"İddiam İyi Değil Samimi Şarkı Söylemek"

Son albümü 'Aşkın Gözyaşları'yla müzik listelerinin üst sıralarına yerleşen Murat Göğebakan, Robin Sharma'nın 'Ferrari'sini Satan Bilge' ve Sinan Yağmur'un 'Aşkın Gözyaşları' adlı kitapları okuduktan sonra hayatının değiştiğini söylüyor. İki yıl önce kendisine ilik kanseri teşhisi konulan ama kanserle yaptığı savaşı kazanan şarkıcıyla; son albümünü ve aşkı konuştuk.

40 EN VERİMLİ YAŞ

Şarkıları bu kadar samimi söyleyebilmeyi nasıl başardınız?

Yapmak istediğim şey de buydu! Birçok şey yaşadım biliyorsunuz; bu albüm de yaşanmışlıkların yansıması. Şarkıların hakkını verebilmek için çok çalıştım. İyi değil ama samimi şarkı söylediğimi iddia ediyorum. Ben kariyerimi 'Ben Sana Aşık Oldum', 'Ay Yüzlüm' ve 'Aşkın Gözyaşları' dönemi olarak üçe bölüyorum. İlki çıraklık, 'Ay Yüzlüm' kalfalık, bu albüm ustalık eserim.

Ustalığa erişmiş olduğunuza nasıl kanaat getirdiniz?

Dünyanın en iyi müzisyenlerine baktığımızda; en verimli zamanlarını 40'lı yaşlarında yaşamışlardır. Bon Jovi, Elvis Presley, Frank Sinatra, Cem Karaca, Barış Manço da öyledir. Hepimiz böyle dönemlerden geçiyoruz. Hayat bizi olgunlaştırıyor. Biriktiriyorsun, bekliyorsun, sonra o biriktirdiklerini yoğuruyorsun.

UMREDE ŞARKI YAPTIM

Peki, daha gençken?

20'li yaşlarda daha hoyrat, sert ve asi olmak zorundasın. 30'lu yaşlarda 'Biraz yavaşlamalı mıyım?' diye sorguluyorsun. Hastalık gibi olağanüstü bir durum da yaşadıysan, her anlamda olgunlaşıyorsun.

İlik kanserine yakalandığınız süreçte yaşadıklarınızdan da beslendiniz yani..

Hastanedeyken 'Eğer ben bir gün buradan çıkarsam, Umre'ye gideceğim' diye niyet etmiştim. Kısmet oldu ve Umreye gittim. Oradaki duygu yoğunluğumu kelimelerle anlatamam. 'Aşkın Gözyaşları'ndaki 'Ben gönlümün ayak bağını senin kapına astım da geldim' diye başlayan 'Vurgunum' adlı şarkıyı, Mekke'ye giderken yolda yaptım. Nefes alan her canlının Umreyi görmesi gerek! Aşkı buldum, aşka geldim orada. İnsanoğlu nota okurken şaşırabiliyor ama rotayı şaşırmamalı.

AŞKTA CİNSELLİK YOKTUR

Aşk sizce bedel ödemek midir?

Aşkın kendisi bedeldir zaten; aşk fedakarlıktır. Bir başın varsa, vermekten çekinmemektir. İki insanın birbirini sevmesi aşk olamaz. Çünkü çok sevince aşık olamazsın. Aşk başka bir şey! Karşı cinse duyulan aşk şerre düşmek gibidir. İkisini karıştırmamak lazım, karıştırırsan hata yaparsın! Aşkta cinsellik yoktur. İki ruhun bir araya gelmesidir aşk; soyuttur. El ele tutuşmak ise sevgidir. Mecnun, Leyla için bir ömür bekledi. Aşk dik durmak ama yeri gelirse, kelleyi vermekten çekinmemektir.

O YOLDA ÖLÜRÜM!

Hayallerinize ulaştınız mı?

Ünlü olmanın ötesinde hayalini kurduğum tek şey vardı: Wembley'de konser vermek! Yıllar önce o çırak Murat; bunu düşünüyordu. O zamanlar bir gazeteci sormuştu "Ya veremezseniz?" diye. Ben de "En azından o yolda ölürüm" demiştim.

O konseri verememiş olmanın üzüntüsü var mı?

Yok! Wembley'de konser vermekten daha büyük bir şey gördüm. Allah bana ikinci bir hayat verdi.

CİLDİM BİLE GENÇLEŞTİ

'Ferrari'sini Satan Bilge' ve 'Aşkın Gözyaşları' adlı kitaplar hayatınızı nasıl değiştirdi?

Ben Şems hayranıyım. 'Aşkın Gözyaşları'nın yazarı Sinan Yağmur bana espriyle karışık; "Sen, 21'inci yüzyılın Şems'isin" dedi. 'Ferrari'sini satan bilge'nin özüne doğru ilerlemesi, samimiyeti araması beni etkiledi. Herkes bana "Çok gençleştin" diyor. Ruhumu da, cildimi de çok değiştirdi bu kitaplar...

ŞARKILARINI VERİRKEN GÖZLERİ ARKADA KALMADI

'Aşkın Gözyaşları' albümü nasıl doğdu, biraz anlatır mısınız? 9 aylık bir çalışmanın ürünü... Normalde biz iki versiyon hazırladık. Biri, sadece Murat Göğebakan şarkılarından oluşuyordu. Ama yaşadığım acıların, sıkıntıların başkasını ilgilendirmeyeceğini düşündüm. Profesyonelliğimin dışına çıktığımı fark edince, bütün şarkıları geri çekip, ikinci versiyonunun hazırlığına giriştik. 1990'lı yıllara damga vurmuş Cengiz Kurtoğlu'ndan 'Unutulan', Selami Şahin'den 'Tapılacak Kadınsın', Ferdi Tayfur'dan 'Ayrılacağım', Sinan Özen'den 'Kapına Kırmızı Gül Bıraktım' şarkılarını istedik. Bu şarkılar onların amiral gemileri. Gözleri arkada kalmadan, şarkılarını bana verdiler.

SİZCE HASTANE BENCE ÖDÜL HANESİ

Çok değiştiğinizi, olgunlaştığınızı söylediniz. Hasta olmasaydınız bu farkındalığa varabilir miydiniz?

Yalan söylemeyeyim; zor olurdu. Hastalık süreciyle birlikte pişme dönemine girdim. Hatta o zamanlar bir mektupta şöyle yazmıştım: 'Sizce hastane, bence mükafatın ödül hanesi...'

Sabah : http: //www.sabah.com.tr