'Hande Harvey' İsmini Almam Çok Havalı Oldu!
Ünlü oyuncu Hande Ataizi: Eşim Benjamin ile her şey çok iyi gidiyor.
Yeni sezonda bir tiyatro oyunuyla izleyicinin karşısına çıkacak olan Hande Ataizi; bir yandan da kendi ismini taşıyan ayakkabı koleksiyonunu görücüye çıkardı. Eşi Benjamin Harvey ile bir veya iki çocuk evlat edinmek istediklerini de söyleyen Ataizi; hayata bakışını ve yeni projelerini ALL dergisinden Ece Bildiren'e anlattı.
Yeni sezonda yeni bir oyunla sahnede olacaksınız...
Eylül ya da Ekim ayı gibi düşünüyorum. Oyun arıyoruz; çağdaş ve hoş bir şey yapmak istiyorum tiyatroda. Her oyuncunun hayatının belli dönemlerinde tiyatro olmalı bence. Oyuncunun içsel tatmini bu.
KENDİM TASARLADIM
Hande Ataizi Ayakkabı Koleksiyonu'nu tüm detaylarıyla siz mi tasarladınız?
Evet. Biz aslında kış sezonu için hazırlanıyorduk ama geç kaldığımızı gördük. Ürünleri tasarlama ve imalat safhası düşündüğümüzden uzun sürdü. O yüzden yaz koleksiyonuyla, bahar aylarında çıkmaya karar verdik. Çok renkli bir koleksiyon çıktı ortaya.
Neden özellikle ayakkabı tasarımını tercih ettiniz?
Bu iş belki mesleğim değil ama işin içine renkler ve stil girdiği zaman benden çok uzak bir şey olmadığını görüyorum. Renkli, alımlı, uygun fiyata satın alındığında sevinç yaratacak ayakkabılar hazırlamak istedim.
Oyunculuk adına hedefleriniz nedir? Yurt dışıyla ilgili planlarınız var mı?
Yurtdışında bir şeyler yapmak biraz zor. Şans ve denk gelme meselesi... Mesela bir tiyatro oyunu olabilir, yabancı birini oynayabilirim ama girişimim olmadı şu ana kadar.
Evlat edinmekle ilgili düşünceleriniz olduğunu biliyoruz...
Evet olabilir; bir ya da iki çocuk... Çok kimsesiz çocuk var. Evlat edindiğin çocuklar sana ait, senin kaderinde olan çocuklardır diye düşünüyorum. Aslında ben de öyle bir ailede büyüdüm. Benim üvey babam, 3 yaşından beri baba diye bildiğim kişiydi. Bana o baktı, büyüttü ve sevgi verdi.
Eksiklik hissettiniz mi?
Hiç hissetmedim. Dolayısıyla ben bir ebeveynin, çocuğu biyolojik anlamda yaratmasından ziyade, sevgi aktarımı yapmasına önem veriyorum. O yüzden evlat edinme fikrine yakınım. Çocuğun olması için, illa sen kendi çocuğunu yapmak zorunda değilsin. Sevgi ve değer vererek bir çocuğu kendi çocuğun yapabilirsin.
BENCE FAZLA NORMALİM!
Nasıl gidiyor hayat Hande Harvey olarak?
Hande Harvey, çok havalı oldu! İyi gidiyor. Zaten üç yıldır ortak bir düzenimiz vardı. O düzeni "Hadi bir imza atalım, aile kuralım" durumuna getirdik.
Kendiniz için telaffuz ettiğiniz bir sözcükten yola çıkarak soruyorum; eşiniz biraz 'deli' bir kadınla evlendiğini biliyor mu?
Hiç deli olduğum söylenemez hatta bence fazla normalim! Geçmişte yaşadığım tüm magazinel olayların altında, magazinel olmak istememe tepkisi yatıyor. Eşim, beni en ince ayrıntısına kadar gözlemlemiştir. Magazin insanı çok başka gösterebiliyor ama o kişiyi tanıdığın, sohbet ettiğin, nedenlerini dinlediğin zaman bakış açın daha gerçekçi oluyor. Benjamin'inki de öyle...
ÇOK PARANIN OLMASI STİLİ ÖLDÜRÜYOR
Alışverişte lüksü sever misiniz?
Hiç fiyata endeksli tercihlerim yoktur. Pahalı bir markaya binlerce lira verip tam takım olmaktansa, uygun mağazalardan makul fiyata şık ve stil sahibi olmayı daha kişilikli buluyorum. Çok fazla paranız olmasının yarattığı tembellik, stili öldürüyor. Limitli bir bütçe ise yaratıcılığı artırıyor.
BU BİR VİZYON MESELESİ
Peki hiç "Sadece beş yıldızlı otellerde kalırım" gibi lüks alışkanlıklarınız yok mu?
Bunlar benim lüks anlayışıma girmiyor. Ormanın içinde, sabah yerel bir kahvaltı edebileceğim bir yerde de kalabilirim. Bu biraz da vizyon meselesi. Her gittiğin yerde beş yıldızlı otelde kalmak ya da üç saatlik bir yolculukta business uçmak görgüsüzce geliyor.
DÜNYA GÜZELİYİM DENEMEZ
Bu kadar güzel bir kadın olmasaydınız, yine bu kadar mutlu ve özgüvenli olur muydunuz?
Boyum 1.68 aslında. Ne yüzüm, ne de vücudumla dünya güzeliyim. Var olan malzemeyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Özgüven ise, hiç fiziki görünümden kaynaklanan bir durum değil. O, tamamen konservatuvar eğitiminin bana kattığı bir özellik. Hocalarımız Yıldız Kenter, Güngör Dilmen, Ahmet Levendoğlu bize oyunculuktan önce sahnede durabilmemiz için özgüven aşıladı. Okula ilk girdiğimde parmak bile kaldıramayan bir öğrenciydim. O özgüven bir şeyleri başardıkça, yavaş yavaş geldi. Erken yaşta profesyonel tiyatro hayatına girmek, sahneye çıkıp alkış almak... Bunlar benim için büyük bir özgüven kaynağı oldu.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr