Haftanın Magazin Bombaları
Magazin Dünyasının Usta Kalemi Sinan Özedincik, Geçtiğimiz Haftaya Damga Vuran Olayları...
İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar...
FULYA UGAN / Sabah.com.tr
AYRILIK SONRASI BAŞTAN AŞAĞI YENİLENDİ
Eşi Sedat Doğan'la gelecek ay anlaşmalı olarak boşanmaya hazırlanan Işın Karaca, geçtiğimiz günlerde yakın dostu Fettah Can'ın doğum günü partisine katıldı. Zor günler geçiren Karaca, Arnavutköy'deki Neşemore adlı mekanda gerçekleşen partide efkar dağıttı. Geceye davetli olarak katılan şarkıcı, ilerleyen dakikalarda mikrofonu eline aldığı gibi sahneye fırladı. Cansu Kurtçu ve Fettah Can ile düet yapan şarkıcı, 'Yalnız Kullar' adlı şarkıyı söylerken kendisinden geçip bol bol göbek attı.
Boşanma haberlerinin ardından bir hayli kilo veren, kendisine daha çok özen göstermeye başlayan şarkıcı, sık sık arkadaşlarıyla bir araya gelip eğlenceli vakit geçirmeye başladı. Ayrılık kararının Karaca'ya yaradığını söyleyebilir miyiz?
Ünlülerin ayrılıklarında genelde böyle şeyler görürüz. Karşı tarafa; bunalıma girdim, kötü günler geçiriyorum havası vermemek için saçlar değişir, kilo verilir. Işın Karaca, insanların kafasında Sedat Doğan tarafından beğenilmediğine dair düşünce oluşmasın diye de kendini yenileme ihtiyacı duymuş olabilir. Sedat'ın ilişkilerine baktığımız zaman, hep aldatan taraf olduğunu görüyoruz. Güven vermeyen bir erkek modeli. Işın'ı da aldatmıştı. Sonrasında barışsalar da dikiş tutmadı. Işın o zamandan beri; ben iyiyim, yine eğleniyorum, kilo da verdim, hayatımda her şey yolunda, sen de ne yaparsan yap umurumda değilsin imajı vermeye çalışıyor. Ayrılık dönemlerinde sık sık karşılaştığımız bir durum bu. Geçen hafta da Özlem Yıldız'la boşandıktan sonra Sinan Serter'in enteresan davranışlarını konuşmuştuk. Işın da bu yoldan gidiyor.
#Sayfa#
SÜRPRİZ AŞK BENİ DE ŞOK ETTİ
Bayram'da boşalan İstanbul gecelerinde süpriz bir ilişki ortaya çıktı. Ekranların sevilen isimleri Sumru Yavrucuk ve Okan Çabalar önceki gece Anadolu Yakası'nda bir balık restoranında görüntülendi. Mekanın bahçesinde baş başa yemek yiyen ikili, koyu bir sohbete dalınca görüntü alan gazetecilerin farkına bile varamadı. Yaklaşık üç saat mekanda kalan Çabalar ve Yavrucuk'un samimi halleri kafaları karıştırdı. Hatta bir ara Okan Çabalar'ın oyuncuya "Benim olacaksın Sumru" şeklinde hitap etmesi dikkatlerden kaçmadı. Aralarında 19 yaş fark olan iki oyuncunun samimiyeti gece boyunca sürdü. Karşılıklı iltifatların havada uçuştuğu gecede ikili, mekandan birbirlerine sarılarak ayrıldı. Buluşmalarıyla akılları karıştıran oyuncular, daha sonra Sumru Yavrucuk'un Anadolu Yakası'nda bulunan evine doğru yürüdü.
Önceki gece objektiflere takılan bu ilişki, uzun süre konuşulacak gibi. Haberin duyulmasının ardından birçok kişinin yorumu "Hayatta aklıma gelmezdi birlikte olacakları" yönünde oldu. Sizin bu ilişkiye yorumunuz nedir?
