İç Çamaşırlı Sahne Seyirciyi Utandırıyor
Islah evi isimli tiyatro oyunu izleyiciler tarafından alkış alıyor ama bir sahne var ki herkesi utandırıyor.
'İzmir Çetesi' dizisinde başlayan arkadaşlıkları dostluğa dönüşen Kenan Ece ve Mustafa Üstündağ; yaz başında Çamur'dan Tiyatro adını verdikleri bir tiyatro kurdular.
Biri toprak grubundan oğlak burcu, diğeri su grubundan kova burcu olduğu için "Su ve toprak'ın birleşiminden çamur olur" diyerek; tiyatroya 'Çamur' ismini veren ikili; ilk oyunları 'Islah Evi'yle Kasım ayından beri tiyatroseverlerin karşısına çıkıyorlar.
Amerikalı yazar Norman Lock'un yazdığı oyunu Kenan Ece Türkçe'ye çevirmiş. Ödüllü yönetmen Engin Alkan'ın yönettiği oyunda; ikiliye, Didem Balçın eşlik ediyor. "Bana ne?' dediğimiz, umursamadığımız şeyler bizim başımıza gelirse ne yaparız?" sorusuna yanıt arayan, komedi ve gerilimin iç içe geçtiği oyunda; üç oyuncu da performanslarıyla göz dolduruyor. Her oyuncunun isteği; alışılagelmişin dışında farklı rollere bürünerek, oyunculuk potansiyelinin ne kadar geniş olduğunu hem kendisine, hem de seyirciye ispat etmektir.
Üstündağ ve Ece de 'Islah Evi'nde tam olarak bunu gerçekleştiriyor. Amerika'da aldığı tiyatro eğitimini İrlanda Devlet Tiyatrosu'ndaki oyunlarda pekiştiren Ece, ilk kez bu oyunla Türk izleyicinin karşısına çıkıyor. 'Steve' adında dengesiz bir adamı oynayan Ece'nin aklıbaşındalıkla delilik arasında gidip gelen performansı, oyunu dinamik tutuyor. Pısırık, bencil, kendine güvensiz, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanan 'Carl' adında bir reklam yazarı olarak seyirci karşısına çıkan Üstündağ da alkışı hak ediyor.
BALÇIN'IN ETKİSİ BÜYÜK
İki oyuncunun performanslarında Didem Balçın'ın etkisi çok büyük. Balçın; saf ve her şeyi olduğu gibi kabul eden 'Marion' karakterini, çok yumuşak ve abartısız oynarken; iki oyuncu arasındaki denge görevini de çok iyi yerine getiriyor. Oyunun yükseldiği sahnelerden biri de; üçlünün aynı yatakta yattıkları sahne. Bu bölümde üç oyuncu da iç çamaşırlarıyla seyirci karşısına çıkıyorlar. Bu sahnede; bazı seyircilerin utandığını ve bakamadığını fark ettim. Aynı durum Üstündağ da olsa gerek; oyuncu siyah boxer'ın altına slip giymeyi tercih etmiş. Bu bölümde en rahat davranan kişi ise Didem Balçın. Balçın; düzgün fiziğini sergilemekten de hiç çekinmiyor.
Acıyı eğitmelisin, yoksa acı seni eğitir.
Kendini tek bir fikre adadıysan, kendinle dalga geçmeye mahkumsun.
Hata insanın, takdir İsa'nın.
Merhamet erdemdir.
Tarihte adalet hep delilerin elinde olmuştur.
#Sayfa#
SEVDİĞİN İÇİN ÖLÜR MÜSÜN ÖLDÜRÜR MÜSÜN?
İçinde bulunduğumuz modern şehir hayatının bize getirdiği sıradan halleri tokat gibi yüzümüze çarpan iki perdelik oyunda; 'Carl' ve 'Marion', güvenlikli sitelerinde lüks ve konfor içinde yaşıyor. Ancak eşinin cinayete kurban gittiğini söyleyen 'Steve'in evlerine konuk olmasıyla hayatları değişiyor. Ölen karısının kullandığı ilaçların reklam metnini yazan kişi olduğu için 'Carl'ı karısının ölümünden sorumlu tutan ve ona da aynı acıyı yaşatmak derdinde olan 'Steve'; çiftin, birbirlerinin gerçek yüzünü görmesine sebep oluyor. Seyirciyi sürekli merak içinde bırakmayı başaran oyunun şaşırtıcı bir sonu var. "Sevdiğin için ölür müsün, öldürür müsün?" sorusuna yanıt arayan oyunda; Steve'in kendisini öldürmesinden korkan 'Carl', "Beni değil, karımı öldür" diyerek karakterini ortaya koyuyor.
EBRU AKEL'DEN BÜYÜK ÖVGÜ
Oyunu izlediğim gün; oyuncu Ebru Akel de annesi, kardeşi ve kayınvalidesiyle birlikte, 'Krem' dizisindeki rol arkadaşı Kenan Ece'ye destek olmak için salondaki yerini almıştı. Akel, oyunu tek kelimeyle "Muhteşem" bulmuş. Oyunun eleştirilen tek noktası; şaşırtıcı finalden sonraki selamlama kısmı. Oyuncular perde kapanmadan hemen selam verdikleri için, seyirci oyunun bittiğini anlayamıyor ve kısa bir tereddütten sonra alkışlamaya başlıyor. Finali daha coşkulu hale getirmek için perde kapanıp açıldıktan sonra oyuncular tekrar selam vermeye gelebilirler.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr