İnsan Haklarına İnanan Erkek Feminist Olur
Kadın haklarına yönelik çalışmalarıyla tanınan işkadını Leyla Alaton: Feminizm kadınlara mal ediliyor, oysa öyle değil.
Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton'un kızı ve Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton; hem iş alanındaki çalışmaları, hem de sanat dünyasına olan ilgisiyle kendisinden söz ettiren bir isim. Alaton, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde; kadın haklarıyla ilgili düşüncelerini Şamdan Plus dergisinden Soner Gömleksiz'e anlattı:
BENİM VAR OLMA NEDENİM
İsminiz kadın hakları ve sanatla anılıyor. Bu iki konunun hayatınızdaki önemini ne?
Bu iki konu; benim var olma nedenim. Amerika'dan 1986'da döndüm. O günden beri her zaman çalışan kadın, yani kendi ekonomik bağımsızlığı olan kadın konusunda; her tür oluşumun içerisinde bulundum. Buna sanat da eklendi. Galericilerin çoğu hanım, onlar da girişimci kadınlar. Sanatlarıyla var olmak isteyen ama hayatlarını da geçindirmek zorunda olan kadınlar. Nereden dokunsan; işin ekonomik boyutu da var, manevi boyutu da. Bir farkındalık yarattığımı düşündüğüm için her seferinde daha çok heyecanla devam ediyorum bu çalışmalarıma.
Oğullarınızı feminist olarak yetiştireceğinizi söylüyorsunuz. Erkek feminist olabilir mi?
Elbette mümkün. Ben feminizm tanımından; kadın-erkek eşitliğine inanan erkek anlıyorum. Ne yazık ki feminizm sadece kadınlara, hatta çok radikal kadınlara mal ediliyor literatürde; oysa hiç öyle değil. Her erkek feminist olabilir, olmalı da. Bence insan haklarına inanan her erkek, otomatikman feminist olur.
Çok başarılı bir işkadınısınız. Bugüne kadar erkek meslektaşlarınızla kadın olmanızdan kaynaklanan bir sorun yaşadınız mı ?
Türkiye'de 1986 senesinden beri iş hayatında varım. Yolun başında daha yalnızdım, daha sonra işkadını sayısı fazlalaştı. Bugün memnuniyetle görüyoruz ki; en üst kademelerde CEO bazında kadınlar yer almaya başladı. Ben iş hayatında böyle bir farkımız olduğuna hiçbir zaman inanmadım zaten.
KIZ KARDEŞLİK KAVRAMI YOK
Türkiye de kadınlar arasında birbirlerine yeterince destek var mı peki?
Bence kız kardeşlik yok Türkiye'de, yani bir kadının bir kadına destek vermesi, onun başarısından mutluluk duyması, haz alması, iş hayatında bir yere gelmesinden gurur duyması... Kız kardeşlik budur yani bir başkası için mutlu olmaktır. Bütün konuşmalarımda kadınlara seslenirken şöyle diyorum: "Her zaman sizden daha güzel, daha zengin, daha genç kocalı biri olacak. Bunun için enerjinizi tüketmeyin. Birbirinizle kız kardeş ve dost olun. Asla kıskançlığa meydan vermeyin."
DİZİ KADINI YÜCELTMELİ
Cemiyet hayatındaki kadınlar senede birkaç kez fon yaratmak için davet düzenliyor, daha sonra bu fonlar kullanılıyor ama Türkiye'de dernek ve vakıflar kadın kurtaramaz, çorbada ancak tuzları olabilir. Türkiye'de kadını ancak eğitim kurtarabilir.
Bugünkü tek eğitim aracı televizyon oldu. Diziler ve reklamlar; Türkiye'nin, gençlerin düşünce şeklini, rol modellerini şekillendiriyor. Beynimizi televizyon şekillendiriyor yani. Dizilerdeki kadınların ikinci sınıf rollerine içerliyorum. Çünkü erkeklerin de kafasında böyle bir kadın modeli yaratılıyor. Kadını bambaşka bir platformda gösteren bir dizinin çıkıp ortalığı yıkmasını çok isterdim.
EN BÜYÜK TACİZ SÖZSEL OLANDIR!
"Sanat camiasından ya da cemiyet hayatından olsun; herhangi bir ünlünün isminin şiddetle gündeme gelmesi, kadınları güçlendiriyor. 'Meğer yalnız değilmişim' gibi bir izlenim uyandırıyor. Şiddet olaylarının sadece cehaletle değil; insanlıkla ilgili olduğunu görmelerine sebep oluyor. Üç diplomalı üniversite hocaları da var eşlerini döven... En büyük taciz zaten sözsel, psikolojik tacizdir. İnsan hakları konusunda çok ciddi olarak çok geriyiz."
KADININ RUHU SATILIK OLMAMALI
"Aldatılmak iki tarafı da ilgilendiriyor. Bundan rahatsız olmayan insanlar olabilir. Ancak bizim bildiğimiz klasik evliliklerde, böyle bir şey kabul edilemez. İstemeden katlanmak zorunda kalan varsa, bunun sebebi ekonomik bağımsızlığının olmayışıdır. Bunun için kadınların kaderlerine razı olmamalarını, ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını istiyorum. Ruhları satılık olmamalı."
CİDİ EVLİLİK EĞİTİMİ VERİLMELİ
"Şiddet hep vardı, sadece gündeme gelmesi yankı uyandırdı. Kadınlarda artık bir uyanış var. Ancak etrafta böyle bir şeyi hayatında hesap etmemiş, egosuna yediremeyen eğitimsiz birçok erkek var. Eğitimle ve kadın-erkek eşitliğine inanmakla şiddet azalacaktır. Yeni teorim; insanlara ciddi bir evlilik eğitimi verilmesi."
Sabah : http: //www.sabah.com.tr