Ben de bunca yıllık gazeteci olarak böyle bir ilişkinin olabileceğini düşünmezdim. Bu tarz ilişkilerde yaş büyük bir problem oluyor. Bunun son örneğini Nilgün Belgün - Bekir Ünlüataer çiftinde gördük. Hatice Aslan ile Kenan Ece'nin de arasında büyük yaş farkı var. Bir ayrılıp bir barışıyorlar. Sumru Yavrucuk ile Okan Çabalar'ın arasındaki yaş farkı çok ciddi boyutta. Aşkın yaşı, dili, rengi yoktur diyorlar ama belli bir yerden sonra bence vardır. Şu anda gördüğümüz kadarıyla kör kütük aşıklar. Hatta Çabalar'ın Yavrucuk'a aşkı daha derin boyutta. "Okan Sumru'yu kandırdı" gibi bir izlenim var. Öğretmen-öğrenci ilişkisi filmlerde çok rastladığımız bir konu. Ünlü çiftler arasında yaştan dolayı sürekli problem çıkıyor. Bu konuda problem yaşamayanlar da var. Belki iki taraf da ünlü, oyuncu, şarkıcı olunca sonuç hüsran oluyordur. Belki Sumru Yavrucuk kendisinden 19 yaş küçük ama ünlü olmayan biriyle olsaydı durum daha farklı olabilirdi. Ancak ben bu çiftin ilişkisinin uzun süreli olacağını düşünmüyorum. Tabi bu ilişkiyi onlar yaşıyor. Bekleyip göreceğiz neler olacağını.
#Sayfa#
BİR ANNENİN GİZLİ İNTİKAMI
Oğlu Buğra Toplusoy'u, oyuncu Ceyda Ateş'le ilişkisi yüzünden aile şirketlerinden atan Turgut Toplusoy, üzüntülü günler geçiriyor. Roman'ın sahibi olan Toplusoy'un çevresine "O kızla birlikte olduktan sonra oğlum büyülenmiş gibi davranıyor. Sanki aklı başında değil" diyerek dert yandığı öğrenildi. Baba Toplusoy'un, ayrıca oğlunun fütursuzca para harcamasından yakındığı ve arkadaşlarına "Parasız kalınca sahibi olduğu tekneyi bile satıp o kızla yemiş. Duyduğuma göre şimdi de çalışırken aldığı gayrimenkulleri satışa çıkarmaya hazırlanıyormuş" diyerek efkarlandığı öğrenildi. Bu haber üzerine Ceyda Ateş'in yaptığı basın açıklaması, bomba etkisi yarattı. Ateş'in, "Bence Turgut Bey, Suzan Hanım ile evliliklerinden kaynaklı sorunlara eğilse çok daha sağlıklı bir yol izler. Kimse kaybolan gençliğini bizde aramasın. Mutluyuz ve Buğra ile birbirimizi çok seviyoruz. Bunlar bizi ve ilişkimizi daha da güçlendiriyor." sözleri herkesi şok etti.
Tüm bu yaşananlara rağmen Ceyda Ateş'in doğum gününde, "Buğra'nın anneannesinden doğum günü sürprizi" notuyla paylaştığı fotoğraf kafaları iyice karıştırdı. Fotoğrafta Buğra Toplusoy'un anneannesinin Ateş'e doğum günü için pastayla sürpriz yaptığı görüldü. Ateş'in Turgut Toplusoy için söylediklerine Buğra'nın tepkisiz kalmasına ne diyorsunuz? Son durum nedir?
Bu iş artık savaşa dönüştü. Baba-oğlun savaşını izliyoruz. Yeni duyduğum bir şey de Turgut Toplusoy'un eski eşi yani Buğra Toplusoy'un annesinin de bu savaşın içine girdiği. Oğlunun her konuda arkasında. Ceyda'ya da sahip çıkmış durumda. Buğra'nın bir yerden güç aldığı belliydi. Babasının bu kadar tepkisine rağmen böyle rahat olması tuhaftı zaten. Annesinden büyük güç alıyor. İşin içine anneanneyi de kattılar. Büyük bir aile savaşına döndü olay. Turgut Toplusoy'un şimdiki eşi Suzan Hanım hiçbir yerde konuşmuyor, sadece izliyor olanları. Buğra'nın annesinin de direk bir açıklaması olmadı bugüne kadar. Turgut Bey'in ne kadar üzüldüğünü biliyoruz sadece. Yerinde bir başka baba olsa, "Ne halleri varsa görsünler" derdi fakat Turgut Bey oğluna çok düşkündü. Roman markasını ve Toplusoy ailesinin geleceğini Buğra'nın üzerine kurmuştu. İşten elini ayağını çekip emekliliğini her normal vatandaş gibi geçirmek istiyordu. Şirketlerin başında da ombudsman gibi kalmak istiyordu. Oğlu her şeyi bırakıp, tekneyi satıp paraları yemeye başlayınca ve babasının istemediği şeylerin peşinden koşunca baba da markayı ona emanet edemez duruma geldi. Bu yüzden şirketten de kovdu. Turgut Bey'in gelecek hedefleri, planları alt üst oldu. O yüzden de çok sıkıntılı günler geçiriyor. Acayip dolu ve sinirli bir halde. Ne yapacağını şaşırmış durumda şu anda. Bu durumu bilen karşı taraf da; sessiz kalalım, baba biraz sakinleşsin, belki ileride sorunlarımızı çözeriz diyecekleri yerde inadına gözüne sokmaya çalışıyorlar her şeyi. Sürekli haklarında haberler çıkıyor. Bu iş bence Ceyda ile Buğra'nın ayrıldığı gün, Buğra pişman olup babasına gittiği gün çözülür. Şu anda da böyle bir şey olacak gibi gözükmüyor çünkü Buğra'nın gözü hiçbir şey görmüyor. Kör kütük aşık vaziyette. Babasının sözleri umurunda bile değil. İşin ilginç yanı Buğra babasının sözünden çıkmayan, yanından ayrılmayan, ağzının içine bakan bir çocuktu. Bu yüzden de onları tanıyan herkes, babasına nasıl bu kadar ters davrandığı konusunda şaşkınlık içinde. Buğra gücünü annesinden alıyor. Ben Buğra'nın annesinin bu şekilde intikam aldığı konusunda bir hisse kapıldım. Bence Turgut Toplusoy'un sinir olmasına seviniyor. Bir annenin gizli intikamı diye düşünüyorum.
#Sayfa#
100 BİN LİRALIK DAVADAN VAZGEÇTİ ÇÜNKÜ...
Şarkıcı Rafet El Roman, kısa süre dargın kaldıktan sonra barıştığı nişanlısı Ceren Kaplakarslan'ın babası Atilla Kaplakarslan'ın aleyhine açtığı 100 bin liralık tazminat davasını geri çekti.
Rafet El Roman, Ceren Kaplakarslan'la barışmış ancak davadan vazgeçmemişti. Ünlü şarkıcının duruşmaya sayılı günler kala davayı geri çekmesinin nedeni nedir? Neden daha önce değil de şimdi? Ünlü şarkıcı, Atilla Kaplakarslan'la arasındaki buzları eritti mi dersiniz?
Davayı geri çektiğine göre aradaki buzlar eridi. Ceren'le ilişkileri şu anda çok iyi gidiyor. Düzenli bir hayatları var artık. Rafet atv'deki Veliaht programıyla ekranlarda şu sıralar. Yaşamını Türkiye'de sürdürüyor. Ceren'le de sürekli beraberler. Duyduğum kadarıyla da Atilla Bey'le bir araya gelerek öpüşüp barışmışlar. Davayı neden daha önce çekmedi dersen de sanırım bir araya gelme fırsatını yeni buldular, bu yüzden son zamana kadar kaldı. Bir araya geldiklerinde aralarında sıcak bir diyalog geçti sanıyorum ve ondan sonra da davayı geri çekti diye düşünüyorum.
#Sayfa#
PARA SAÇARAK AKLINI ÇELDİ
Hayatında kimsenin olmamasından sürekli dert yanan Hadise, sonunda aradığı aşkı buldu. Yaklaşık 1 aydır görüştükleri öğrenilen Hadise ile İzmirli işadamı Ozan Çelik, Ulus Sunset'te baş başa yemek yedi. Mekana ayrı ayrı gelen Hadise ve Çelik, özel locada eğlenirken işadamının korumaları mekanda kuş uçurtmadı. Sarmaş dolaş dans eden aşıklardan Hadise'nin Çelik'i öpücüklere boğması dikkatlerden kaçmadı. İkili mekandan ayrı ayrı çıkmayı tercih etti.
İzmir Aliağa'daki Çelikler Hurdacılık'ın sahibi olan Ozan Çelik, Deniz Akkaya aşkıyla da magazin sayfalarında sık sık yer almıştı. Ozan Çelik'in ilk göz ağrısı yaşam koçu Şeyda Coşkun'du. Adını bu aşkla duyuran işadamının, her yerde koruma ordusuyla gezmesi ise olay yaratmıştı. Hadise'nin, adı bu şekilde duyulan biriyle birlikte olması hakkındaki düşünceleriniz nedir? Bunca zamandır yalnız olan Hadise, yaptığı seçimden zarar görür mü?
Yaptığı seçimden zarar görür mü bilemiyorum ama Ozan Çelik'in adının bundan önce geçtiği haberleri biliyoruz. Enteresan bir kişilik. Daha önce Şeyda Coşkun ve Deniz Akkaya'yla da birlikte oldu. Sürekli korumalarla geziyor. Barzani'nin yeğeni olduğu iddialarıyla da bir dönem uzun süre gündemi meşgul etti. Piyasaya çok enteresan bir şekilde girdi. Dış görünüşüne baktığın zaman bir Brap Pitt değil ama sürekli güzel, ünlü kadınlar yanında. Ben onu Erdal Acar'ın eski haline benzetiyorum. Korumalar, bir takım söylemler, sürekli şapkayla gezme, gizem, etrafta deli gibi para saçma... Bunlar bazı kadınları çok etkiliyor anladığım kadarıyla. Bu ağır abi şovlar, para saçmalar Hadise'nin hoşuna gitti demekki, böyle bir ilişkiye girdi. Bu ilişkinin sonunun diğerlerinden farklı olacağını hiç sanmıyorum. Hadise yarın öbür gün pişman olur mu kendisinin bileceği bir şey. Sinan Akçıl'la ilişkisi de inişli çıkışlı olmuştu. Düşünsem aklıma hayatta getirmezdim Hadise ile Ozan Çelik'in ilişki yaşayacağını. Demek ki hiçbirimizin bilmediği bir marifet var Ozan Çelik'te.
#Sayfa#
ARKADAŞININ ESKİ AŞKINA ABAYI YAKTI
Şarkıcı Hadise, yaşam koçu olan ve aralarından su sızmayan Şeyda Coşkun'un eski sevgilisi Ozan Çelik'le yeni bir aşka yelken açtı. Böylece magazin dünyasında sıkça görmeye alıştığımız karmaşık aşklara, bir yenisi daha eklenmiş oldu. Hadise-Ozan-Şeyda üçgeni, magazin arşivindeki "arkadaşımın aşkısın" örneklerini akıllara getirdi. En akılda kalanları ise şunlardı: Tolgahan Sayışman aynı dizide rol aldığı Serenay Sarıkaya ile aşk yaşadı. Ardından Selen Soyder'in kalbini çaldı. İşadamı Nedim Keçeli, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen Selin İmer ile Gamze Karaman'ın arasını açtı. Gamze'nin eski aşkı Nedim Keçeli'yle birlikte olduğunu öğrenen İmer, ateş püskürmüştü. Gamze ise "Kim ne derse desin kulağımı tıkıyorum" demişti. Mehmet Ali Erbil'den ayrılan Tuğba Coşkun da eski eşinin arkadaşı Önder Fırat'la aşk yaşadı. Sunucu Ece Erken de şarkıcı arkadaşı Bengü'nün ayrıldığı Akın Altan'la evlilik hazırlıkları yapıyor. Sosyetik güzel Seben Koçibey, arkadaşı Aslı Tümen'in eski aşkı Mehmet Pisak'la aşk yaşıyor.
Hadise, 'Yaşam Koç'luğunu yapan ve kendisini forma sokan Şeyda Coşkun'la çok iyi dosttu. Ancak ikilinin arasına şu sıralar kara kedi girdi ve bu dostluk tarih oldu. Eski aşkı Ozan Çelik ile Hadise'nin aşk haberini yurt dışında öğrenen Coşkun'un, "Hadise benim için ölmüştür" dediği öğrenildi. Bundan sonra neler bekliyor bu üçlüyü? Bu kadar örneğe rağmen ünlüler mutluluğu neden arkadaşlarının eski aşklarında arıyor?
Muhtemelen Şeyda Coşkun ile Ozan Çelik birlikteyken Hadise'yle de birlikte vakit geçirdiler. Onların aşkı geçmişte kaldı ama Şeyda şimdi eski aşkı ile arkadaşının birlikteliğini öğrenince aklında haliyle bir takım soru işaretleri oluşmaya başladı. "Benimle birlikteyken de mi aklında vardı?", "O zaman mı göz koymuşlardı birbirlerine?" gibi sorular beynini kemirmeye başladı. Bu durumun son örneğini Ece Erken-Akın Altan-Bengü üçlüsünde gördük. Wilma Elles ile Kerem Göğüş'ün eski nişanlısı Burcu Özcan da arkadaşlardı. Hatta Wilma ile Kerem o sayede tanıştılar ama şimdi birlikteler. Bana hep kızıyorlar bunları yazıyorum diye ama her şey ortada. Hikaye aynı, kahramanlar değişiyor sürekli. Erkekler farklı düşüncede olabiliyor ama kadınlar için çok hassas bir durum bu. "Benim sevgilimde gözün mü vardı?" sorusu hiç akıldan çıkmıyor. "Benimle birlikteyken mi aranızda bir şeyler başladı?", "Belki de yanımda mesajlaştınız", "Ben salak mıydım da bunu göremedim" sorularıyla kendi kendilerini yiyip bitiriyorlar. Bu gibi durumların oluşmaması için kadınların dik durması gerekiyor. "Sen zamanında benim arkadaşımın sevgilisiydin, birlikte olursak çok yanlış olur" diyebilmeliler. Bence Şeyda Coşkun bu konuda çok haklı. Başka adam mı yoktu da Hadise ona evet dedi. Bu son durumun da "arkadaşımın aşkısın" konusunun son örneği olacağını düşünmüyorum.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr