'Eskiden de para yoktu ama mutluyduk'
Türkiye'nin rap kültürüne yön veren mahalle Sulukule, Tahribad-ı İsyan'dan sonra bu türe Sulucrew adında yeni bir ekip daha kazandırdı.
Türkiye'nin rap kültürüne yön veren mahalle Sulukule, Tahribad-ı İsyan'dan sonra bu türe Sulucrew adında yeni bir ekip daha kazandırdı. Sulukule'de doğup birlikte büyüyen İzzy, Spiker, Emre Önceğiz, Feym, Shorty ve Lil Zen'den oluşan ekip, mahallede hiphop fitilini ateşleyen Asil'in desteğiyle ilerliyor ve ve şarkı sözleriyle dikkat çekiyor.
Nasıl bir araya geldiniz?
Shorty: Aynı mahallenin, aynı kültürün çocuklarıyız. Bir araya gelmemizin hikayesi bu. Kendi aramızda Shorty, Feym ve Lil Zen üçlüsü ve Teşkilat-ı İsyan olarak ikiye ayrılıyoruz. Şarkılarımızı daha çok birleşmelerle üretiyoruz. 2020 başlarında hep birlikte bir şarkı yapmak istedik ve "Sulukule'nin ortak söylemi olabilecek bir konuyu ele alalım" dedik. Çok düşünmeye gerek yoktu, para lazımdı ve 'Para Lazım' dedik. Sınıfsal ayrıcalıkları, taraflı zihniyeti, modern köleliği ve dayatılan her şeyi eleştirelim istedik.
Hiphop kültürüyle ne zaman, nasıl tanıştınız?
Emre Önceğiz: 2010'da Funda Oral ve Sulukule Platformu'nun desteğiyle Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi açıldı ve Sulukule çocukları hiphop kültürünü burada öğrenmeye başladı. Sulukule Platformu'nun hedefi risk altındaki çocukları hayata kazandırmaktı. Sulukule'nin yıkılması bunun en büyük etkenlerindendi... Tahribad-ı İsyan'ın oluşumuna da bu yıkım sebep olmuştu. Asil, Zen-G ve arkadaşları kendi aralarında rap atışması (freestyle battler) yapıyordu. Ben ve arkadaşlarımsa break dans antrenmanları yapıyorduk. Daha sonra Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi bizi bir çatıda topladı ve Tahribad-ı İsyan öncülüğünde hiphop tarihi dersleri ve rap atölyeleri düzenlemeye başladık.
'HAPİSTE OLABİLİRDİM'
Mahalleyle ilgili neleri özlüyorsunuz?
İzzy: Sokak kültürünü... Eskiden bütün mahalle sabaha kadar kapıda oturur, çekirdek çitlenirdi. İnsanların derdi, tasası vardı ama mutluluğa zaman ayırabiliyorlardı. Şimdi öyle mi? Önce mahalle kültürü kayboldu. İnsanları dağıttılar... Kalanlarsa elektrik, su, kira ve borçlar dışında bir şey düşünemiyor. Önceden de para yoktu ama mutluydu herkes, şimdi mutluluk bile parayla...
Sulukule'de büyümek müziğinizi nasıl etkiledi?
Spiker: Burada büyümek müziğimize bir hikaye kattı. Yaşanmışlıklar bizi besliyor... Burada herkes bildiğini ve öğrendiğini bir küçüğüne aktarmayı Tahribad-ı İsyan sayesinde benimsedi. Bu bizi daha çok araştırmaya, daha çok öğrenmeye ve sonunda aktarmaya teşvik etti. Yaşadığım mahalle müziğime İzzy, Emre Önceğiz, Shorty, Feym, Lil Zen gibi birlikte büyüdüğüm kardeşlerimi kattı. Daha ne olsun!
Tahribad-ı İsyan sizin için ne anlam ifade ediyor?
Lil Zen: Biz Tahribad-ı İsyan'ın ektiği tohumların meyveleriyiz. Onlar, biz ve bizim gibi çocukların geleceğine dokundu. Şu an sizinle röportaj yapmak yerine hapiste olabilirdim ya da aranan biri... Belki de hiçbiri ama ne ben şimdiki ben olurdum, ne Feym ne de Shorty! Asil bize çok destek oldu. Bizden karşılık beklemiyor hiç, tek beklentisi üretmemiz. Şunu da söyleyelim; düzenlemelerimize destek olan Murat Çekem'e de teşekkür borçluyuz.