Filme Paramızı Değil Gönlümüzü Koyduk
1957'de köy enstitülerinin kapatılma sürecini anlatan 'Toprağın Çocukları' filminin yapımcısı da olan Erkan Can: Bizimki manevi bir yapımcılık, paradan....
'Köylü milletin efendisi olacaktı' sloganıyla çekilen ve köy enstitülerinin 1957'deki kapatılma sürecini anlatan 'Toprağın Çocukları'nın başrol oyuncuları Erkan Can ve Bahtiyar Engin, filmin perde arkasını GÜNAYDIN'a anlattı. Can, sosyal sorumluluğu yüksek olan filmin gençlerde farkındalık yaratmasını amaçladıklarını belirtti.
Filmi çekmeye nasıl karar verdiniz?
ERKAN CAN: Yönetmenimiz Ali Adnan Özgür'ün projesiydi. 'Yedi Kocalı Hürmüz' filmini çekerken tanıştık kendisiyle. Bu projeden bahsedince, "Benim babam da köy enstitülü, hemen yapalım" dedim. Yaşadığımız bazı sıkıntılara rağmen, çok şükür filmi tamamlayabildik.
Filmde verilmek istenen mesaj nedir?
E.C.: Köy enstitüleri bir derya ama daha önce bu konuyla ilgili hiçbir film çekilmemiş. Biz bir kapı açmak istedik. O kadar çok malzeme var ki bu konuyla ilgili, yıllarca film çekebiliriz. Yakın tarihimizi yeniden hatırlayalım, hafızamızı tazeleyelim istedik. Özellikle yeni kuşağın bu konuyu merak edip araştırmasını istiyoruz.
EĞİTİM MÜZESİ HAYALİ
Rollerinizden bahseder misiniz?
E.C.: Biz filmde köy enstitülerinin kapanış sürecine değindik. Ben aynı zamanda yönetmenimiz Ali Adnan Özgür'ün dedesi de olan, Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün müdürü Kemal Şahingöz'ü oynuyorum.
BAHTİYAR ENGİN: Ben de köy enstitülerinin yaratıcısı İsmail Hakkı Tonguç'u canlandırıyorum.
Film için köy enstitülerinin merkezi sayılan Ankara'daki Hasanoğlan yerleşkesine gittiniz. Orada neler gözlemlendiniz?
E.C.: Orada köy enstitülerinde ders vermiş hocalar, orada eğitim görmüş kişiler var. Her gün bize döküman geliyordu onlardan; elimizde o kadar çok belge var ki... Daha sonra bir belgesel de yapmayı düşünüyoruz. Oradaki herkes çok aydın, bizi yere göğe koyamadılar. Gece gündüz bizimle birlikteydiler, hatta bazıları filmde de oynadı.
B.E.: Orada ömür boyu sürecek ilişkilerimiz oluştu. Biz oranın bir eğitim müzesi olmasını düşlüyoruz. Erkan'la beraber tüm dünya çocuklarının tatil dönemlerinde geleceği, bir açık hava müzesi yapma idealimiz var.
AVŞAR FESTİVALİN RENGİDİR
Enstitüler kapanmasa ne olurdu?
E.C.: Her şey daha güzel olurdu, üreten bir toplum olarak devam ederdik. Şimdi köylü üretmiyor. Oysa köylü, milletin efendisi olabilirdi ama siyasete alet edildi.
Bugün aynı sistemi uygulayabilir miyiz?
B.E: Bundan 50 yıl önceki modeli birebir alıp uygulamanın alemi yok ama bugün Japonya'da, İsmail Hakkı Tonguç'un yarattığı metot uygulanıyor. Köy enstitülerinin mantığı, köyden çocuğu alıp donanımlı öğretmen yapıp kendi köyüne göndermekti.
E.C.: Köy enstitülerini sadece okuma yazma öğrenilen bir yer olarak ele almamak lazım. Yol, köprü, inşaat yapımı hatta ağaç dikimi gibi hayat bilgisi dersleri verilen de bir yerdi.
Filmin Altın Portakal'da gösterilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
E.C.: Filmimizin festivalde yarışacak yapımlar arasında gösterilmesi, bizim için güzel bir aşama. Umarım izleyiciye de ulaşır.
Hülya Avşar'ın jüri başkanı olmasına ne diyeceksiniz peki?
E.C.: Bunlar her festivalde olabilecek şeyler, bence bir sakıncası yok. Sonuçta bir oya sahip.
B.E.: Bence de yok! Festival düzenlemek popülist bir yaklaşımdır. Bu tür yaklaşımlarla festivalin renklerini yok etmemek lazım. Avşar da bu festival için bir renktir.
DESTEK SÖZÜ VERİP TELEFONA ÇIKMADILAR
Erkan Bey siz bu projede ilk kez yapımcılık da yaptınız. Nasıl bir duygu yapımcı olmak?
E.C.: Bizimkisi manevi bir yapımcılık, paradan çok bu işe gönül koyduk. Yapımcılık çok zor, ben daha onu bilmiyorum. Biz az bir parayla bu filmi kotardık, filmi imece usulüyle çektik ama bu süreçte verilen bazı sözler tutulmadı, bize nakit yardımı yapan olmadı. Tabii ki borçlarımız var ama izleyiciden gelecek parayla borçlarımızı kapatacağız. Kimse bu projede para kazanma maksadıyla yer almadı.
B.E.: Ben projeye sonradan dahil oldum ama bazı şeylere şahit olunca çok üzüldüm. Bu filmi çekmeye başlayacağımızı söylediğimizde, "Biz de sizinle beraberiz" diyen bir sürü kişi, sonra telefonlarımıza bile çıkmadı. Kimse mangalda kül bırakmıyor ama icraat yok! Memleket meselesine değinen bu filmi, biz halkımıza emanet ediyoruz.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr