Gözyaşlarına Boğuldu! O Gerçeği İlk Kez Açıkladı
'Midyeci Ahmet' olarak tanınan Ahmet Çiçek ile bir süre önce boşandığı eski eşi Deniz Çelebi arasındaki 'şube' tartışması büyüyor. Çelebi dün yaptığı açıklamada markanın kendi kolyesinin geliriyle yaratıldığını öne sürmüştü. Midyeci Ahmet ise bugün yaptığı açıklamada "Dükkan, ev ve arabayı verdim. Ayrıca nafakasını da alıyor" dedi. Ahmet Çiçek ölen çocuğundan da ilk kez bahsetti. İşte detaylar...
'Midyeci Ahmet' olarak bilinen Ahmet Çiçek ile Deniz Çelebi 23 Kasım 2021 tarihinde anlaşmalı boşanarak, 10 yıllık evliliklerini sonlandırdı. Bu evlilikten 9 ve 3.5 yaşında iki çocukları olan çift arasındaki anlaşmaya göre Midyeci Ahmet Beşiktaş Şubesi, Deniz Çelebi'ye devredildi.
1 Aralık 2021 tarihinde Beşiktaş şubesini işletmeye başlayan Deniz Çelebi, eski eşi Ahmet Çiçek'in bir hafta sonra kendilerine malzeme tedarikini kestiğini ve hemen karşılarına aynı isimle şube açtığını söyledi.
DENİZ ÇELEBİ'DEN 'KOLYE' İTİRAFI!
Deniz Çelebi, "Biz Ahmet Bey ile evlenirken, aslında çok ciddi borçları vardı. Bu durumları beraber aşacağımıza inandığım için Ahmet Bey ile evlendim. Evlendikten sonra Midyeci Ahmet markasını oluşturmaya başladık. İsmi ne olsun diye düşünürken Ahmet Bey bana 'ismi Midyeci Deniz olsun' dedi. Ben kesinlikle kabul etmedim. Markanın patentini alırken kolyemi sattım da isim hakkını aldık" dedi.
Instagram hesabından bir video yayınlayan Midyeci Ahmet, şunları söyledi:
"Biz Deniz Hanım'la 4 ay önce boşandık ve bazı kararlar aldık. Deniz Hanım benim ikinci evliliğimdi. İlk evliliğimi bilinçsiz bir şekilde yaptım. Deniz Hanım'la aşık olarak yoklukta evlendik ve birlikte sırt sırta çalıştık. Konuşmalarımda da kendimden çok onu yücelttim. Hiçbir zaman hakkını yemedim. Beşiktaş'taki şubeyi açarken 1 kuruş param yoktu ve onun ailesinden para istedik. 100 dolar bile destek alamadık. Deniz Hanım'ın ailesinden bir konserde ekipman kuracağım için arabasını istedim. 'Veririm ama sabaha kadar kalmasın. O yüzden veremem' dediler. Biz de 2-3 motor bulup onlarla gittik. Çalıştık, işler de güzel gitti. Ailesi de bizimle çalışmaya başladı. Ara sıra ailenden birilerinin bizimle çalışmasından korkuyorum demiştim. Denedik ve her şey güzel gitti."
"ŞİRKETİ ÇOCUKLAR İÇİN DEĞİL DAHA ÇOK PARA KAZANMAK İÇİN İSTEMİŞ"
"Boşandıktan sonra işler sözleşmelere geldi. Avukatım sözleşme bir durum fark etti. Çocuklarıma kalması için bıraktığım şirket için satma ve ortak alma hakkı istemiş. Bu arada daireler, yeni alınmış araba... İki gün bile kullanmama izin vermemişti, onu bırakıp araç kiraladım. Küçük bir arabam vardı onu da kızıma vermiştim. Sonra kendime büyük araba aldım. Satılma ve ortak alma isteğini görünce amacın çocuklarıma kalması da değil de daha çok para kazanmak istenmesi olduğunu anladım. Bunları görünce şoke oldum ve önlem almam gerekti. Emek verdiğim yeri neden ailesine vereyim ki? Sahip olduğumuz evi de ikiye bölmüştük kimse satamasın ve çocuklara kalsın diye. Hakları kabul etmediğim için dükkanı devretme işlerinde çatışmaya girdik."
"YARDIMCIMA 6 EL SIKTILAR"
"O Midyeci Ahmet markasında senin kolyenin yanı sıra yaşanmamış bir çocukluk, tacize uğramış bir çocukluk, caddelerde altına işemek zorunda kalmış bir çocuk, yaşanmamış bir gençlik var. Keşke bir tek kolyeyle olsaydı. Uzun süredir yanımda çalışan bir yardımcım var iki çocuk babası. Hem ona hem de bana özel mesajlardan tehditler gelmeye başladı. Ben tehditlerden korkmam. O arkadaşım bir gün arabasından inip evine girerken bir maskeli gelip 6 el mermi sıkıyor. 16 yaşında bir çocuk göndermişler. Eli titrediği için 6 el sıkmış ama biri de isabet etmemiş.
"SİLAHSIZIM, YÜREĞİNİZ VARSA GELİN BEKLİYORUM"
"Buradayım, bir tane korumam var onu da tatile göndereceğim. Tek başımayım, yardımcı mı da almayacağım. Silahım da yok. Gönderin bana ama göndereceği kişi işini bilsin ya da direkt siz gelin. Tabi siz gelin, gelebiliyorsanız. Yüreğiniz varsa bekliyorum. Gelmezseniz namertsiniz. Yapabiliyorsanız yapın. Sizden korkan sizden beter olsun.
"DÜKKAN, EV, ARABA, 300 BİN DOLAR VE NAFAKA"
O arkadaşıma yapılan saldırıdan sonra ben paylaşım yaparak şubenin bize ait olmadığını söyledim. Ama bundan önce midyesi ve kokoreçinden dolayı şubeden çok şikayet aldık. İşler kötüye gidince ben de o paylaşımı yaptım. Onlar da yol buldu. Dükkan, ev ve arabayı verdim. 300 bin dolar vereceğim ve ayrıca nafakasını da alıyor. Emniyete haber verdik ve bu saldırıda kim suçluysa cezasını çekecek. Kim ne yapıyorsa bedelini ödüyor. Şiddete başvurmadım, yapmadım, yapmam da. Ben Türkiye'de yaşananlar çok ders çıkardım. Parayı bulunca karısı ve çocuklarını unutan kişi olmadım., olamam da. Hayatımda kadınlar ve çocuklar en duyarlı olduğum konulardır.
"2.5 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUM ÖLDÜ"
İlk evliliğim de 2,5 yaşındaki hasta çocuğum öldü. Ona dokunamadım bile. Mezarı kaydı, mermer bile yapamadım. Çocuğumun mezarı bile yok. Sağlıklı çocuklarım olduğu için onlarla yaşamak için Allah'a hep dua ettim. Onlara bir şey olmasın bana olsun dedim hep. Onlar kendi düzenini kurmak için Deniz hamım zar atarak evliliği bitirdi. Her şeyi yıktı, yaktı. Bana ihanet eden insanla işim olmaz. Ben kardeşlerimle 10 yıldan fazladır görüşmüyorum. Babamla da daha yeni barıştım. Köprü altlarında kalsam inanın mutsuz olmama. Görkem peşinde koşan bir adam değilim."
MİDYECİ AHMET KİMDİR?
Ahmet Çiçek Midye ve kokoreç dünyasının bir numaralı ismi olarak iş hayatını sürdürmektedir. Aslen Mardin'li bir ailenin evladı olarak dünyaya gelmiştir. Kokoreç ile birlikte Midye sunumu ile de tanınmış ve Midyeci Ahmet ismi ile sosyal medya ve daha bir çok mecrada ismini duyurmuştur. Babasının başlık parası olmaması nedeniyle annesini kaçırdığını ardından evlenip bir süre Mardin'de yaşadığını ardından İzmir Kadifekale'ye yerleştiklerini belirtmiştir. Bu nedenle İzmir'de doğmuştur.
Burada Mardinli hemşehrilerinin midye işi yaptığını ve annesinin de kendisine midye yapmayı öğretmesi ile 8 yaşından bu yana bu işle uğraştığını belirtmiştir. Ardından ailesi ile birlikte İstanbul'a taşınmıştır. Büyüyüp kardeşleri ile beraber midye satma yaşına geldiğinde annesi vefat etmiştir. İstanbul'da Dolapdere, Hacıhüsrev ve İstiklal Caddesi, Şişhane'de Tevfik Sağlam İlkokulunun önünde. Taksim Sıraselviler'de eski Kemancı Barı önünde seyyar tezgahta satış yapmış, 2003 yılında Beyoğlu Balık Pazarı'nda bir dükkan açmış ve 5 yıl işletmiştir.
Ardından işi daha da büyütmüş ve İstanbul Beşiktaş gibi elit bir ilçede dükkan açarak hizmet vermeye başlamıştır. Günümüzde müşterilerinin sadece İstanbul'dan olmadığını il dışından gelen müşterilerinin de bir hayli fazla olduğunu belirten Midyeci Ahmet midye yapmanın el marifeti olduğunu, ancak küçük çaplıda olsa Beyoğlu'nda Ermeni ve Rum arkadaşlarının kendisine küçük öneriler sunduğunu ve bu önerilerden de yararlandığını açıklamıştır. Midyeleri genellikle Avşa Adası, Güney Marmara Adası ve Balıkesir bölgesinde yer alan Midye çiftliklerinde yetişmektedir. Günde ortalama 60.000 Midye satmaktadır.