programdı" diyebilir misin?
Projeye daha sıcak bakıyorum artık ama ben genelde yarışma programlarından uzak duran bir tipim.
Peki, nasıl oldu da kabul ettin?
'Çocuklar Duymasın' Haziran ayında bitti, bir süre dinlenmeye karar vermiştim. Dünyadaki ünlü aktörleri yarışma programı sunarken göremezsiniz. Mesela Clint Eastwood'u hiç program sunarken gördünüz mü? 'Bu işe uygun değilimdir' diye düşünüyordum. Bana programı anlattıklarında ve orijinalini seyrettiğimde, teklifi kabul ettim.
BİLGİYE DAYALI
Bu bir bilgi yarışması olmasaydı kabul eder miydin peki?
Ben eğlence türündeki yarışmalara uygun formatta bir adam değilim. Yapmazdım.
Programı, izlemeyenler için biraz anlatır mısın?
İki yarışmacı ortak yarışıyor ve birbirlerine güvenmeleri gerekiyor. Bu arada 15 soruya da cevap vermeye çalışıyorlar.
Bunlar bilgi dağarcığımızla ilgili sorular mı?
Evet, bu tümüyle bir bilgi yarışması. Üç tane seçim hakları var. Kolay soru, orta zorluktaki soru ve zor soru. Eğer zor soruları seçerlerse, 15 sorunun sonunda 500 bin TL kazanma şansı yakalıyorlar.
ARKADAŞINI SATIYOR!
İki yarışmacının birbirine mi yoksa sana mı güvenmeleri gerekiyor?
Yarışmacıların birbirlerine güvenmesi gerekiyor. Bazı bölümlerde ikisini ayırıyoruz, ailelerinin yanına gidiyorlar ve onlardan fikir alıyorlar. Sonra yüz yüze yarışıyorlar. Belli bir yerde düğmeye basan, ortaklaşa kazandıkları paranın hepsini tek başına alıyor.
Yani arkadaşını satıyor...
Aynen öyle. İşte orada birbirlerine güvenip güvenmedikleri ortaya çıkıyor. Son derece gergin ve stresli bir an o an... Yarışmacıların yüzde 80'i düğmeye basıyor. Karşısındakine güvenmiyor ve parayı alıp gitmek istiyor.
Bu sayede toplumun sosyo-psikolojik durumunu da incelemiş oluyorsun...
Bana en enteresan gelen tarafı da o oldu. "Birbirinize güveniyor musunuz?" diye soruyorum. Yarışmacı diyor ki; "Tabii ki güveniyorum, son soruya kadar onunla gideceğim!" 10 saniye sonra düğmeye basıyor, parayı alıp gidiyor.
Desene babamıza bile güvenmeyeceğiz artık...
O kadar değil ama bu yarışmada insanların içi, dışına çıkıyor bir anlamda.
PROGRAM HAFTADA ÜÇ GÜNE ÇIKABİLİR
Yarışma boyunca takındığın o ciddi tavra gelirsek... Belki de ilk bölümler olduğu için öyle gelmiştir. Zaten orijinal formatındaki Fransız sunucu da aynı tavırda.
'Çocuklar Duymasın'daki hınzır hallerine alışık olanlar, bunu yadırgayabilir... O, 'Haluk' rolüydü. Bir rol, Tamer Karadağlı demek değildir. Benim bu formata uygun bir sunum yapmam lazımdı ve bu da oturdu sanırım. Programın haftada üç güne çıkma ihtimali var.
Son dönemde sık sık Ankara'ya gidiyormuşsun. Eski eşin Arzu Balkan'la görüşüyorsun değil mi? Elbette. Arzu benim ikinci yarım gibi. Ne mutlu ki, kızım Zeyno'nun Arzu gibi bir annesi var. İyi ki Arzu'dan çocuk yapmışım.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr