Gazeteci olmak istedi, Türk müziğine damga vurdu! İlhan Şeşen'e veda
Bir süredir kanserle mücadele eden 76 yaşındaki usta sanatçı İlhan Şeşen hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İcra ettiği müziği, besteleri ve oyunculuğuyla gönüllerde yer edinen İlhan Şeşen'in vefatını üzüntüyle öğrendim. Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum" mesajını paylaştı.
Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden İlhan Şeşen, bir süredir mücadele ettiği akciğer kanserine yenik düştü. 76 yaşındaki usta sanatçı, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. İlhan Şeşen'e 2023 yılında akciğer kanseri teşhisi konulmuştu. Uzun bir süre hastalığıyla mücadele eden sanatçı, müzikseverlerin hafızasında derin izler bırakan eserleriyle her zaman anılacak.
HAFIZALARA KAZINAN ŞARKILARIN BESTECİSİ
Sanat hayatına genç yaşta adım atan İlhan Şeşen, "Sarılınca Sana", "Ellerimde Çiçekler" ve "Neler Oluyor Bize" gibi pek çok unutulmaz şarkıya imza attı. Söz yazarı, besteci ve yorumcu kimliğiyle Türk müziğine damga vuran Şeşen, aynı zamanda Grup Gündoğarken'in kurucularındandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İLHAN ŞEŞEN İÇİN TAZİYE MESAJI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatını kaybeden sanatçı İlhan Şeşen için sosyal medya hesabından mesaj yayımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: İcra ettiği müziği, besteleri ve oyunculuğuyla gönüllerde yer edinen değerli sanatçı Sayın İlhan Şeşen'in vefatını üzüntüyle öğrendim. Merhum İlhan Şeşen'e Allah'tan rahmet niyaz ediyor; ailesine sabır, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.
VEFATININ ARDINDAN RÖPORTAJI GÜNDEM OLDU
İlhan Şeşen'in vefat haberinin ardından, yıllar önce verdiği bir röportaj yeniden gündeme geldi. Röportajda yaşam, müzik ve aşk üzerine samimi açıklamalarda bulunan Şeşen'in sözleri, hayranları tarafından duygusal mesajlarla paylaşıldı.
Usta sanatçının vefatının ardından yıllar önce verdiği bir röportaj gündem oldu. Yıllar önce verdiği röportajda hayalinin gazetecilik olduğunu anlatan Şeşen, şöyle demişti, "Gazetecilik çok istiyordum, Hukuk Fakültesi'nde kontenjan açığı daha fazlaydı. 'Hangisini seçeyim, ne yapayım?' derken Hukuk Fakültesi'ne ön kayıt bıraktım ve beklemeye başladım. Puan hiç düşmedi ve ben bir ay gittim geldim. Sonradan onun ismini vermeyeyim, kalemde bir adam bana baktı öyle bir ay ben oraya gidip gelince evrakla, 'Sen çok istiyorsun galiba Hukuk Fakültesi'ni' dedi. Aslında hiç istediğim falan yoktu, yani bir fakülteye kapağı atalım da ne olursa olsun durumuydu."
